İnşallah doğru da gider.. Niye mi doğru başladı.. Bir: Meclis Başkanı başlattı..
İki: Alfabenin ‘A’sından başladı.. ‘A’yı görmezden gelip ‘B’ye, ‘C’ye atlamadı..
‘A ’sı şu..
Bu Meclis yeni bir anayasa yapabilir mi, yapamaz mı?
Buna kim karar verecek?
Tabii ki milletvekilleri verecek ama kimden görüş alınacak? Kimlerin görüşü dikkate alınacak?
Senin, benim değil.. Anayasa hukukçularının.. Çünkü teknik konu..
Bu Meclis yeni bir anayasa yapabilir mi, yapamaz mı?
*
Meclis Başkanı Çiçek; 24 anayasa hukukçusuyla buluştu.. Bu konuyu görüştü..
Kimi, yapamaz, kurucu meclis gerekli dedi..
Sadece anayasa yapmakla görevli yeni bir meclisin kurulması istendi..
Kimi de bu Meclis’in temsil gücü yüksektir görüşünü savundu..
İkincisini savunanlar çoğunluktaydı..
*
Ben de aynı görüşteyim.. Meseleyi uzatmanın, ötelemenin anlamı yok.. Meclis’teki temsil oranı yüzde 90’ın üzerinde..
*
Dönelim birinci maddeye..
Yeni anayasa için düğmeye Meclis Başkanı’nın basması doğru oldu.. Zaten Cemil Çiçek’in ‘başkan’ adayı olduğu gün işin rengi ortaya çıkmıştı..
Çiçek’in ‘başkan olma nedeni’ buydu.. Yeni anayasayı sırtlamak..
Şu notu da düşelim.. Çiçek, Meclis Başkanı seçilirken CHP yemin etmemişti.. Bu nedenle oy vermedi ama destek verdi..
Çiçek ismine itirazları olmadığını söylediler.. Bir anlamda destek verdiler..
Bu da anayasa maratonu açısından çok önemli..
*
Gelelim üçüncü aşamaya.. CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi’nin açıklamasından öğrendik.. Çiçek, partilerin grup başkanvekilleriyle de buluşacakmış.. Anayasa hukukçularının görüşlerini aktaracakmış..
Yani, alfabenin ‘A’sından ‘B’sine geçiyoruz.. Görünen o ki, muhalefet partilerinin de bu işe en başından katılması sağlanacak..
*
Umut ediyorum ki; Anayasa değişikliğinde yapılan hata tekrarlanmayacak..
İlk izlenim bu..
Bu sebeple doğru başladı dedim..
Tesis yapmak önemli yaşatmak daha önemli
Ocak ayında yapılan Üniversite Kış Oyunları öncesinde bir heyetle Erzurum’a gitmiş, tesisleri gezmiştim..
Herkes çok beğenmişti..
Türkiye’nin böyle tesislere kavuşması çok hoştu..
O günlerde izlenimlerimi yazarken şu noktanın altını çizmiştim..
Tesis yapmak önemlidir ama o tesisi yaşatmak daha önemlidir.. Sürekli şampiyonalar, yarışmalar, organizasyonlar yapmak gerekir.. Yunanistan’ın haline bakın.. Olimpiyatlar için yaptıkları tesisler çürüdü..
*
Aynı sonuç bizim de başımıza gelebilir..
Erzurum’da yapılması planlanan Kayakla Atlama Dünya Yaz Kupası, Dünya Kayak Federasyonu tarafından iptal edildi..
Neden mi?
Rüzgâr perdesi yapmamışız..
Yapmayı mı unutmuşuz, yetişmemiş mi, para mı yetmemiş?
Anladığım kadarıyla önemsememişiz..
Çünkü maliyeti, tesislerin maliyeti yanında devede kulak..
700 milyon liralık tesis yaptık 400-450 bin liralık panel mi koyamayacağız?
Koyamadık ama!..
Gerçek bu..
Allah yardım etti
Tabii hemen akla şu geliyor..
Rüzgâr paneli yokken Kış Oyunları’nı nasıl yaptık?
Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık’ın Hürriyet’ten Vahap Munyar’a verdiği cevap çok ilginç..
Durumu idare ettik, Allah da yardım etti..
Ya etmeseydi!..
Türk usulü dediğimiz budur..
Demek ki; acayip rüzgâr esse ayıkla pirincin taşını..
Bir başka şey daha öğrendik..
Yabancılar bizi bizim kadar tanıyor.. Bizden daha fazla tanıyor..
Federasyon Başkanı’nın söylediğine göre, Yaz Dünya Kupası biraz da uyarı niteliğinde iptal edilmiş..
Adamlar bakmışlar, aylar geçmiş bizim panel falan yapacağımız yok.. Şunlara bi ceza keselim de akılları başlarına gelsin demişler!!!
Görürsünüz, Ankara iptallerin arkası gelmesin diye telaş yapar en kısa zamanda panel konulur..