Bu aralar ne konuşuyoruz? Baş konumuz Mısır’ın yanında ne var.. Diktatörlük kavramı var..
Otoriterlik.. Demokrasinin ne olup ne olmadığı..
Daha doğrusu demokrasi sadece sandık değil diyenlerle demokrasi sandıktır iddiasında olanların hafiften atışması var..
Ben de demokrasinin sadece sandık olmadığını düşünenlerdenim.. Evet sandık çok şeydir ama her şey değildir..
Çünkü demokrasi değerler sistemidir.. Sandıktan çıkan o değerler sistemine el sürmeye başladığı an demokrasi bozulur..
Demokrasi, demokrasi olmaktan çıkar.. Çıktığı an sandığın da hükmü kalmaz.. Bu sebeple demokrasi sadece sandık değildir.. Çünkü bazen sandık demokrasinin celladı olabilir..
*
Batı demokrasilerinin farkı şu.. Değerler sistemi oturmuş.. Yargının pozisyonu belli, yasamanın yürütmenin.. Temel hak ve özgürlükler konusunda en küçük bir tartışma yok..
Sandıktan çıkan dört yıl, beş yıl boyunca ülkeyi yönetiyor..
Sadece yönetiyor..
Değiştirmeye, yeni adetler koymaya kalkışmıyor.. Toplumu ‘ahlaklı’ yapmaya kalkmıyor.. Yaşama biçimi önermiyor..
Mesela eğitimi baştan aşağı harmanlamıyor.. Mahalleye çeki düzen vermeye soyunmuyor..
Hal böyle olunca ne zırt pırt demokrasi tartışması yapılıyor, ne otoriterlik konuşuluyor, ne de diktatörlük..
Herkes biliyor ki; iktidara gelen ne kadar güçlü olursa olsun, ne kadar isterse istesin otoriter bir rejim kuramaz..
Diktatörlüğünü ilan edemez.. Sisteme parmak atamaz.. Atmayı bile düşünemez..
Bu sebeple kimse 5 yıl sonra, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra ülke ne olacak diye kaygılanmaz..
Mevzu bile edilmez..
Bu ne kin bu ne öfke
Hataylı Ali vardı ya.. Eskişehir’de eli sopalılar tarafından sokak ortasında dövüle dövüle öldürülen genç.. Dört sivil, bir polis tutuklu..
Sivillerin ifadelerini Radikal gazetesi ele geçirmiş.. Birinin ifadesi şöyle:
“Bir polis geleni yakalayın diye bağırdı. Birinin fırının sahibi olduğunu düşündüğüm, diğer ikisini ise fırında gördüğüm kişiler şahsa hamle yaptı. Ben de şahsın ayağına çelme takarak düşürdüm ancak vurmadım. Fırındaki üç kişi elleriyle ayaklarıyla vurdular. Bunun üzerine erkek şahıs bir süre yerde yattı. Hızlı adımlarla yerde yatan şahsa doğru yürüyen ve üç dört tekmeyle şahsın başına vuran kişi bize yakalayın diyen sivil giyimli polisti.”
*
Nasıl bir toplum olduk Allah’ım..
Sokakta adamın biri ‘yakalayın’ diye bağırıyor.. Birbirini tanımayan üç kişi ‘yakalayın’ komutuyla harekete geçip hiç tanımadıkları genç bir adamı çelmeyle düşürüp pataklıyor..
Öfkeleri kimeydi, neyeydi?
*
Devletin aramıza saldığı sivil polise ne demeli? Sivil polislerin hepsi bu ruh halindeyse yandık.. Sokağa bu şekilde gönderiliyorsa!.. Resmiden uzak durmak mümkün de, sivilden nasıl duracağız?
Mursi zirvesinden çıkan sonuç!
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın katılımıyla Köşk’te Mısır zirvesi yapılmıştı..
Şu karar alınmış..
Mursi’nin serbest bırakılması, İhvan’ın da katılacağı seçime gidilmesi için uluslararası temas yapalım..
Fikir çok güzel de temas kuracağımız kimse kaldı mı?
Birleşmiş Milletler’den girdik, İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan çıktık.. Arap Birliği, Avrupa Birliği falan dümdüz ettik..
Amerika, Rusya, Almanya, Fransa’yı topa tuttuk.. Körfez ülkelerine giydirdik..
Saydırdıkça saydırdık.. Hepsiyle küstük..
Değerli yalnızlık diye bir kavram ortaya atıp yalnızlığımıza aşk ilan ettik..
Kendi kendimize zirve yapar haldeyiz..