Geçenlerde Başbakan’ın söylediği ‘bu ülke sahipsiz değil’ sözü üzerine ‘bu ülkenin sahibi kimdir’ diye sormuştum..
Cumhurbaşkanı mı, Meclis Başkanı mı? Başbakan mı?
Asker mi, polis mi?
Sen mi, ben mi?
Demiştim..
* * *
Pazar günü bir mail aldım.. Acısını hâlâ yüreğinde hissettiği belli olan okur şu satırları yazıyor ve soruyordu: Bu vatan kimin?
Birlikte okuyalım..
* * *
3 Kasım 2007 pazartesi günü Ankara’da bütün Türkiye’nin bilmesi gereken bir şey oldu..
O şey öyle bir şeydi ki belki Türkiye’nin hemen her yerinde her gün olan bir şeydi..
O gün ilçe postanelerinden birinde bir baba, Ağrı’nın bir ilçesinde vatani görevini yapan oğluna 20 YTL harçlık göndermek için vezneye yaklaştı. Tedirgindi. İlgili memura rakamı mümkün olduğu kadar ‘küçük harflerle’ telaffuz etti.
Belli ki utanıyordu. Ama memur işini yapmak zorundaydı:
“- 6.5 lirası masrafa kesilir, haberiniz olsun!”
Ne yapabilirdi ki!
Yutkundu ve fısıldar gibi bir sesle:
“- Olsun!” diyebildi.
Yani aslında babanın, asker oğluna gönderdiği harçlık 20 YTL değil, 13.5 YTL idi..
Elbette diğerleri gibi kendisine 13.5 YTL harçlık gönderilen Mehmetçik de TSK ve komutanlarının ve tabii Türk milletinin tamamının evliya gönüllerine emanet.
Ama siz kendinizi bir o babanın, bir o babayı, “Bugün olsun oğluma harçlık gönderebildin mi?” diye evde sıygaya çeken annenin ve birliğinde kendisine, “Baban 13.5 lira göndermiş!” müjdesi(!) gelen Mehmetçiğin yerine koyun ve sonra şu soruyu cevaplayın:
- Bu vatan kimin?
ALEVİ AÇILIMI UMUT VERİYOR
Açıkça söyleyeyim.. Kürt açılımı yürümez.. Kötü başladı, her geçen gün kötüye gidiyor..
Memleket gerildikçe geriliyor.. Her türlü iddia havalarda uçuşuyor..
* * *
İktidar sadece Kürt açılımı için kolları sıvamadı.. Peşinden Alevi meselesine de el attı..
Dün koordinatör Bakan Faruk Çelik ile yapılan söyleşiyi okudum..
Umutlandım..
Bakan, önce Madımak’ın yarasını saracağız diyor, cemevleri ibadethanedir diyor, cemevlerinin statüsünü çözeceğiz diyor, ‘Din Kültürü ve Ahlak Dersi’nin müfredatının değiştirileceğini söylüyor, seçmeli, isteğe bağlı din dersinden bahsediyor, Alevi bir öğrenci Aleviliği, Hanefi Hanefiliği öğrensin diyor..
* * *
Alevi açılımı Kürt açılımına benzemeyecek galiba.. Sonunu göreceğiz..
ECEVİT RAPORU NEYİ ÇÖZECEK?
Rahmetli Ecevit’in hastane günleri revaçta olan konu.. O günlere ilişkin acayip dedikodular, suçlamalar var..
İddialar Ergenekon kapsamında..
Üzerinde ciddiyetle duruluyor..
* * *
Hâkimler, Ecevit’in 2002 yılında dokuz gün süreyle tedavi gördüğü Başkent Hastanesi’nden raporları istedi.. O döneme ilişkin kayıtları..
* * *
Şu soru kafamı kurcalıyor.. Yanıtını bulamıyorum.. O raporları nasıl yorumlayacağız?
* * *
Şöyle ki..
Raporlarda Ecevit sağlıklı gözüküyorsa.. ‘Gördünüz mü, Ecevit iyiymiş ama bunlar hasta raporu almak için tezgâh çeviriyorlarmış mı’ diyeceğiz?
* * *
Sağlığa kötü çıkarsa.. ‘Taburcu olduktan sonra iyileşmesinin nedeni buymuş’ diye mi yorumlayacağız?
* * *
Ecevit’in hastane raporuna ne gözle bakacağız?
