Ancak bugünü "Sevgililer Günü" yerine "sevgi günü" olarak ansak ne dersiniz? Çünkü günümüzde birilerine aşık olanları bulsak da, insanı veya yaşamı sevenler sanki giderek azalıyor. Açıkçası şu koca kentlerde duygularımız k"reliyor. Birilerini, sanki sigara gibi içip, tüketip sonra da bir izmarit gibi kül tablasına basıp s"ndürüveriyoruz. Hatta bazen doğru dürüst iki nefes bile çekmeden fırlatıp atıveriyoruz. Rahmetli babam "insan silgi gibidir, sildikçe aşınır ve sonunda da kendi biter" derdi. Birilerini kastediyordu herhalde. Oysa yaşamda kalem olabilmek de var. Yazdıkça eser yaratan kalem!Yaşam giderek maddeci hale geliyor. Lezzetini ve anlamını da yitiriyor. O duygular diyarı, sevgi şehri İstanbul bile kimilerine artık keyif vermiyor. O canım Boğaz'ı vapurla geçeceğimize, kırışmış g"mleğe d"nmüş trafikte saatlerle arabada kıvranarak k"prüyle hemen kat ediveriyoruz.™mrümüz bir koşuşturmayla geçiveriyor. Sinirleniyoruz. Hırslanıyoruz. K"reliyoruz. Yaşamın maddiyatına "ylesine kaptırıyoruz ki, hırs yaşamının temel güdüsü haline geliyor. Daha fazla, daha fazla, daha fazla. Sanki en fazlası var da! Ya da acele etmezsek sanki dünya malı tükenecek. Sürekli istifliyoruz. Oysa sarılınan bez de aynı Amerikan bezi. Çakılan tahtalar da aynı çamdan doğrama. Yapılan muamele hep aynı!Şu halimize bakın. Tıpkı arenaya fırlamış gladyat"rler gibi değil miyiz? Tribünlerdeki kıyamet gibi alkış sanki g"zlerimizi k"reltmiş. Kapılmış d"vüşün havasına. Oysa gladyat"rler hep "lür. Kaç tane hasım "ldürürse "ldürsün!. Amacımız ne? ™ldürerek mi "lmek? Yoksa severek mi yaşamak? Artık yaşamın bir üstünlük mücadelesi değil, bir sevgi paylaşımından ibaret olduğunu anlamalıyız.Fark etmesek de yaşamın en "nemli unsurunu yitiriyoruz: doğa ve insan. Ne para, ne mal, ne de başka bir şey. Doğadan daha fazla keyif verebilecek bir şey tanımıyorum. İnsanın yarattığını değil, insanı (ya da yaradanı) sevmek gerekiyor. Gerçek mutluluğun "zü de bu değil mi? İnsanı insan yapan onun hisleri değil mi? Duygusuz yaşanmıyor. Yaşansa bile ona hayat denmiyor. Hani "ot gibi yaşadı" derler, ya. Ne doğru. Artık nerede ise sadece biyolojik varlık olarak kalacağız."Sevgili" yani birine aşık olmak. "Sevgi" ise tüm insanları sevmek. Bana sanki ikincisine daha çok ihtiyacımız var gibi geliyor. Sevgi insanın en yüce duygusu. Hele hele sevme duygusunun karşılıklı hale gelmesi. İşte gerçek mutluluk! Bir de her "nüne gelene aşık olanlar var. Hani şıpsevdi dediklerimiz. Onlar duygu ve aşkı leblebi gibi yer yutarlar. Nefes almadan içilen şerbetin bile tadı anlaşılmaz. Onlar gerçek aşkı anlayamazlar. Sevgileri ve tutkuları saman alevi gibi parlar, s"ner. Aşk ve sevgi ise tükenmeyecek kadar engindir. Sevgililer günününde sevgiyi anmakta yarar var. hursit@marun.edu.tr Bugün 14 Şubat. Sevgililer Günü. Kimi sevdiğine bir hatıra alacak, kimi de bir demet gülle evine gidecek. Kimi mum ışığında yemek yerken, kimi de sevgilisine sarılıp geceyi geçirecek. Hepsi ayrı güzel, hepsi ayrı hoş. Tabii içten geldiyse. Doğru ya, yasak savanlar da var.