Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya girmeyeceğim..
Milli meselede atılacak adımları neden partisinin grup toplantısında açıkladığı belli oldu..
Başbakan, milli mesele üzerinden içerideki muhaliflerine çaktı..
Esad’a..
Türkiye’nin gazabı şiddetli kahredicidir..
Yakıcı azaptır..
Zalim, kukla yönetim..
Dedi; Suriye’yi tehdit ilan etti, hata yapılırsa anında cevap verileceğini söyledi ama içeriye de aynı şiddetle yüklendi..
Belli; bugüne kadar izlediği Suriye politikasını, Esad’la dostluğunu gündeme getirenlere bozulmuş..
Çünkü uçak düşürme hadisesinde muhalefet arkasında durdu.. Destek verdi..
Orada bi sorun yok..
Sorun yıllardır Esad’ı koruyup kollamasında.. Esad’ı palazlandırmasında..
Kılıçdaroğlu’nun gündeminde de bu konu vardı..
Senin arkadaşın, kardeşin değil miydi diye sordu..
*
Şu notu da düşelim.. Başbakan kukla yönetim dese bile o dostluğu inkar etmiyor..
Kandırıldığını söylüyor..
*
Gelelim konumuza..
Başbakan’ın hayatı dondurmasına..
Ne konuşuyorduk..
Özel Yetkili Mahkemeler kapatılacak mı kapatılmayacak mı?
Kapatılmazsa yetkileri sınırlanacak mı?
Yargı reformu paketleri ne olacak?
Üçüncüsü, dördüncüsü..
Tutukluluğun zorlaştırılması..
Ticaret Kanunu 1 Temmuz itibariyle hayata geçecek mi?
Söylendiği gibi çoğu kişinin başı bu kanun nedeniyle belaya girecek mi?
Sezaryen yasası ne olacak?
Cinayet olduğu söylenen kürtaj yasaklanacak mı?
Uzatmayalım..
Hepsi sonbahara kaldı.. Ekim ayına..
Niye mi?
Başbakan konuşmasının sonunda milletvekillerine veda etti.. Meclis’in son haftası dedi, iyi tatiller diledi, ramazan ayını kutladı..
Yani..
Dükkânı kapattı..
Başbakan hayatı dondurdu demem bundan..
Bodrum esnafı suç işliyor
İstanbul’da görmedim, duymadım..
Bodrum yarımadasında gördüm, duydum.. Yer, mekân ismi vermeyeyim..
Çoğu deyip geçelim..
15 yaşındaki, 16 yaşındaki çocuklara içki veriyorlar.. Barlara alıyorlar..
Bu işin kuralı belli..
BİR: 16, 17 yaşındaki çocuklar yaşıtlarıyla geliyorsa o yerlere alınmaz..
İKİ: Ailesiyle geliyorsa alınır, içki verilmez..
Bodrum esnafı bu kurallara uymuyor..
Suç işliyor..
Bir yeri değil, çocuklara içki satan her yeri ihbar ediyorum.. Bodrum’u ihbar ediyorum..
Kınıyorum..
Kemal Gürüz neden tutuklandı?
Kolay tutuklama ülkesi olduğumuzun son örneğidir..
Savcı, 28 Şubat’ı soruşturuyor..
Soruştursun.. Türban yasağı nedeniyle eski YÖK Başkanı’nı da ifadeye çağırdı..
Sorularını sordu..
Tutuklanmasını istedi, hâkim de tutukladı..
Niye?
Savcı suçlu bulabilir.. İddianamesini yazar yargılanır.. Ceza verilebilir..
Buna kimsenin itirazı yok..
Tutukluluk niye?
Kaçabilir derseniz, mavi yolculuktan döndü, gemiden inince ilk işi polise gitmek oldu..
Delilleri karartabilir derseniz, 15 yıl olmuş.. YÖK’ün kapısından bile giremez..
Bu yazdıklarım diğer tutuklular için de geçerli.. Uzun süredir tutuklu kalanlar için geçerli.. Herkes için geçerli..
İlk çare tutukluluğu vicdan kabul etmiyor..
Ana rahminden hayat kontrolü!
Abartmıyorum..
İktidar ana rahminden itibaren hayatları kontrol altına almak amacında..
Temelleri atıldı..
Binanın katları inşaya hazır..
Temel 2008 yılında kurulan GEBESİS sistemiydi.. Gebe Bebek Takip Sistemi’ydi..
Laboratuar testinde pozitif çıkan sisteme kaydediliyor.. TC kimlik numarası yükleniyor.. Aile hekimi takibe başlıyor..
Bunu izin almadan yapıyor..
Kadına sormadan yapıyor..
Mesele burada.
*
Geçenlerde Sağlık Bakanlığı hamile kızın babasının cep telefonuna mesaj göndermişti:
Tebrikler kızınız hamile!..
Bu sistemin sonucu..
Gerçi babaya mesajın yanlışlıkla gönderildiği söylenmiş ama mesele mesaj değil.. Bilginin anında, izin alınmadan bakanlığa gitmesinde..
Ne zararı var diyeceksiniz?
Anlatayım..
Sezaryen yasası Meclis’te, kürtaj yasası yolda..
İktidar ikisini de yasaklamak istiyor..
Kimin hamile olduğunu bilen bakanlık kimin kürtaj yaptırıp yaptırmayacağını da bilecek..
Bilince ne olacak?
Gizlice yaptıramayacaksın, merdiven altında çare arayamayacaksın.. Hatta başka ülkeye gidip kürtaj olamayacaksın..
Bakanlık bebek nerede diye hesap sorar.. Cani muamelesi bile yapar.. Çünkü iktidar kürtajı cinayet olarak görüyor..
*
Hamile kalıp kalmadığını, kürtaj olup olmadığını izleyen devlet doğuma da müdahale etmeye hazırlanıyor..
Geçen gün yazdım..
Artık sezaryen yok, her kadın doğumu yaşayacak..
*
Sonra..
Doğumdan sonrası malum..
İktidarın dindar nesil yetiştirme sözü var.. Eğitim sistemi bunun için değiştirildi.. Galatasaray Lisesi’ne değil de imam hatip liselerine ortaokul açma izni bu sebeple verildi..
*
Kimin hayatına müdahale ettik ki sözünü kim söylemişti..