Mesele geçiştirilecek gibi değil.. Başbakan Yardımcısı iddialı.. Kendine yönelik bir eylem olduğunu söylüyor..
Genelkurmay da iddialı.. İlgisi yok diyor..
Bu işte bi numara var!
Zaten Arınç da ısrar etti.. Dün de dedi ki; ‘binbaşı su istemiş, pet şişesinin kapağını açmış, bu sırada bir hareketlilik olmuş. Kâğıt görülmüş. Kâğıtta bizim apartmanın numarası yazıyormuş.’
Bi numara var demem bundandır..
* * *
Mesele şu..
Binbaşının üzerinde Arınç’ın ev numarası var mıydı, yok muydu?
Binbaşı o kâğıdı yutmaya kalktı mı kalkmadı mı?
Arınç, hareketlilik olmuş diyor..
Nasıl bir hareketlilik bu..
Polisler binbaşının üzerine atladı mı atlamadı mı? Evin numarası yazılı kâğıdı ağzından söküp aldı mı almadı mı?
* * *
Çok merak ediyorum..
Nasıl oldu!
Bırak nasıl olduysa oldu, ayrıntıya takılma.. Önemli olan o albayın, o binbaşının orada olmasıdır demeyin..
Kabul, çok mühim..
Ama sonrası daha da mühim..
* * *
Başbakan Yardımcısı kâğıt var diyor.. Genelkurmay tutanak tutulmuş diye imalı açıklama yapıyor..
Kafalar karışıyor..
* * *
Dün önüme gelene sordum.. Kimi asker haklı diyor, hükümet meseleyi abartıyor.. Kimi malum cunta işi diye lafa başlıyor..
Taktığım mesele bu..
Ankara’da yaşanandan daha önemli..
Bu toplum her meselede karnıyarık gibi ortadan bölünüyor..
Arınç’a suikast planı olur olmaz..
Güvenlik birimleri gereğini yapar.. İşin aslı neyse, bulur ortaya çıkarır..
Kötü olan sonuç ne olursa olsun.. Toplumun bir bölümünün inanıp bir bölümünün inanmamasıdır..
Maalesef 2009 Türkiye’sinin fotoğrafı budur..
* * *
Bu yüzden..
Bu işte varsa bi numara ortaya çıksın diyorum..
Kim yapmışsa!
Bu tür olaylardan sıkıldık artık..
* * *
Lütfen..Toplumun ruh sağlığını da düşünün..
Bu kadar kargaşayı, bu kadar itiş kakışı, bu kadar karanlık işleri her gün yaşamayı hak etmiyoruz..
* * *
Not: Arınç’ın Genelkurmay açıklamasını yakın gözlükle okudum, sözünü izah edecek bir laf bulamadım..
İma mı?
Espri mi?
Nedir!
Bizim işsiz sizin işsizi..
Rakamlarla oynadıklarını söylemiyorum ama öyle bir pazarlıyorlar ki..
Zannedersiniz ki..
Almanya’dan iyiyiz..
İspanya’dan da Fransa’dan da..
Yine zannedersiniz ki kriz onları fena halde oydu, bizi teğet geçti.. İşsizlik rakamları açıklanıyor.. Ne var yani diyorlar yedi yılda alt tarafı üç puan arttı..
İspanya’da da işsizlik var, İrlanda’da da..
* * *
Mesele öyle değil..
Bakın, İspanya’da işsizlik oranı yüzde 19.3.. Ama işgücüne katılma oranı yüzde 64.3..
Yani İspanya’da yaşayan 15 yaş üstü nüfusun yüzde 64’ü çalışmaya hazır.. Bunların yüzde 19’u işsiz..
* * *
Gelelim Almanya’ya..
İşgücüne katılma oranı yüzde 70.7.. İşsizlik yüzde 7.5..
Fransa’ya bakalım.. Katılım yüzde 64.9.. İşsizlik yüzde 10.1..
* * *
Gelelim bize..
İşgücüne katılma oranı yüzde 46.9.. İşsizlik oranı yüzde 13.5..
15 yaş üstü nüfus 50.7 milyon, çalışan 21.1 milyon..
Yüzdeyi boş verin işin gerçeği bu..
* * *
Çarpıcı örnek vereyim.. Şırnak’ta işgücüne katılma oranı yüzde 29.8.. Bu yüzde 29.8’in yüzde 23.2 si de işsiz..
Anlayacağınız..
Kentin 5’te 4’ü boşta gezer!
Memleketimin hali budur!
Devrim Sevimay, Ankara’da eylem yapan, hakkını arayan Tekel işçileriyle konuştu..
Harika röportajdı..
Bir işçinin sözü, memleketin halini öz cümle anlatıyordu..
Okula giden iki çocuğu varmış.. 20 liram vardı, onlara bıraktım Ankara’ya geldim demiş..
Okula giden iki çocuk, harçlık bırakılan yirmi lira..
Bir hafta yetecek, yetmesi lazım..
Hadi duygu sömürüsü yapıyor diyelim.. Söylediği rakamı yüzde yüz arttırın 40 lira eder!
* * *
Siyasetçiler hava atmasın..
40 lira ile bir hafta geçinen milyonlar var..
İşin gerçeği bu..