Meclis Başkanı’nı dinledim.. Durum iç açıcı değil.. Bu komisyondan bir iş çıkmaz demedi ama 450 günde 449 saat çalışmışlar, günde bir saat; böyle anayasa yapılmaz demeye getirdi..
177 maddeden 48 madde üzerinde mutabakat sağlanmış..
Diğerlerinin üzeri kırmızı çizgi dolu..
Niye böyle oldu derseniz?
Bu iş baştan yanlış başladı, baştan ters yola girdiler.. Bu sebeple tıkanıp kaldılar.. Yolculuğa yasaları değiştirerek başlayacaklardı.. Seçim yasasını, partiler yasasını ele alarak.. Terör yasasında temizlik yaparak, ceza yasasını düzelterek.. Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu’nu yeniden yazarak.. YÖK kanununu demokratik hale getirerek işe başlasalardı, anayasaya sıra gelince bu kadar zorlanılmazdı..
İç tüzüğü demokratik hale getirmeden anayasayı demokratik hale getireceğiz diye yola çıkmak bana baştan beri anlamsız geliyor..
Hele anayasayı yapalım gerisi kolay denilecektir..
İyi de kolaydan başlayıp zora doğru gitseydiniz..
Batı’ya da bakalım, Doğu’ya da.. Diyarbakır’dan yükselen sese de kulak verelim, Gezi Parkı’ndan yükselen sese de.. Talep aynı; bunaldık daha fazla demokrasi..
*
PKK militanlarının sınır dışına çıkma şartı neydi? Bağımsızlık değildi, federasyon değildi, özerk yönetim değildi.. Neydi?
Daha fazla demokrasiydi..
*
Tren kaçmış değil..
Haa, bu yöntemle ısrar edilirse, partilerin kırmızı çizgilerini bir gecede kaldırmaları beklenirse daha çok beklenir.. Tren kaçar..
Yapılacak şey basit.. Anayasa çalışmalarını bir süre askıya alalım.. Aynı komisyon yasalardaki antidemokratik maddeleri tarasın; bir ayda Meclis’in önüne sunsun..
Vallahi ülke rahatlar..
Gerginlik diye bir şey kalmaz.. Ne otoriterleşme suçlaması kalır, ne darbecilik ithamı..
Mesela gençler, üniversiteler daha fazla özgür oldu diye mi sokaklara dökülecek?
Mesela PKK militanları seçim barajı aşağı indi, siyaset kanalı açıldı diye mi eylem yapacak?
Ceza veren demokrasi
Bizim demokrasinin en doğru, en gerçekçi tanımı budur.. İşine gelmedi mi hemen ceza keser.. Meclis’te ceza keser, sokakta ceza keser.. Eskişehir’de gösteriler sırasında eli sopalı adamlar tarafından dövülen 19 yaşındaki genç öldü..
İddiaya göre, olayı kaydeden kameranın CD’si polise verilmiş.. Polis de bir hafta sonra savcılığa yollamış..
CD açılmıyormuş! Daha doğrusu savcılıkta açılmıyormuş..
Ceza değil mi?
Bakalım kim üzerine gidecek? Hangi vicdanlar rahatsız olacak?
*
İkinci ceza; TMMOB’nin yetkilerinin gece yarısı budanması.. Geliri kısıtlanmış..
Torba yasası Meclis’e geldiği an da altında bir şey vardı diye kuşkulanmıştım zaten.. Hayra alamet değildir gece yarısı her şeye gebedir demiştim.. ‘Sen misin Taksim dayanışmasında yer alan.. Sen misin Gezi Parkı’na sahip çıkan’ denmiş..
Bu ceza değil de, gözdağı değil de nedir?
TMMOB’den alınan vize yetkisi Çevre Bakanlığı’na verilmiş.. Gezi’deki ağaç kesimiyle ilgilenmedi diye mi?
Mükafat..
Beşiktaş büyük hata yapar!
İnönü Stadı yıkılıyor.. Beşiktaş’ın önünde iki şık var.. Ya Kasımpaşa’nın Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda oynayacak ya da Olimpiyat’ta...
Fenerbahçe ve Galatasaray ile anlaşma olmamış.. Takım için de, taraftar için de en uygunu Kasımpaşa.. Beşiktaş’a verirler mi vermezler mi, bilemiyorum.. Kasımpaşa da Avrupa’ya hazırlanıyor..
Anlaşma olmazsa?
Olimpiyat intihar gibi olur..
Niye mi?
Bir: Oraya gidip gelmek ölümden beter.. İki: Futbola elverişli bir stat değil.. Üç: Karda kışta fırtınada uçuyor.. Dört: Ne kadar doldurursan doldur tribünler boş kalır..
Olimpiyat’a gideceklerine İzmit’te oynasınlar.. Hiç olmazsa dolu statta oynarlar.. Seyirciyle oynarlar..
İzmit, Olimpiyat Stadı’ndan daha yakın..