Gerçekten iç tüketimde bazı kıpırtılar var mı? Yahut da bu kıpırtılar ne derece kalıcı? Açıkçası bunların hiçbiri kesinlik taşımıyor. Mart, hatta nisan verilerini g"rmeden karar vermenin erken olduğu g"rüşündeyiz. Çünkü elimizdeki mevcut resmi veriler büyüme konusunda pek iç açıcı değil. Son zamanlarda kriz sonrası ekonominin tekrar canlanıp canlanmayacağı tartışılıyor? Bazıları ekonomide canlanma, yahut da kıpırtılar olduğu kanısında. ™zellikle mart ayı itibariyle işlerin değiştiğini belirtiyorlar. Hatta ulaştırma şirketlerinin yurtdışından d"nerken kamyon doldurmaya başladığını s"ylüyorlar. Yani ithalat artmaya başlamış... Yani üretim tarafından bakıldığında henüz işler düzelme g"stermiyor. Ancak elimizde en son veri şubata ait. Zaten iddialar da mart ayı itibariyle kıprtıların başladığı y"nünde. Demek ki, mart rakamları elimize geçinceye kadar erken bir yargıdan kaçınmalıyız. Bir başka nokta da verilerin üretime ait olması. ™nce tüketim artmalı, varsa stoklar boşalmalı ki, üretim de artabilsin. Eğer tüketimde kıpırtı varsa, bu mutlaka daha sonra tüketime yansıyacaktır. Belki de gerçekten üretime yansımayan ancak tüketimde başlayan kıpırtılar var. Olabilir, ama abartmamalıyız.Bir başka tartışma da, canlanmanın nasıl elde edileceği. Çünkü canlanmanın enflasyonla elde edilmemesi çok "nemli. Gerçi büyüme iç taleple elde edilmeyecekse, nasıl elde edilecek, diye sorulabilir. Bu konuda üç seçenek g"rünüyor:Birincisi; Merkez Bankası'nın sürekli faizleri indirmesi. Profes"r Salih Neftçi gibi bazı ekonomistler bunun canlanma getirmeyeceği kanısında. Doğrudur, kısa vadede hemen canlanma gelmeyebilir. Ancak, uzun vadede yatırım maliyetleri düşeceğinden, yatırımlar canlanacaktır.İkincisi, d"viz kurunu yukarı doğru ittirme. Malum iç talep daralıp enflasyon düşünce, ihracat - "ncü bir büyüme performansı elde edebilmek için kur da bir araç olarak kullanılabilir. Ancak bu konuda Merkez Bankası istekli g"rünmüyor.Ve üçüncüsü, hemen hemen rahmetlik olan, fakat cenazesi yapılmadığı için "ldüğü bilinmeyen, bankaların yeniden yapılandırılması. Bu konuda tartışmalar sürüyor. Sürdükçe de toparlanma gecikiyor. Neyse ki, bunun bir yararı oluyor. Ekonomi daraldıkça, enflasyon düşüyor. Oysa bu kesim hızla toparlansa belki büyümenin de sağlıklı bir mekanizması oluşturulabilir. Enflasyon düşse bile, canlanma da sağlanabilir. hursit@marun.edu.tr ™rneğin en son (yanda g"sterilen) sanayi üretim endeksi yayımlandı. Çok "nemli bir veri kaynağı elbette. Geçen yıl aylık sanayi üretimindeki değişimler bir "nceki yılın aynı ayına g"re hep daralma g"steriyordu. Ne yazık ki, bu trendin hala sürdüğü g"zleniyor. Hem de daralma üzerine daralmayla. Geçen şubatta yüzde 4.9 küçülen sanayi, bu yıl bir yüzde 4.5 daha küçülmüş. Hiç iç açıcı bir gelişme değil tabii.