Eğer.. Anayasa Mahkemesi 111 milletvekilinin talebini haklı bulur.. Anayasa değişikliğini hukuk devleti ve değişmezlik ilkelerine aykırı bulursa..
Yani iki ve dördüncü maddelerin ihlal edildiği yönünde karar verirse ne olur?
Anayasa Mahkemesi’nin yeni yapısı ile HSYK’nın oluşma biçimini düzenleyen maddeleri iptal ederse..
12 Eylül’de sadece referandum değil, seçim de olur..
Niye mi?
Anlatayım..
*
AKP, ne yapalım kalan maddeler için referanduma gideriz demez.. Sineye çekmez..
Zaten diğer maddeler üzerinde büyük bir mutabakat yok mu?
Var..
Kimsenin hayır demediği, itiraz etmediği maddelerdi.. Referanduma bile götürülmesine gerek olmayan değişikliklerdi.. Yüzde 90’la, yüzde 95’le geçer..
Mesele bu değil.. Mesele o iki madde.. Aslında üç maddeydi, biri Meclis’te düştü, düşürüldü; geriye iki madde kaldı..
Can alıcı iki madde..
*
Başbakan sessiz kalmayacaktır, yüksek yargının yapısını işte bu yüzden değiştiriyorum diye bas bas bağıracaktır..
Halka şikâyet edecektir.. Halktan destek isteyecektir..
Bu nasıl olacak?
Seçimle..
*
Bana göre 12 Eylül’de referandum iki sandıklı olur.. AKP yanına seçim sandığı da koyar..
CHP’ye de yüksek yargıya da hodri meydan der..
Bulunmaz fırsat olur..
Hem, Gazze mazze diyerek sandığa gitmek güç.. İtelemeyle kakalamayla çok büyük kitleler motive olmuyor..
Sağlam doneler lazım.. Bize cumhurbaşkanını seçtirmediler gibi..
Bize anayasa değişikliği yaptırmıyorlar, elimizi kolumuzu bağladılar, 12 Eylül Anayasası’na mahkûm ettiler, demokrasiden korkuyorlar gibi..
*
Şimdi diyeceksiniz ki mantıksız değil, ama Başbakan her fırsatta seçim zamanında dedi..
Dedi de bu olağanüstü bir durum.. Sonra Başbakan bir daha bu fırsatı nerede bulacak?
Eylülde sadece referandum yapsa, seçimi 2011’in ilkbaharına bıraksa heyecanı gider.. Tavsar..
*
Peki, seçim referanduma yetişir mi?
Anayasa Mahkemesi 5 Temmuz’da toplanacak.. Rahat rahat yetişir.. Seçim Kurulu bana 60 gün yeter diyordu.. Zaten referandum için hazırlık yaptığına göre yeni pusulalar basılacak, propaganda dönemi ayarlanacak o kadar..
Eğer iptal çıkarsa.. 12 Eylül’de çifte sandığa hazır olun..
Kimler için ne deniyor?
Öncülüğünü Başbakan yapıyor ama AKP’ye yakın duranların ağzından düşmüyor..
Hangi grup için ne söyleniyor sayalım mı?
Diplomatlar; Türkiye’yi haysiyetsiz dış politikaya mahkûm eden monşerler..
Bürokratlar; statükocunun kalesi.. Türkiye’nin önüne duvar çeken zihniyetin neferleri..
Yüksek Yargı; bağımsızlar ama tarafsız değiller.. Taraflı konumlarını korumak için bağımsızlıklarının sürmesi için direnç gösteriyorlar..
Askerler; darbeci, darbe sevdalısı, balyozcu..
TEKEL işçileri; gül gibi 4C’yi kabul etmeyen münafıklar.. Art niyetliler..
Köşeciler; her gün her konuda kalem oynatan art niyetliler..
Gazze sadece Hamas mı?
Bu tür konular iç politika malzemesi yapılınca endazesi şaşıyor, başka mecralara kayıyor..
Başbakan Mavi Marmara gemisine yapılan alçakça saldırıya duyduğu öfkeyle, sinirle; Hamas terör örgütü değildir, ülkesini koruyan direnişçilerdir dedi..
ABD’den görüşümüz net, terör örgütüdür yanıtı geldi..
Gazze meselesinin çerçevesi artık budur..
Hamas’tır!..