Seçimler yaklaşıyor. Bu yatırımcı için son derece önemli. Çünkü seçim sonucunda olumsuz bir tablo çıkarsa program şaşabilir, eğreti duran dengeler büsbütün dağılabilir. Ancak biz şimdilik bunu olası görmüyoruz. İktidara talip iri partilerin hepsi istikrar programına uyacaklarını ifade ediyor. Başka bir çareleri de yok. Ayrıca şu andaki fiyatlar olası bazı riskleri de içeriyor.
Döviz kuru şu anda ucuz değil. Ama böyle giderse yakında pahalı olmaktan çıkacaktır. Seçim öncesi ithalat talebi göreli olarak düşük kalırsa, ki kalabilir, kur gevşeyecektir. Merkez Bankası ise, seçim öncesinin kırılgan ortamında, döviz alım ihaleleriyle kura müdahale etmekten kaçınacaktır. Çünkü kur fazla sıçrayabilir. Bununla beraber, anketler can sıkmaya başlarsa, kurda bir miktar yukarı hareket gözlenebilir. Ama bu kalıcı olmayacaktır. Biz yine de riski hiç sevmeyen yatırımcıya öğütleyelim; dövizinizi alıp, keyfinize bakın. Getiriniz düşük kalsa da başınız ağrımayacaktır.
Dövizde kalıp, doğru dürüst faiz almak da mümkün. Zaten Türkiye fırsatlar ülkesi değil mi? Eurobonolar yıllık verim olarak yüzde 9 ile 12 arasında faiz veriyor. Bu hiç de fena değil. Bu tür bonoların 4 - 5 yıl vadeli olanları, hatta 28 yıl vadeli olanları var. Emeklilik yatırımı gibi gerçekten. Tek sıkıntısı konjonktür bozulduğunda satış fiyatları çok değişiyor. Gerçekten seçim sonucunda olumsuz bir tablo çıkarsa eurobonoların fiyatları düşebilir. Ama bu tür bonolar zaten getiri için alınıyor, alıp - satmak için değil. Kaldı ki, bu ara fiyatı düşmüş durumda.
Gelelim, TL opsiyonuna... Repo ile B - tipi fonlar hemen hemen aynı getiriye sahip. Her ikisi de günlük, yani likidite farkı yok. Açıkçası enflasyonun aylık yüzde 2’ye düştüğü bir ortamda yüzde 3’ü aşan faiz hiç de fena sayılmamalı. TL mevduata gelince... En kısası bir aylık, yani 30 gün süreyle paraya dokunamıyorsunuz. Üstelik getirisi de repo ile eş düzeyde. O zaman TL mevduatın pek bir anlamı kalmıyor. Seçimlere kadar faizler pek değişmeyeceğine göre, TL opsiyon, özellikle günlük olduğu takdirde, hem güvenli, hem de karlı. Tavsiye ederiz.
Daha fazla kar istenirse, elbette başka fırsatlar da var. Mesela TL bonolar. Bu ara uzun vadeli bonolar yüzde 70’lere yakın yıllık faiz getirisi sağlamakta. En kısalar gecelik faize, hatta repoya yaklaşırken, en uzun vadeliler repodan en az 15 puan daha fazla faiz veriyor. İç borçla ilgili ülkede bir sıkıntı görmüyorsanız, bono alabilirsiniz. Ve aldığınız riskin karşılığı olan verimi de sağlarsınız. Yakın vadede iç borçta sorun görmüyoruz. Ama uzun vadede elbette riskler var.
Gelelim; en riskli, ama (cesur davranılırsa) en karlı yatırıma... Borsa! Borsada çoğu şirket kelepir. Fakat bu ucuzluk bugünden yarına değişmez. Borsa yükselmezse paranız uzun süre getiri sağlamayabilir. Hatta seçim istikrar getiren bir tablo sunmazsa borsa daha da gevşeyebilir.
Kısacası, bosayı kısa vadede tavsiye etmek zor. Sabırlı olan varsa, çocuklarını zengin etmek için borsaya girsin... A tipi fonlara gelince. Hisse senedi seçemeyenler için en doğrusu bu. Üstelik likit ve vergiden de muaf. Ama yine de riskli.
Hele bir seçim sonuçlarını görelim, karar daha kolay.
