Cuma sabahı kur 1,250 bin liraya doğru hareket ederken, önce BDDK, sonra da Merkez Bankası (MB) piyasaları ikaz etti. MB ne döviz aldı, ne faizi düşürdü. Sadece ikaz etti! Buna ahlaki korkutma (moral suasion) diyoruz. Kur biraz toparlandı. Ama bu ne kadar sürecek göreceğiz. Müdahale kurun daha aşağılara gitmesini engellese de, yukarılara gitmesini sağlamayabilir. Çünkü kurdaki gevşeme sadece bankaların pozisyon açmalarından değil, öncelikle ekonomik durgunluktan kaynaklanıyor.
Aslına bakarsanız MB bir süredir talep yönünde kura destek olmaya çalışıyor. Şimdilik başarılı olamıyor, çünkü süreye ihtiyacı var. Ya da ayda 400 milyon dolardan daha fazlası gerek. MB belli bir kur fiyatı elde etmek için müdahale etmiyor. Çünkü MB "tam dalgalı kur"u yeğliyor.
Birkaç ay önce kur rejimleri uzmanı Profesör Max Corden (Johns Hopkins Üniversitesi) IMF’de bir konuşma yapmış. Corden Arjantin krizinin çok şey öğrettiği kanısında. Başarı için para ve kur politikasına sadık kalmayı yeterli görmüyor. Maliye politikasını da şart koşuyor.
Corden orta büyüklükteki ekonomilerde sabit kur sistemlerinin sıkıntı verdiği kanısında. Bunu birinin havuza itilerek elinin, kolunun bağlanmasına benzetiyor. Corden "her tarafım bağlı, boğulursan yardım edemem, yüzmeyi öğrenmelisin" demenin riskine değiniyor. Çünkü öğrenemezse kriz kaçınılmazlaşıyor. Tıpkı Arjantin’deki gibi.
Corden dalgalı kur sistemlerinin reel şoklara karşı esneklik sağladığını, enflasyon hedeflemesinin ise fiyat istikrarı getirdiğini itiraf ediyor. Dolayısıyla Corden’a göre Türkiye genel olarak doğru stratejiyi uyguluyor. Ancak Corden’ın bir de kaygısı var; MB’lerin uzun vadeli hedefinin enflasyon olmasına rağmen işsizlik gibi reel koşullara da duyarlı olması gerektiğini düşünüyor.
Corden kısa vadede işsizliği azaltmak için Keynezyen biçimde parasal genişlemenin uygulanmasından yana. Kendi ülkesi Avustralya’da bu rejimin belli müdahalelerle sürdürüldüğünü, komşu ülke Yeni Zelanda’da ise enflasyon hedeflemesinin durgunluk yarattığını hatırlatıyor. Olabilir. Ancak Meksika ve Brezilya deneyimlerinin olumlu olduğunu da unutmayalım..
2000 Eylül’ünde ünlü iktisatçı John Williamson (Uluslararası Ekonomi Enstitüsü) "Gelişmekte olan Piyasalarda Döviz Kuru Rejimleri: ara seçimin gözden geçirilmesi" başlıklı bir kitap yayımlamıştı. Williamson kitabında "köşe çözümler" dediği kur rejimlerinin (ya tam sabit, ya da tam dalgalı kur) giderek popülerleşmesinden şikayet ediyor. Ona göre bu seçenekler ekonomileri sanıldığı gibi krizlerden korumuyor. Çünkü iç ekonomik dengeleri dikkate almıyor. Ara - rejimler ise şeffaflığı sağlayarak, spekülasyonları istikrara kavuşturuyor. Williamson kura müdahalelerde eşgüdümlü sterilizasyonu, sıcak paraya karşı da fiyata yönelik sermaye kontrollerini öneriyor.
Özetle, Corden maliye politikasında ödün, Williamson da müdahaleli bir dalgalı kur sistemini öneriyor. Ancak bizdeki yüklü iç borcu anımsatmak gerek. Dolayısıyla Corden’ın önerisi bizim için hayli tehlikeli. Williamson’ın önerileri ise tartışılabilir. Yine de şunu belirtmekte yarar var; bir aralar "MB müdahale etsin" diye bağıranların şimdi MB müdahalede bulunacak diye ödleri kopuyor.