Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kaldı ki, devalüasyon olur olmaz ihracatın tepki g"stermesi beklenmemelidir. Bu bir süre alır. İhracatçı satacağı malı hazırlamak ve yeni alıcılar bulmak ister. Dikkat edilirse, ihracattaki performans şubat, mart ve nisan aylarında hemen yükselmemiş, ihracat artışı ortalama olarak yüzde 9'da kalmıştır. Eğriye eğri, doğruya doğru. Nedeni ne olursa olsun, ihracattaki performans sevindirici boyutlarda. Dün açıklanan veriler, ocak ayından bu yana ihracatın geçen yıla oranla yüzde 13 arttığını g"steriyor. Sadece ekim ayında geçen yılın aynı ayına g"re ihracatın yüzde 24 artması gerçekten g"rkemli bir başarı. Eylül ayı olağanüstü bir aydı. O ayın yüzde 6'lık ihracat artışını bir tarafa bırakırsak, son altı aydır ihracatın ortalama yüzde 18 arttığı g"rülüyor. Bu da "nemli bir değişimi g"steriyor. Maşallah diyelim, nazar değmesin. 11 Eylül vız geldi Yıl sonuna vardığımızda 12 aylık ihracatın yüzde 15 civarında artacağı anlaşılıyor. Elbette kur bunda "zellikle etkili oldu. ™rneğin demir - çelik, ana metaller, makine ve mekanik cihaz ihracatı artışlarındaki g"ze çarpan gelişmeler bunu g"steriyor. Ancak ihracat artışı yalnızca kura bağlanmamalıdır. İç talebin neredeyse "lmesi de buna katkıda bulunmuştur. Kara taşıtlarındaki yüzde 50'yi aşan ihracat artışı bunun en belirgin "rneği. Kimse araba alamıyor ve üretici zorunlu olarak ihracatın yolunu arıyor. Oysa gerçek bir ihracat yapısı, iç talep canlı olsa bile, yurtdışına satış oluyorsa sağlanır. 11 Eylül'ün hemen ardından DEİK'in bir toplantısı için Londra'daydık. Ekonomiden sorumlu bakan yaptığı konuşmada ihracatın gerektiği kadar artmayabileceği kaygısını taşıyordu. Biz paylaşmıyorduk. Küresel durgunluğun çabuk sonuçlanacağını ve kurun "tesinde de ihracat potansiyelinin olduğunu düşünüyorduk. Ekim ayının muhteşem ihracatı şimdilik bizi daha haklı çıkarıyor. (Gerçi ekonomi y"netimi IMF'den daha fazla kredi koparabilmek için durumu abartmış da olabilir.) Ama ihracatla büyüme henüz oluşmadı Dünyada gelişmiş ülke olup ihracatı zayıf olan ülke yok gibi. Tersi de geçerli. İhracatı güçlü olan her ülke gelişmiş ülkeler statüsünde. Türkiye'nin de ihracattan başka stratejisi olamaz. Bu nedenle ihracatı artırmaya y"nelik her türlü "nlem alınmalıdır.Bununla beraber, "nümüzdeki yıl kura çok bağlı olmaksızın ihracattaki artışın süreceğini sanıyoruz. Hatta bu, hedeflenenin üzerinde bile olabilir. Ama daha da artsın veya kalıcı olsun deniyorsa, dalgalı kurun yetmeyeceğini anımsatmakta yarar var... Şimdilik maşallah diyelim, ama daha çok yolumuz var. hursit@marun.edu.tr Dalgalı kura geçildikten sonra iki gelişmenin gerçekleşmesi gerekiyor. Birincisi, ihracatın artması; ikincisi de büyümeye geçilmesi. Bu ikisini birleştirirsek çeşitli ülkelerde olduğu gibi ihracatın belli sekt"rleri üretim patlamasına sürüklemesi gerekiyor. Brezilya, "zellikle Meksika'nın, krizleri bu yolla aştığını biliyoruz. Bu nedenle ana - metal sanayiindeki ihracat artışı üretimi de artırdığı için olumlu. Ama ihracat artışının olduğu her sekt"rde henüz iç üretim artışı yaratılmış değil. Yani henüz o endüstriyi ayağa kaldıracak düzeye gelinmediği anlaşılıyor.