İddialı başlık gibi duruyor ama olan bitene bakarsanız hiç de öyle değil.. 2014’te iki seçim var gibi duruyor ama üç de olabilir.. Büyük olasılıkla üç olacak..
Üç veya iki önemli değil.. Seçim sathı mailine girdik.. Bundan sonra pozisyon değiştirmek, cesur kararlar almak zor..
İktidarın daha sesi sedası çıkmadı ama PKK cephesi niyetini açık etti.. Nedir o? Seçimlere mevcut durumunu koruyarak girmek..
Yani.. Alanı boşaltmak istemiyor..
*
Daha açık izah edeyim..
PKK çekilecekti, çekilmedi.. Bunun en önemli nedeni şu; PKK seçim öncesi bölgedeki askeri varlığını sona erdirmek istemiyor.. Çekilme seçim nedeniyle durdu..
Çekileceğiz deyip çekilmemeleri, çekilmeyi durdurmaları bundan.. Hükümet sözünde durmadı, 1 Eylül’e kadar yapacaklarını yapmadı, biz de çekilmeyi durdurduk demeleri bahane..
Zaten çekilmemişlerdi..
Dikkat!.. Reform paketini bile beklemediler..
*
Elimizdeki birinci veri bu.. İkincisi de Öcalan’ın açıklamaları..
Ne istiyor?
BİR: Karşılıklı birbirini ölçme, tartma, anlama, diyalog sürecindeydik, müzakere sürecine geçelim diyor.. Bu talebini yazılı ve sözlü olarak hükümete ilettiğini, cevap beklediğini söylüyor..
İKİ: Öcalan medya ile, STK’larla, akademisyenlerle temas kurmak istiyor.. Alt komisyonlar kurulup yasalar üzerinde çalışma yapılmasını talep ediyor..
ÜÇ: Hakikatleri araştırma ve izleme komisyonu kurulmasını şart koşuyor.. Bir nevi hakem heyeti..
*
İktidar bunlara evet der mi?
Demez..
Kandil’in patronu Cemil Bayık açık açık söyledi: Müzakereye geçilmeden çekilme olmaz..
*
Demek ki; PKK da adım atmayacak, iktidar da.. Öcalan’ın isteklerini kabul etmeyecek.. Etmesi bu ortamda zaten mümkün değil..
Eee.. Ne olacak?
Yerel seçim, cumhurbaşkanı seçimi hatta genel seçime kadar herkes durduğu yerde duracak..
Süreç buzdolabına kaldırılmıştır..
Yeniden çatışma çıkar mı? Silahlar konuşur mu?
Hayır.. Çünkü kimse istemiyor..
Olumlu tek gelişme bu..
Örgüt üyesi değilsin ama örgüttensin!..
Demokratikleşme falan diyoruz da Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri bu..
Belki de birincisi..
İktidarın hazırladığı pakette düzeltilecek mi bilmiyorum?
Yer almazsa paket kafadan sakat demektir..
Biliyorsunuz, bu konunun üzerinde çok duruyorum.. Feci bir madde.. Geçenlerde yine ele aldım onlarca, yüzlerce örneği var dedim..
Sonuncusuna gelelim..
*
İzmir’de Gezi Parkı’na destek gösterisine katılan Cem Barış Çakır polise taş atmakla suçlanıyor..
Tutuklanmış..
Taş attığı tarih; 1 Haziran..
İki gün sonra 3 Haziran’da MKP adlı örgüt ‘polise taş atın’ diye bildiri yayınlamış.. MKP ne derseniz?
Marksist-Leninist-Maoist silahlı örgüt.. Siz böyle bir örgüt adını duydunuz mu? Lideri kimdir, nasıl beslenirler belli değil..
Tabela örgütü yani..
*
Gelelim meseleye.. O örgüt çağrı yaptı diye Barış Çakır ‘örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekle’ suçlanmış.. 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor..
*
Yapılması gereken şu.. O bildiriyi yazanın ortaya çıkarılması sonra suçlanan kişinin bağlantısının bulunması..
Adalet bunu gerektiriyor..
Şöyle düşünün.. Diyelim ki; herhangi bir eylemde slogan attınız, üç beş gün sonra adını ilk defa duyduğunuz örgüt sizin sloganınızı beğendi ve kullandı.. Savcı, sizi örgüt adına hareket etmekle suçladı..
Olacak iş mi? Hukuk devletine sığar mı?