Bayram bayram canınızı sıkmak istemezdim ama bayram hassasiyeti ilgiyi arttırır diye düşündüm..
Mesele büyük..
Derin çok derin..
Ne o derseniz?
Durduk yerde terörist ilan edilmek derim.. Gösteriye, yürüyüşe, protestoya katılan her eylemciye terörist muamelesi yapmaya başladık..
Bir süre önce bu konuya değinmiştim.. Her şeyin arkasında terör örgütü arar hale geldik demiştim..
Pankart açtın terör örgütü..
Protesto ettin terör örgütü..
Afiş astın, yazı yazdın terör örgütü suçlaması..
* * *
Bu satırlar üzerine Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nden mektup geldi..
Ben terörist değilim diye haykıran bir mektup..
Cahit Öner, Cumhurbaşkanı’na da, Başbakan’a da mektup yazmış.. ‘Öğrenciydim bir günde terörist oldum, okumak istiyorum’ diyor.
Bazı bölümlerini birlikte okuyalım..
“Ben kısa bir süre önce sokak olayında yakalandım. Yaşadığımız coğrafyanın durumunu biliyorsunuz. Olay çıkmadığı gün yok. Böyle bir olay yüzünden terörist damgası yedim. Örgüt üyeliğinden yargıladılar. Adımı hemen örgüte bağladılar. Bunu hak edecek bir şey yapmamıştım. Ben dağdan inmedim. Hayatımda böyle şeylerle en ufak bir ilgim bile olmadı. Şimdi buna neden maruz kaldığımı bile bilmiyorum(..)
* * *
Genç yaşta alakam olmayan bir suçtan dolayı cezaevinde tutuluyorum. Ben hiç kimsenin malına, canına zarar vermedim. Ben bir öğrenciyim, zor şartlarda okuduk ama şimdi terörist olduk. Sadece okumak istiyordum, başka bir amacım da yoktu. Devlet yaşadığımız yerin durumunu biliyor. Gençlerin yıllardır içinde bulunduğu durumu biliyor. Fakat bir çalışması olmadı. Benim Kürt olmam mı sebep oldu(..)
* * *
Bile bile teröre sürüklenmek istemiyorum. Ben masum insanların canını yakan kişilerle aynı suçlamaya maruz kalmak istemiyorum(..) Örgüt Kürt gençlerini kullanmak amacıyla her türlü yola ve baskıya başvuruyor. Devlet bu konuda hep sessiz kaldı. Hayatımın böyle yok olup gitmesini kimden soracağım? Yaşadığımız yeri cehenneme çevirenlerden mi, biz gençleri çıkarı uğruna kullanmak isteyenlerden mi, yoksa bizlere sahip çıkmayan devletten mi?
* * *
Bitlis’te yatan gencin haykırışı böyle..
Bu durumda acaba kaç kişi vardır? Terörist olmadığı halde terör örgütü üyesi olmakla suçlanan, yargılanan, ceza alan, hapis yatan..
Yüzlerce mi desem..
Binlerce mi?
* * *
Şunu da ben sorayım..
PKK’nın etkili olduğu küçük yerleşim yerlerinde bir gencin herhangi bir sokak eylemine katılmama şansı var mı?
Devlet bu.. Ne yapacağı belli olmaz!..
Mektubu okudunuz.. Cahit Öner, terörist değilim, terör örgütü üyesi değilim diye bangır bangır bağırıyor..
Hayır demişler; sen teröristsin, terör örgütüne üyesin..
Anladığım şu..
O karşı çıkıyor ama dinletemiyor.. Örgüt üyeliğine karar verilmiş bi kere!..
* * *
Ortada çok garip bi durum var.. Devletin tavrı bazen anlaşılmaz oluyor..
Devlet bu, ne zaman ne yapacağı belli olmaz mı diyelim..
Çünkü iki yıl önce de tam tersi yapılmıştı..
Kandil’den inip Habur’dan giriş yapanlar, ilk ifadelerinde ‘biz teröristiz, terör örgütü üyesiyiz’ demişlerdi..
Bu kez hâkimler karşı çıkmıştı..
Siz terörist falan değilsiniz diyerek alayını serbest bırakmıştı..
70 kilometre hız sınırı mantıklı değil
Hız sınırını gösteren trafik işaretleri var ya.. Uzmanı değilim ama bana göre çoğu yanlış.. Gerçekçi değil diyelim....
İstanbul’daki E-5 dediğimiz otoyolu bilirsiniz.. Gerçi kentin göbeğinden geçiyor, pek otoyolluk hali kalmadı ama statüsü hâlâ öyle.. En azından trafik ışıkları yok, yayaların karşıdan karşıya geçiş ihtimali yok..
Bu yolda hız sınırı 70 kilometre.. Her yere kamera koydular, 70’i aşan posta kutusunda ceza makbuzu buluyor..
* * *
Bayram nedeniyle İstanbul boşaldı..
Her gün milim milim ilerlediğimiz o yol dün sabah bomboştu..
(Yılda bir veya iki defa ancak olur)
Hız sınırı 70 ya, 65’le gideyim dedim.. Sol şeritteyim.. Selektör yapan yapana..
Kornaya abanan mı ararsın, sağımdan geçerken işaret parmağını sallayarak küfrü basan mı?
Herhalde bir yıllık küfrü toptan yemişimdir!..
Haklılar, önüm bomboş.. 80’e 90’a çıksam trafik akacak..
* * *
Diyorum ki.. Hazır yollar boş.. Dört polis aracı günün herhangi bir saati Zincirlikuyu’dan yan yana yola çıksalar.. 67-68 kilometre hızla gitseler..
Polis arabasına kimsenin taciz edeceği, selektör yakacağı yok.. Diğer araçlar mecbur peşine takılacaklar..
Avcılar’a kadar gitseler..
Bakalım trafik ne hale geliyor.. 70 kilometre hız sınırı gerçekçi mi değil mi test etseler.. İddia ediyorum, bu boş trafikte bile iki üç kilometre kuyruk olur!