Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kış geldi. Ve havalar soğudu. Dikkat etmeyenlerin kimisi burnunu çekiyor, kimisi de yatak döşek yatıyor. Havalara aldanmamak, sıkı giyinmek gerekiyor. Tabii aksi de geçerli; terlememek gerekiyor. Gerçi bu yöntemlerle soğukalgınlığından (cold) korunsanız bile, gribe (influenza) yakalanabilirsiniz. Çünkü grip (influenza) ağır bir virütik hastalık. Hasta istese de yataktan kalkamıyor. Grip doğrudan öldürücü olmasa da, dolaylı olarak çok tehlikeli. Kalp hastalarında ölüm olasılığını 52, akciğer hastalarında 120, diyabetli veya damar hastalarında ise 241 kat artırıyor.
Bu nedenle Amerikalılar gripten korunmaya büyük önem veriyor, ciddi kaynak ayırıyorlar. Üstelik bunun ekonomik gerekçeleri de bulunuyor. ABD’de işe gelinmeyen günlerin yüzde 10-12’si gripten kaynaklanıyor. Grip yılda toplam 24 milyon işgünü, 20 milyon da okulgünü kaybına neden oluyor. Rakamlara gelince. İşgücü kaybının yılda 760 milyon doları bulduğu ifade edilirken, diğer maliyetlerin de hesaplanmasıyla yıllık maliyet 12 milyar dolara ulaşıyor. Amerikalıların hesaplarına göre gribin önlenmesi için harcanan her 1 dolar 4 dolarlık bir tasarruf sağlıyor. Aşı ise tek başına 47 dolarlık bir getiri sağlıyor.

Dünya Sağlık örgütü, her yılın yaygın grip virüs türlerini belirliyor, ilaç şirketleri de buna uygun aşı üretiyor. Grip aşısı yüzde 89 etkili oluyor. Yani aşı gripten hemen hemen tamamiyle koruyor. İlaç şirketleri de daha çok işyerleri ile anlaşarak işgücünün hastalıktan korunması karşılığı aşının maliyetini karşılamaya çalışıyorlar.
ABD’de sağlık ekonomisi birkaç bakımdan son derece önemli. Sağlığın insan yaşamını doğrudan ilgilendirmesinin yanı sıra, milli gelir içinde en yüksek paya sahip sektör olması etkili oluyor. İnsanlar düşünmeden sağlık için yüksek paralar harcayabiliyor. Doğalı da bu. insanın canından daha fazla neyi önemseyebilir ki? ülkeler geliştikçe, bireylerin harcamaları içinde gıda masrafı oransal olarak düşerken, sağlık artıyor. Daha nitelikli, daha gelişmiş yöntemlerle sağlık hizmeti vermek, elbette bütçeleri zorluyor. ABD’de kişi başına sağlık harcaması 4200 doları buluyor. Düşünebiliyor musunuz; bu hemen hemen ülkemizdeki kişi başına düşen gelirin tam 2 katı! ABD’de milli gelirin yüzde 13’ü kadar olan bu harcamanın yüzde 44’ünü devlet, gerisini de özel kesim karşılıyor.

Ülkemizde grip bir yana, sağlık başlı başına sorun. Çünkü sağlık harcamalarımız gerek devletin bütçesi, gerekse bireylerin harcama kalemleri içinde hazin derecede düşük. Yıllar boyu devlet kapısını işsizlik sigortası haline getiren ve siyaseti de erozyona uğratan popülist tutumlar, yurttaşlarımızı doğru dürüst sağlık hizmetinden mahrum ediyor. Rakamlar ortada: sağlığın bütçe içindeki payı yüzde 3’ü geçmiyor. Yani kişi başına 21 dolar. Ülkemizde gribin yaşamsal tehlike yaratabileceği nüfusun 16 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bunların her yıl aşılanması durumunda yılda 130 milyon dolarlık bir kaynak gerekiyor. İşsizliğin yaygın, işveriminin ve ücretlerin de gayet düşük olduğu ülkemizde bu kaynak bu alana ayrılmayabilir. Çünkü alternatif maliyet düşük kalıyor. Ancak konuya sadece ekonomik gözlükle değil, başka değerlerle bakmakta yarar var. Yine de siz siz olun, dışarıya çıkarken hırkanızı unutmayın.