Bazen Türkiye’de öyle şeyler söyleniyor ki; aklıma mantığıma sığmıyor.. Açıp ‘Demokrasi Kitabı’na bakıyorum orada da yeri yok..
Tezat şurada..
‘Demokrasi Kitabı’nda yeri yok ama nedense demokrasinin gereği olarak söyleniyor..
Siz ‘ne mesela’ demeden ben söyleyeyim..
Bedelli askerlik meselesi..
Kılıçdaroğlu, bedelli askerlik istediklerini açıkladı, CHP bu konuda yasa önerisi verdi..
Erdoğan, bu beni aşar dedi, milletim karar versin. Seçimden sonra referanduma götürelim halkım ne derse o olsun..
İlk bakışta güzel söz.. Yakışıklı söz..
Ama sakat!..
Şundan..
Demokrasilerde bir zümreye, bir gruba, bir azınlığa verilecek hakkı, imtiyazı, geniş kitlelere soramazsınız..
Ey halkım, bu insanlara şu hakkı verelim mi vermeyelim mi diyemezsiniz?
Derseniz ne olur?
Ayıp olur!..
Neden mi?
* * *
Düşünün askerlikle ilgisi olmayan, milyonlarca kişiye soracağız; gençler, kısa dönem bedelli mi yapsın, uzun dönem bedelsiz mi yapsın?
Askerliğini yapalı 40 yıl olmuş amcaya soracağız..
Ununu elemiş eleğini asmış teyzeye soracağız..
Hak mıdır?
Bedelli yapsın deseler de yanlıştır, uzun dönem gitsinler deseler de..
Çünkü mesele onların meselesi değildir, söz söyleme hakları yoktur..
‘Demokrasi’nin Kitabı’na da aykırıdır..
Bu sebeple ayıp dedim..
* * *
Şunu da söyleyeyim.. Türkiye bu ayıbı daha önce işledi.. Altı ay oluyor!..
Referandumda; işçiye, çiftçiye, esnafa, işverene, devleti yönetene, devleti yönetmeyene, işsize, evde oturana sorduk..
Memurun sendikası olsun mu olmasın mı?
Yani memura verilecek bir hak için kasap tan onay istedik..
Ayıptı!..
* * *
Ne yazık ki; kendini liberal demokrat diye tanımlayanlar hükümete destek adına, bu ayıba ses çıkarmadı.. Dilerim bedelli konusunda çıkartırlar..
Arınç’ın ‘hayatı zindan etme’ yasası
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ‘gazeteciler için çıkartıyoruz’ diyor ama öyle değil..
Suçu legalleştiriyor.. Teşvik ediyor, insanların özel hayatını resmen tehdit ediyor..
Ne getirdiklerini söyleyeyim kararı siz verin..
BİR: Ortam dinleme gibi yasa dışı yollardan elde edilen ses kayıtları var ya.. Veya görüntüler.. Bunlar herhangi bir internet sitesinde yayınlanırsa, haber yapılması artık suç olmayacak..
Anlamı şu; çetelerin yaptığı ortam dinlemeleri internette düştüğü zaman suç olmaktan çıkacak..
Yani legalleşecek..
İKİ: İddianamelerin eklerine baktığımız zaman bir sürü telefon konuşması tutanağı var.. Çoğu ilgisiz, biri dinlenirken o kişinin kapsama alanına giren konuşmalar da kayda girmiş..
Şakır şakır yayınlandı..
Suç mu?
Suçtu!..
Bu yasa teklifi bunu da suç olmaktan çıkartıyor..
* * *
Sorum Sayın Arınç’a..
Bir çete; telefonunuzu dinlemek marifetiyle veya ortam dinleme kanalıyla evinizde eşinizle yaptığınız konuşmayı kaydetse, dostlarınızla yaptığınız sohbeti kayıt altına alsa, o kayıtları Uganda’daki bir internet sitesi üzerinden sanal ortama atsa..
Biz de internete düştü yasal oldu diye manşete çeksek..
Gizlice dinlenmiş en mahrem konuşmalarınızı yayınlasak..
Ahlâksızlık olmaz mı?
Olur diyorsanız buna izin veren, bunu teşvik eden yasayı neden çıkarmak istiyorsunuz?
Libya’da aut muyuz?
Soru sormakla yetineceğim..
Libya’da izlediğimiz politika doğru muydu?
İşçilerimizin tahliyesine kadar doğruydu.. Ben sonrasını soruyorum..
Kaddafi kendi halkına sıçan diye hitap edip ezin emri verdikten sonra da sessiz kalmamış doğru muydu?
Mesela, NATO, Kaddafi’nin katliamına müdahale edemez dememiz?
Saçmalık diye nitelendirmemiz..
* * *
Ne oldu?
Bize sordular mı?
Yoo.. Şakır şakır müdahale ettiler, biz tribünden izledik..
Değil mi?
Her konuda ders verir gibi saatlerce konuşan dışişleri bakanımızın bu konuda ağzını açmaması bu yüzden midir?
Muhafazakâr yazarlar ecel terleri döktü..
Sabah saatlerinden itibaren muhafazakâr yazarlar ekrandaydı..
İlk çıkanlar kıvırttıkça kıvırttı..
Ne müdahale doğrudur dediler ne yanlıştır.. Topu taca da atamadılar, dolandırıp durdular..
Başbakan’ın açıklamasından sonra ekrana çıkanlar da pek rahat değildi.. Kendini halkını vuran Kaddafi’ye dur bakalım diyen ABD’ye, Fransa’ya aferin deseler bi dert..
Kabul edilemez deseler bi başka dert..
Bu sebeple gün boyu ecel terleri döktüler..
En fazla söyledikleri şuydu..
Bosna’da acele etmediniz de burada niye acele ettiniz!..
‘Beşiktaş dramı’ dediğim buydu
Daha dört gün önce Beşiktaş’ta olan biteni anlatmaya çalışırken ‘dram’ demiştim..
Beşiktaş dramı!..
Bu sezon olan bitene bir anlam verememiştim..Talihsizlik oldu, bahtsızlık oldu diyerek pek de bir şey ifade etmeyen terimlerle noktalamıştım..
Kısaca dramdı!..
Cumartesi günü; Beşiktaş, kelimelerle doğru dürüst izah edemediğim vaziyeti sahada anlattı..
* * *
Beşiktaş’ın Kayseri maçının ikinci yarısındaki oynadığı futbola bakın..
Türkiye’de görmeye pek alışık olmadığımız, Avrupa’da bile çok sık görülmeyen futbola!
O takımın ligdeki yeri dram değil de nedir?