Açık ve net biçimde yanıtlayalım. Evet. Ve görülüyor ki, düşmeye de devam edecek. Ancak bu şimdiye dek süregelen kolay düşüşün devam edeceği anlamına da gelmez. Önümüzde bir dizi zorluklar bulunuyor.
2001 yılında enflasyon hedefi konulmamıştı. Çünkü ekonomi krizdeydi. Daha önemlisi kamu bankalarının borcu dolaylı yolla monetize ediliyor, yani Merkez Bankası'ndan karşılanıyordu. Üstelik hızla artan kur tüm maliyetleri etkisi altına alıyordu. Nitekim, yüzde 68.5 düzeyinde bir tüketici fiyat enflasyonuyla karşılaşıldı. Toptan eşya fiyatlarında ise artış daha fazla oldu; yüzde 88.6.
2002 yılında enflasyon hedefi tekrar konuldu. O tarihteki Devlet Bakanı Derviş'in (yahut da Hazine'deki kurmaylarının ısrarıyla) enflasyon hedefi, IMF'nin yüzde 30'luk önerisinin aksine, yüzde 35 olarak belirlendi. Derviş ve kurmayları yüzde 3 olan büyüme tahminini yakalayabilmeyi önemsiyor, iç talebi çok daraltmak istemiyorlardı. Hatta yılbaşında Hazine'nin kurmayları yüzde 3'lük büyümenin bile zor olduğuna dair raporlar yayımladılar. Ancak yıl sonunda TÜFE yüzde 29.7, büyüme oranı da yüzde 7.8 oldu. Böylece IMF'nin daha gerçekçi olduğu ortaya çıktı.
2002 yılı ortasında kur bir ara ciddi artış gösterdi. Özellikle nisan ayından sonra, Başbakan Ecevit ağır biçimde hastalanınca, faizler ve kur yükseldi. Üstelik kasımda erken genel seçime gidildi. Eğer bu olaylar olmasaydı, belki enflasyon 2002 yılında yüzde 30'un epeyi altında oluşacaktı.
2003 yılına gelince. Hedef TÜFE'de yüzde 20'ydi. Ancak bu yıl da olumsuz gelişmeler oldu. ABD'nin Irak'a yaptığı harekatı Türkiye'yi ciddi biçimde etkiledi. Kur ve faiz yine aşırı düzeyde tepki verdi. Ancak buna rağmen enflasyondaki gelişmeler sevindirici oldu. Önceki gün açıklanan verilerle enflasyon yüzde 19.3'e düşmüş durumda. Yılbaşından bu yana tüketici fiyatları yüzde 17.3 artmış. Bu ay ortaya çıkan enflasyon tekrar etse bile (ki yüksekçe bir enflasyon düzeyidir) yıl sonunda TÜFE yüzde 19'u aşmayacak, yani hedef yine tutacaktır. Aşağıdaki tabloda da maliyetlerin, TEFE ve özellikle özel imalat sanayi (ÖİS) fiyat endeksinin, istikrarlı kur nedeniyle düştüğü gözleniyor. Demek ki, enflasyonun düşmesine en büyük katkıyı kur yapmıştır. Kamu maliyesi veya diğer etmenler değil.
2004 yılına gelince. Bu yıl iç talebin, tüketim nedeniyle, yükselme olasılığı elbette var. Üstelik yılın ikinci yarısı düşen faizler nedeniyle yatırımlar da artabilir. Geçtiğimiz yaz aylarında eksi enflasyon rakamları oluşmuştu. Bu yıl ise aksine yaz aylarında fiyatlar hiç yükselmese, enflasyona yukarı doğru katkıda bulunacaktır. Nihayet yerel seçimlerin fiyatlar üzerinde olası etkileri hesaba katılırsa enflasyonu önlemedeki zorluk ortaya çıkar.
Ancak tüm bunlara rağmen 2004 yılında kur yine istikrarlı giderse, kamu maliyesindeki disiplinle beraber enflasyon dizginlenmiş olacaktır. Literatürde bilinen bir başka konu da şudur: Enflasyon düştükçe dirençler nedeniyle işler güçleşir. Biz de giderek zorlu bir döneme giriyoruz.
% artışlar | ÖİS | TEFE | TÜFE |
2003 yılı | 11.3 | 13.2 | 17.3 |
Son 12 aylık | 13.6 | 16.2 | 19.3 |
Kasım ayı | 0.9 | 1.7 | 1.6 |