Başbakan Ecevit kendi sağlığında bir sakınca görmüyor. Oysa gerek yerli, gerekse yabancı basın artık Ecevit’in başbakanlık yapamayacağı kanısında. Fitch derecelendirme kuruluşu bile önceki gün bunu açık açık belirtti. Financial Times da bu hükümetin yeni bir liderle bir süre daha uygulamaları sürdürmesi gerektiğini yazdı. Açıkçası sıkıntı koalisyonda değil, Başbakan’ın kendisinde görülüyor. Finans piyasaları da Başbakan’ın sağlığıyla hop oturup, hop kalkıyor.
Türk siyasetçisi ve medyası aylardır eleştiri yağdırıyor. Ama kimse çözüm bulamıyor, öneremiyor. Ülkemizde temel sıkıntılardan biri de bu. Çözüm aramaz, sorunları tartışırız. Bu da bize zaman kaybettirir. Ve çözüm yine dışarıdan geldi; Financial Times "dışarıdan bir başbakan bulunmalı" dedi. Bu koalisyonun kendi içinde dağılma eğiliminde olmadığı, aksine kenetlendiği gözleniyor. AB ve ekonomik program gibi eşiklerde bile bazen ayrılsalar da, yollarına devam ettiklerine göre sadece yeni bir lider gerekiyor.
Bunun ilk seçeneği DSP içinden birinin başbakanlığı. Ecevit "başbakanlıktan" çekilecek ve yerine DSP’den biri geçecek. Ancak buna ne Ecevit yanaşıyor, ne de MHP. MHP "aramızdaki protokol Ecevit’in başbakanlığı üzerine" diyor. Yani adeta Ecevit’ten sonra sıra Bahçeli’de deniyor. Oysa MHP Ecevit’le değil, kuşkusuz DSP ile koalisyona girdi. Bahçeli ikna edilse en kolay çözüm de bu. İkinci seçenek olan Bahçeli’nin işin başına geçmesi ise en zoru. Çünkü son bir yıldır Bahçeli koalisyon içinde uzlaşıcı değil, taraflık rolünü üstlendi. Bir başka seçenek de rotasyon; Özkan dahil olmak üzere, üç başbakan yardımcısı vekaleti üstlenebilir. Ancak zaten şu andaki uygulama da bundan ibaret. Eşgüdüm Özkan tarafından sağlanıyor.
Dördüncü seçenek, yani Financial Times’ın önerdiği gibi, bağımsız birinin başbakanlığı gelmesi ise gerçekten doğru isim üzerinde anlaşıldığı takdirde hiç de fena bir öneri değil. Böylesi bir öneri koalisyon liderlerinin de hükümetten çekilmesini mutlaka gerektirmez. Aksine eşgüdümü sağlayacağından belki daha etkili bile olabilir. Çünkü bu kişi hiçbir partinin değil, uzlaşmanın öğesi olacaktır.
Ecevit bu formülü işletebilir. Üstelik partisinin başından çekilmeden bunu sürdürebilir. Çok da etkili olur. Ancak bu konuda ikna edilmesi gereken temel kişi Bahçeli’dir. Bahçeli gerçekten bu koalisyonun belli sonuçları aldıktan sonra seçime gitmesini istiyorsa, yeni bir modelin önünü açmalıdır. Koalisyonun ilk kurulduğu dönemde Bahçeli’nin uyumlu, uzlaşmacı ve dingin bir imaj çizdiğini anımsıyoruz.
Dün basında Derviş’in hükümete bir öneri götürdüğünü okuduk. Ne denli doğrudur bilemiyoruz. Ancak doğruysa destekliyoruz. Bakan Derviş bir iç kabine kurularak ekonomide koordinasyonun sağlanmasını istiyor. Ekonomiden sorumlu görülen Bakan Derviş aslında resmen bir tek Hazine’den sorumlu. O da sorumlu görüldüğü ölçüde yetki istiyor. Çok haklı.
Eleştiri kolay, çözüm ise zordur. Bu nedenle önerileri değerlendirmeliyiz. Yoksa çıkışı bulamayız.