Başbuğ’un yargılanması; ‘artık hiç kimse dokunulmaz değil’ denilerek ileri demokrasi dersi çıkartılacak..
Hukukun üstünlüğüne atıf yapılacak..
Büyük mesafe kaydedildiğine örnek gösterilecek..
Bir dava değil..
Tam tersi sorunlu dava..
Hukuk açısından da sorunlu, demokrasi açısından da sorunlu..
*
Neden mi?
Her şeyden önce eski Genelkurmay başkanını ‘terörist olmakla’ suçladık..
Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiği için ağırlaştırılmış idam cezasıyla yargılıyoruz..
Peki bu faaliyetlerini ne zaman yapmış?
Ne zaman terörist olmuş?
Genelkurmay başkanı olduktan sonra terörist olmuşmuş!..
Mantık kabul etmiyor..
Peki o halde neyin davası bu..
‘Boru’ demesinin ‘kâğıt parçası’ demesinin bedeli mi?
Dikkat, Başbuğ’a bu bedel ödettirilirken Türkiye de bedel ödüyor, demokrasi de, hukuk da..
Çünkü en üst rütbeli komutanı içeri atınca demokrasi gelmiyor.. Eften püften sebeple atınca da demokrasi zarar görüyor..
*
Farkında değiliz ama Genelkurmay başkanı bütün orduyu temsil ettiğine göre biz aslında TSK’yı yargılıyoruz..
Başbuğ mahkum olursa ne olacak?
Teröristi Genelkurmay başkanı yapan ilk ülke mi olacağız?
Sorun iddianamede, sorun suçlamada..
Başbuğ yargılanmasın mı?
Yargılansın.. Yetkisini kötüye kullanmaktan, siyasete bulaşmaktan yargılansın..
Terörist yapma gayreti neden?
Gizli tanık devleti suçlarsa ne olur?
Gizli tanık meselesi hayatımıza 2005’ten sonra girdi.. Bugüne kadar hep iddia makamı kullandı..
Tanıklık yapacakların ismi gizlendi, sesi değiştirildi..
Devlet tarafından koruma altına alındı..
Burayı anladık..
Peki gizli tanığı sanık isterse ne olacak?
Albay Dursun Çiçek ‘gizli tanığım’ var deyince aklıma geldi.. Gizli tanık devleti suçlarsa kim koruyacak?
Diyelim ki işkence davası..
Gizli tanık görevdeki polisi, jandarmayı suçlayacaksa nasıl gizli kalacak?
Veya cinayet davası..
Savcının suçu bir başkasının üstüne yıktığını iddia ederse, gizliliği kalır mı?
Veya hâkimin çıkar ilişkisiyle karar verdiğini anlatmaya kalkarsa..
*
Gizli sanık suçlananı suçlarsa sorun yok..
Gizli tanık suçlayanı suçlarsa, devleti suçlarsa problem var gibi..
Suç unsuru 10. Yıl Marşı..
En küçük bir muhalif hareketi sindirmek için ellerinden geleni yapıyorlar..
Hükümet adamları yapmıyor.. Hükümet adamlarının gözüne girmek isteyenler yapıyor..
‘Aferin’ almak isteyenler yapıyor..
Demokrasi, özgürlük konusu açılınca mangalda kül bırakmayanlar yapıyor.. Kendilerini demokrasi inşaatının işçisi gibi gösterenler yapıyor..
*
CHP grup toplantısını Tandoğan’da yaptı ya..
Katılanları nasıl korkutacaklar..
Anında ‘Cumhuriyet mitingleri’ benzetmesi yaptılar..
Aba altından sopa!..
Onların sonlarını gördünüz siz de aynı duruma düşersiniz mesajı.. Silivri korkutması..
Yetmemiş..
Mitingde 10. Yıl Marşı çalınmasından suç unsuru çıkarmaya çalışıyorlar.. 10. Yıl Marşı 28 Şubat’la özdeşleşmiş, Tandoğan’da da çalınması manidarmış..