İnternet andıcı davası başladı.. Suçlamayı biliyorsunuz.. Hükümete yönelik kara propaganda yapmak..
Ne yapmışlar?
Genelkurmay’ın psikolojik harekât birimi 42 kadar internet sitesi kurmuş..
Bunlardan ikisi önemli..
Hükümete kara propaganda ikisi üzerinden yapılmış..
Cumhurbaşkanı seçiminin yapıldığı 2007 yılında, AKP’ye kapatma davasının açıldığı 2008 yılında aktif rol oynamışlar..
2009 yılında bu sitelerin Genelkurmay tarafından yönetildiği Taraf gazetesinde yazılınca sitelerin yayını durdurulmuş.. Arşivleri imha edilmiş..
Dört yeni site kurulmasına karar verilmiş..
Yazışma yapılmış, sonra vazgeçilmiş..
Meselenin bu boyutunu bir kenara bırakalım..
*
Sonuç olarak yapılan internet sitesi kurma hadisesi var değil mi?
Genelkurmay Başkanı Başbuğ hariç, o dönem karargâhta görev yapan üst düzey tüm generaller hapiste..
Tümü için dava açıldı..
Eğitim ve Doktrin Komutanı da..
İstihbarat Başkanı da..
Hukuk Müşaviri de..
İkinci Başkan da.. Say sayabildiğin kadarıyla..
Niye derseniz..
Site kurma kararının altında kiminin imzası var, kiminin parafı var da ondan.. İfadeye gelenlerin kimi, içeriğini bilmem, koordinasyon için imzaladım dedi, kimi karargâh kuralı nedeniyle paraf attığını söyledi, kimi hukuki olarak kurulabilir mi diye baktığını açıkladı..
Sonuçta dosya hepsinin önüne gitmiş..
Düşünün, uyduruk bi internet sitesi kurmak için atılan imzaları düşünün.. Yapılan işlemleri!..
Giden gelen evrakları.. Bürokrasiye bakın..
Bir site için bu kadar imza gerekiyorsa zırhlı bir birliğin bir yerden bir yere sevki için kaç imza gerekiyordur..
Şiddet yine başrolde..
Halı saha baskınından sonra düğüne gidenleri iki ateş arasına atma eylemini de yaşadık..
Belli ki; şiddeti yükseltme çabası var..
Şöyle de diyebiliriz; BDP’li vekilleri Meclis’e göndermeme eylemleri.. İpler koparsa kopsun, hatta kopsa daha iyi olur girişimi..
Neresinden toparlanacağı belli olmayan çatışmalı bir sürece giriyoruz.. Galiba başa dönüyoruz..
PKK gel gel yapıyor.. Kanlı ortamın sürmesiyle taraftar sayısını arttıracağını düşünüyor..
Geçmişte bu filmi gördük.. Kimseye bi yarar getirmedi.. Çözüme yaklaşılmadı, çözümden uzaklaşıldı..
Kanaat önderlerinin bile, çözüm üretenlerin bile konuşacak mecali kalmamıştı.. Silahlar patlayınca sesleri duyulmaz olmuştu..
Yaza umutlu girmiştik umutsuz çıkıyoruz..
Göcek’te bir köpek
Anlatılsa inanmazdım, gözümle gördüm..
Clup Marina’dan Göcek’in içine saat başı servis motoru kalkar.. Saat 19.00 motoruna kısa boylu bir köpek gelir, yolcu gibi biner Göcek’e geçermiş..
Herkes tanırmış, yemek veren lokantalara uğrar, sahili boydan boya turlarmış..
24’teki son motora gelir yine Marina’ya dönermiş..
22’de de bot var, 23’te de..
Hayır, son motora gelirmiş.. 19’dan önce de Göcek’e inmezmiş..
Anlattılar, hadi canım dedik; saatin 23 değil de 24 olduğunu nasıl anlıyor? Akşamın yedisini nasıl ayırt ediyor?
Gözlerimle gördüm..
Biz de hayvan deyip geçiyoruz!