Nihayet IMF'nin 6. gözden geçirmesi tamamlandı. Daha doğrusu, Devlet Bakanı Babacan IMF'nin Türkiye Masası Şefi Moghadam ile kameralar önüne çıkıp anlaşmanın gerçekleştiğini açıkladı. Oysa bu gözden geçirmede tamamlanması gereken birçok husus henüz tamamlanmamış görünüyor. Gerçekten merak ediyoruz; o denli ince eleyip sık dokuyan IMF bu kez neden bu denli esnek davranıyor? Üstelik Moghadam'ın, "ayrıntı önemli değil, program doğru yönde" diye hükümeti savunması da çok ilginç. Pekiyi, ama neden?
Mesela Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile Doğrudan Vergi Reformunun İkinci Paketi henüz Meclis'ten geçmemiş durumda. Oysa bunlar önkoşuldu. Babacan IMF yönetimi toplanmadan bunların yasalaşacağını açıklasa da tasarıların hangi aşamada olduğu belli değil.
Öte yandan, BDDK'nın güçlendirilmesine ilişkin yasa değişikliğinden eser yok. "İlgili kuruluşlar üzerinde çalışıyor" diye konu geçiştiriliyor. Oysa, BDDK'nın bağımsızlığından kurtulmanın bir yöntemi bulunsa, hükümet asıl onu Meclis'ten geçirecek.
Gözden geçirmenin performans kriterlerinden biri de Türk Telekom'un özelleştirme planının hükümet tarafından kabulü. Planın hükümete sunulduğu söyleniyor. Ama bu da onaylanmış değil.
Bankacılık sektöründeki aracılık maliyetlerini azaltan veya kaldıran çalışmaların sürdüğü belirtiliyor. Ancak bu konuda herhangi bir sonuca ulaşılmış değil.
Halkbank'ın özelleştirme stratejisinin eylül sonuna dek tamamlanması gerekiyordu. Bu konuda danışman şirketin raporu açıklanmadı. Ve sonuç olarak da bu konuda da bir ilerleme bilinmiyor.
IMF'nin bu gözden geçirmesinin bir başka performans kriteri de, bu ay sonunda tamamlanması gereken Pamukbank satışı. Oysa yakın gelecekte bu bankanın satılması olası görünmüyor. İki banka teklif verdi, ama BDDK bu konuda herhangi bir ilerleme göstermedi. Bu durumda IMF yönetimi nasıl olacak da kredi dilimine onay verecek? Bunun yanı sıra, gecikmiş kamu alacakları için bir af çıkarılması sürekli kriter haline getirildi.
Kısacası, IMF bu gözden geçirmede hiç de sık eleyip sık dokumadığı gibi, bayağı hoşgörülü davrandı. Bunun nedenini anlamak gerekiyor. Ya gerçekten Türk ekonomisinde olağanüstü olumlu gelişmeler var, ya da ABD Hazinesi'ne son derece yakın olan IMF belli etkiler altında ilişkileri sürdürüyor.
Gerçekten Türk ekonomisinde gerek enflasyonun düşürülmesinde, gerekse yüksek bir büyüme elde edilmesinde gelişmeler mutlu ediyor. Ancak gerek bankacılık kesiminde süren sorunlar, gerekse cari işlemler açığı risklerin de sürdüğünü gösteriyor. Üstelik reform konusunda daha çok yol var. O zaman neden IMF bu kadar esnek davranıyor? Bundan bir süre sonra 7'nci gözden geçirme başlayacak. Ve hükümetin önüne aşağıdaki yoğun gündem gelecek:
1) Doğrudan vergi reformu paketi (ÖNKOŞUL).
2) KİT yönetişim yasası.
3) Sigortacılık sektörüne ilişkin düzenleme.
4) İcra ve iflas yasası ve uzlaşma yolu düzenlemelerinin yaşama geçmesi.
5) Yatırım promosyon ajansı kurulması yasası.
6) Kamu yöneticileri ve memurlar için etik kurallar.
7) Bilgi edinme özgürlüğü yasası.
8) Yatırımcı konseyi toplantısı.
9) KİT'lerde atıl istihdamın azaltılması.
10) Halk Bankası'nın satışa sunulması.
Bunlar kolay lokma olmayacak. Bakalım IMF o kez de esnek mi davranacak?