Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Geçen hafta sanayi kesiminin kasım ayı büyüme rakamları açıklandı. Genel olarak sanayi kesimine baktığımızda kasım ayında yüzde 8.6’lık bir büyümenin elde edildiğini görüyoruz. Oysa geçen ılın aynı ayında yüzde 14.4’lük bir daralma yaşamıştı. Bir önceki ayda da (ekim) daha umutluyduk. Çünkü yüzde 12’lik bir üretim artışı vardı. Gerçi daha önceki ekim ayında da yüzde 13.6’lık bir daralma yaşanmıştı.
Son ay ne olduğundan çok, 11 aydır ne olduğuna bakmak elbette daha doğru. Dikkat çeken gelişmeler olduğunu belirtmekte yarar var. Birincisi, tekstil sektörü 11 ayda yüzde 8.5, hazır - giyim de yüzde 9.9 büyümüş. Oysa geçen yıl ilki yüzde 3.3, ikincisi de yüzde 5.2 küçülmüşlerdi. Demek ki, elde edilen büyüme 2000 yılının üretim düzeyini geçmemize yetiyor. Bu en sevindirici tarafı. Tabii bu sektörlerin en önemli ortak özelliği de ihracatçı olmaları.
Yine ihracatçı olan deri sektöründe de sevindirici gelişmeler var. Bu yıl 11 ayda, sektör yüzde 14 büyümüş. Ancak geçen yıl aynı dönemde sektörün yüzde 25 daraldığı düşünülürse kaybın henüz telafi edilmediği de anlaşılır. Yani her ihracatçı sektörde durumu düzeltmiş değiliz.
İç piyasaya gelince. Kimya sektörü gibi temel girdi sektöründe durum olumlu. Bu yıl ele aldığımız dönemde yüzde 8.9’luk bir artış söz konusu olmuş. Oysa geçen yıl daralma yüzde 4.9 idi. Bu da iç piyasada kaybettiğimizden fazlasını üretebildiğimizin göstergesi. Ancak, makine - teçhizat üretiminde bu yıl oluşan artış (yüzde 20.6) geçen yılın kaybını (yüzde 21.8’lik daralma) karşılamıyor.
İç piyasanın en önemli ticari göstergelerinden biri de büro malzemeleri üretimi. Bu sektör geçen yıl bu dönemde yüzde 73’e yakın daralma göstermişti. Bu yıl ise yüzde 47 artış göstermiş. Kısacası, çok olumlu. Ama daha çok yolumuzun olduğu da aşikar. Bu işin üretim tarafı.
Program üretimin iç talepten değil, ihracatla gerçekleşmesini öngörüyor. Doğrusu da bu. Ancak iç talebin ölçülmesinde de büyük yararlar var. CNBC her ay yaptırdığı endekslerle bunu aydınlatmaya çalışıyor. Cuma sabahı açıklanan CNBC - e tüketim endekslerinde de ilginç sonuçlar vardı.
Kasım ayında 157.93 olan Bireysel Tüketim Endeksi aralıkta 171.63’e çıkmış. Yani bireyler daha fazla tüketmeye başlamışlar. Perakende satışlarda da artış oranı dikkat çekici. Kasım ayında 123.98 olan endeks aralık ayında 131.16’ya yükselmiş. Elbette buna yıl sonu indirimlerinden yararlanma, hediyelik eşya alma, oto ve emlak gibi piyasalarda harçlar artmadan malı edinme alışkanlıkları etkili olmuş olabilir. Ama yine de gözle görünür bir artışın olduğu aşikar.
Tarım kesiminde ne olduğu üç aşağı beş yukarı biliniyor. Zaten milli gelir içindeki payı da düşük. Bu nedenle yıl sonunda tahminler yüzde 6’nın üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak 6’nın üzerinde demek 7’ye yakın bir kakam olmasını gerektirmez. Bizim de tahminimiz bu yönde. Zor bir yılı yüksek bir büyüme ile kapatıyoruz. Üstelik ekonomi yönetimi bile bu performansı öngöremezken.