Anlaşılması zor bir konu.. İzah etmesi de.. İnsanlar ne olduğunu anlamış değil.. Birdenbire Kürt meselesi konusunda ‘açılım’ kararı alındı..
Yaz aylarında tatlı bir hava esti..
Sonbaharda sertleşti..
Kışla birlikte aman Allah.. Taşlar, sopalar, havai fişekler, molotoflar hava da uçuşuyor..
Ne oldu?
İzaha muhtaç olan bu..
Hükümet durup dururken neden açılım kararı aldı? Ne bekliyordu, ne oldu?
* * *
Enis Berberoğlu, pazar günkü Hürriyet’teki ‘üç yanlış tahlil açılımı bitirdi’ başlıklı yazısında kafalardaki soruya şahane yanıt verdi...
Okuyalım..
“Açılım gökten düşen elma değil elbette. Perde arkasında iki yıllık çalışma var. İstihbarat birimleri hükümete demişti ki;
1) “Abdullah Öcalan ile görüştük, pazarlığa hazır. Ayrıca müzakere için DTP’ye yetki verecek.”
2) “DTP ile anlaştık, Sinn Fein gibi davranacak. PKK’yı silah bırakmaya zorlayacak.”
3) “Talabani ve Barzani PKK’yı kesin kovacak çünkü ABD çekiliyor, tek güvenceleri Türkiye.”
* * *
Gerisini biliyorsunuz, tam fiyasko..
Açılım günlerinde İmralı’dan yollanan talep defteri tam olarak ortaya çıkmadı ama içinde yazılanların önemli bölümünü biliyoruz..
Apo’nun istediği, özerklikti..
Adı da konmuştu: Demokratik özerklik!
Daha ağustos ayında aşağısı kesmez mesajını göndermişti..
* * *
PKK’nın dağdan kolay kolay inmeyeceği Habur girişinde belli oldu.. Gelenler teslim olma havasında değildi, halay çeke çeke sınırdan içeri girdiler..
Barzani’nin PKK’yı Kandil’den zor kovacağı, Kandil-Habur arasında düzenlenen törensel yolculukla ortaya çıktı..
Geriye DTP cephesi kalmıştı ki..
Onların da bir kısmı DTP’li, diğer kısmı PKK’lıydı.. PKK’yı silah bırakmaya zorlayacak güçleri de yoktu, niyetleri de..
* * *
Berberoğlu, hükümete yanlış bilgi verildi, neticede çanak çömlek patladı diyor..
Kabul de..
İçişleri Bakanı onca açılım toplantısı yaptı.. Herkesin görüşünü aldı.. Kimseye bu üç maddelik yol haritasından bahsetmedi mi?
Bir kişiye sorsa..
Olur mu derdi?. Hayal kurmayın!..
Apo’ya güven olmaz.. O Kürt halkından çok kendini düşünür.. Zaten inkâr da etmiyor, önce ben diyor!
* * *
Hükümetin hiç mi güvendiği kimse yok?. Sorsa, bunun adı açılım değil.. Bu yolla bir yere varamazsınız derlerdi..
Açılım umudu Habur kapısında bitmezdi!
Çözümsüzlük bildirisi!
DTP’nin 98 belediye başkanı ile 700 delegesinin katılımıyla hafta sonu Diyarbakır’da toplantı yapıldı..
Adı, Demokratik Toplum Kongresi’ydi..
Alınan kararlara bakalım..
Öcalan ev gözetimine geçirilsin..
Cezaevindeki tutsakların tümü serbest bırakılsın..
Askeri operasyonlara son verilsin..
Özerk Kürdistan’ı içeren yeni bir anayasa hazırlansın..
Sorum net..
Bu taleplerle ortaya çıkanlar sizce Kürt meselesinde ilerleme istiyor mu?
Hayır tabii..
Çıkmaza sokmaya çalışıyorlar..
Nedeni de belli.. Galiba büyük çoğunluğun bu koşullarda, çatapata, itiş kakış ortamında yaşamak hoşuna gidiyor..
Galiba büyük çoğunluk o yaşam tarzının tutsağı olmuş..
Niye mi?
Saydıkları çözüm önerisi mi?
Değil..
Çözümsüzlük bildirisi!
ÖZÜR.. Dün bu köşede çıkan yazılardan birinin içi başkaydı, başlığı başkaydı.. ‘Alevi açılımı da dinamitleniyor’ dedim, sayfaya ‘Kürt açılımı da dinamitleniyor’ diye girmiş..
Olmaması gerekir ama olmuş.. Özür dileriz