Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Arjantin’deki Adolfo Rodriguez Saa başkanlığındaki yeni yönetim iki karar aldı. Birincisi, pesoya ek olarak yeni bir ödeme aracını tedavüle sokacağını açıkladı. İkincisi, de yurtdışı borçlara ilişkin moratoryum ilan etti. Böylece yabancıların alacaklarının üzerine bir süre bir bardak su içeceği anlaşılıyor. Bu kararların etkilerini tartışmak gerekiyor.
Arjantin’de Para Kurulu uygulaması hala sürüyor. Bu uygulamalar sabit kur sistemini gerektiriyor. Ülkeye döviz girmedikçe yeni para basılamıyor. Oysa Arjantin’de aylarca süren döviz kaçışı, rezervlerin düşmesine ve parasal daralmaya neden olmuş, ülkedeki durgunluğu artırmıştı. Piyasaya para sürülse iç borç belki rahatlayacak, ama enflasyon artacaktı. Arjantin ça ça yerine, tangoyu tercih etti.

Arjantin’de bir süredir memur maaşları düşük faizli devlet tahvilleriyle ödeniyordu. Bunlar vergi ödemelerinde kullanıldığından bazı işyerleri tarafından kabul görüyordu. Bu uygulamanın süreceği anlaşılıyor. Bu tahvillerin bir de ismi var: Lecop. Aslında bu tahviller tıpkı bir para birimi gibi.
Arjantin’in piyasaya toplam 2.4 milyar dolar değerindeki lecop sürerek bir miktar canlanmayı hedeflediği anlaşılıyor. Ancak borç tuzağındaki bu ülke bu uygulamayla yeniden 1991 öncesinde hiper - enflasyona sürüklenebilir... Pesoya gelince. Zaten Arjantin dışında büyük ölçüde devalüe edilmiş bulunan peso, zamanla resmi olarak da devalüe edilebilir. Değeri dalgalanmaya bırakılan lecopaya da, dolarla eşdeğer peso varken, halk zamanla rağbet etmeyebilir.
Arjantin alacaklı vatandaşını kollamış. İç borçlarda ödeme takvimi normal işliyor. Dış borçlarda moratoryum ilan edilmesi ise artık yardım elini uzatmayan yabancılara adeta ders verir nitelikte. Şimdi IMF’nin oturup kara kara düşünmesi gerekiyor. Durum aynen şöyle; borçlu ödeme niyetindeyse sıkıntılı olan borçludur. Vazgeçerse, rahatlar. Bu sefer alacaklı sıkıntıya girer. Ama Arjantin’e hatırlatalım; alma yiğidin ahını çıkar aheste aheste! Yabancılar ileride bunun acısını çıkarmaya kalkabilir.

Aylarca ülkemizde "öngörülebilir kur sistemi" diye ekonomi literatürüne katkı yapıldı. Bazı bankacılarımız da bu kervana katıldı. Katkılar sürüyor: Arjantin’e de bu sistemi öneriyorlar. Ancak, son tezleri de şu: "Tek doğru kur sistemi yoktur. O kur sistemine uygun politikalar uygulanmalıdır." Yani bir başk adeyimle; dalgalı kur sistemi başarılı olabilir. Yeter ki doğru politikalarla desteklensin. Doğrusu ekonomi yönetiminin bu kadar ikna edici olduğunu bilmiyordum!
Malum Arjantin durgunluk yaşıyor. "Keynezyen harcamalar" oraya da önerilebilirdi. Üstelik sabit kurda maliye politikaları zaten para politikalarından daha etkilidir. Oysa ne gariptir ki; aynı tezi savunanlar Arjantin’i kamu maliyesinden eleştiriyorlar. Doğrusu da o; harcamaların daraltılması gerek. Ancak bu kez ekonomi büsbütün daralıyor. Bu nedenle Arjantin’de yapılabilecekler pek kolay değil. Çok sancılı da olsa tek yol, ciddi bir mali yardım alındığı takdirde kuru serbest bırakmak.
Gerçekten ekonomi çetrefil bir bilim dalı. Çözüm önermek kolay değil. Hele hele ülkelerin sorunları karmaşık bir hal aldıysa. Aksi ça ça yerine, tango!