Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Devletin başı olan Cumhurbaşkanı mı? İcraatın başı olan Başbakan mı?
Milletin vekillerinin başı olan Meclis Başkanı mı?
Kim?
* * *
Başbakan TEKEL işçilerine ‘ay sonuna kadar bu yasadışı gösteriyi bitirin’ diye rest çekerken öyle bir laf etti ki işin içinden çıkamadım..
Dedi ki, ‘Kusura bakmasınlar, bu ülke yolgeçen hanı değil, bu ülkenin sahipleri var.’
Bu sözü AKP grubu coşkuyla alkışladı.. İmkânım yoktu, soramadım..
Sorabilsem diyecektim ki, ‘alkışlarla onayladınız da Başbakan ülkenin sahipleri var derken kimleri kastetti?’
Eminim ortak bir yanıt alamazdım..
Cumhurbaşkanı mı, Meclis Başkanı mı, Başbakan mı?
Polis mi?
Jandarma mı?
Asker mi?
Kimi, kimleri!..
* * *
Başbakan onlara seslendiğine göre TEKEL işçileri olmadığı kesin..
Peki, bu ülkenin sahipleri varsa biz neyiz?
Kiracı mı?
Vergi veren vermeyen, işi olan olmayan, aklı yeten yetmeyen hayat yolculuğuna henüz başlayan, son durağa yaklaşan; kim?
Öğretmen, doktor, mühendis, savcı, avukat, hâkim, eczacı, kaynakçı, madenci, marangoz, bakkal, nalbur..
Kim?
* * *
Başbakan söylediğine göre ülkenin sahiplerini biliyordur..
AKP milletvekilleri alkışlayarak onayladıklarına göre onlar da biliyordur..
Ben bilmiyorum..
(Kendimi sahiplerinden biri sanıyordum, galiba değilmişim.)
Yeri gelmişken küçük bir liste yapsalar da ülkenin sahiplerini biz de öğrensek..

Haberin Devamı

DOMUZ AŞISI HUSUMETİ!
Meclis’teki kavga görüntülerini izleyenler, gazetelerdeki fotoğraflara bakanların dikkatini çekmiştir..
Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ı kimse böyle görmemiştir.. Aslında düne kadar Meclis’in en sakin vekili de diyebilirdik..
Düne kadar!
Önceki akşam önce laf attı.. Terbiyesiz adam, yüz karası, yalancı diye bağırdı.. Sonra yerinden fırladı, güç bela tutulabildi..
Bıraksalar eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş’un üzerine çullanacaktı..
Bırakmadılar..
Akdağ ile Durmuş halef selef..
Aralarında bir husumet oluşmuş.. Akdağ yedi yıl sabrettim. eleştirilerine tahammül ettim, bu seferki başka dese de yine de altında malum hikâye yatıyor..
Domuz gribi aşısı!..
Durmuş’un ithamlarını hatırladınız mı? Aşı için söylemediği laf kalmadı, resmen aşı yaptırmayın kampanyası yaptı.. Sağlık Bakanlığı’nı aşı üreticisi firmanın oyununa gelmekle suçladı..
Bence Akdağ, doldu, doldu önceki gece taştı..
Belki de Durmuş’u hazır sağlık dışında bir konuda yakalamışken çullanayım dedi..
Şurası gerçek.. Resmen patladı!

Haberin Devamı

Nedense aklıma Zülfü Livaneli geldi..
AKP milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu bir süre önce 47 ülkeden 40’ının oyunu alarak Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclis’i Başkanlığı’na seçildi..
Bravo.. Büyük başarı..
Önceki gün AKP grubunda ayıp etmişler dedirtecek bir iddia dillendirildi..
AKPM’de bulunan CHP’li Birgen Keleş ile MHP’li Tuğrul Türkeş oylamaya katılmamış, destek vermemiş..
Yani başka ülkenin milletvekilleri veriyor, bizimkiler vermiyor
Ayıp!..
Başbakan da ayıpladı, ‘hani ülkenizi çok seviyordunuz bu ne kindir yahu’ diye tepki gösterdi..
Haklı..
* * *
Haklı da aklıma birden Zülfü Livaneli’nin UNESCO direktörlüğüne adaylığı geldi..
Mısır Kültür Bakanı Faruk Hüsnü adaydı.. Temayüllere göre de sıra Arap dünyasındaydı.. Fakat, Faruk Hüsnü’nün ‘Mısır kütüphanelerinde İbranice kitap bulunursa yakarım’ sözünden sonra Batı dünyası döndü.. Seçilmesi zora girdi..
Yeni bir arayış başladı..
ABD, Livaneli’yi önerdi..
Kime?
Türkiye’ye, Dışişleri’ne.. Aday gösterin destek verelim dedi..
Ankara ‘Olmaz Mısır’a söz verdik’ dedi..
Yani oyunu Türk’e değil Arap’a verdi.. Livaneli’yi aday göstermedi..
Gösterse UNESCO’nun başında bir Türk vardı..
* * *
Mısırlı bakan seçildi mi?
Yok canım, son anda aday olan Bulgar İrina Bokova seçildi..