Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim.. Zor.. Çok zor..
Nedenini izah edeceğim..
Yüzde 35 nerden mi çıktı?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç geçen hafta ‘hedeflerinin yüzde 35 bandına oturmak’ olduğunu açıkladı..
Oradan çıktı..
Kendi gözlemlerimi bir kenara bırakırsam.. Sadece CHP yönetiminin fokus grupları oluşturarak yaptığı çalışmadan çıkan sonuç bile bana aynı şeyi söyletiyor...
Yüzde 35 zor..
*
Yüzde 35’i yakalamak isteyen CHP’nin hedef kitlesi ne?
Referandumda evet diyen yüzde 58’in yüzde kaçı? Hayır diyen yüzde 42’nin yüzde kaçı?
Gördüğüm kadarıyla, yüzde 58’in içinde pişman olan bir grup var.. Hayal kırıklığına uğrayan diyelim..
Bu grubun CHP’ye döneceğini sanmıyorum.. İktidara kızdıkları kadar CHP’ye de kızıyorlar.. İdeolojik kızıyorlar..
Geriye yüzde 42 kalıyor..
*
Gelelim CHP’nin verilerine.. Üç grubu hedef alarak çalışma yapmışlar..
BİR: Ev kadınları.. Yüzde 42’si AKP’ye oy veriyormuş.. Bana göre iki nedeni var.. Birincisi; muhafazakâr iklimi hâkim kıldığı, dindarlığı teşvik ettiği için.. İkincisi; akla gelecek her türlü yardımla kadının evini ayakta tutması sağlandığı için.. Çocuğunu okutabildiği için..
CHP’nin bu kitleyi yanına çekmesi olanaksız.. CHP onları unutsun..
Geriye kararsız olan ev kadınları kalıyor.. İktidardan bir şekilde memnun olmayan, ama CHP’den de bi hayır gelir mi emin olamayan..
Bu kitle yüzde kaçtır bilemem ama onlar yüzde 42’nin içindeler zaten..
Tabii bir de çalışan kadınlar var.. Hem evin hem iş hayatının yükünü taşıyanlar.. Yüzde kaçı CHP diyordur?
*
İKİ: Kürtler.. CHP’ye oy çıkmaz.. CHP ağzınla kuş tutsa da çıkmaz.. Son seçimde de gördük boşuna çaba olur.. Çünkü özellikle Güneydoğu’da yaşayanlarla, 1990 sonrası göçe zorlanmış Kürtler ikiye bölünmüş durumda.. Kimlik diyen BDP’ye gitmiş, din diyen AKP’ye.. Üçüncü yol en azından önümüzdeki seçimde yok..
*
ÜÇ: Gençler.. CHP’nin çalışmasına göre çoğunluğu MHP’ye kaymış.. (Tabii ki iktidardan memnun olmayanlar) CHP açısından içler açısı bi durum.. Demek ki; CHP vaat ettiği Türkiye ile gençlerin beklediği Türkiye çakışmıyor.. Demek ki; CHP iktidarıyla rahat bir gelecek göremiyorlar..
Bu sebeple yüzde 35 zor dedim.. Lafı uzatmayalım.. Önümüzdeki günler devam ederiz..
Ölümüne tutukluluk
İlk günlerde kolay tutukluluktan yakınıyorduk.. Hâkimlerin önüne geleni tutuklamasından..
Bazen, kurunun yanında yaş da yanar dediler..
Gerekçesiz tutukluluktan, nedensiz tutukluluktan, sudan sebepten tutukluluktan şikâyet eder olduk..
Dur bakalım altından neler çıkacak, hele bi görelim dediler..
Ama tutuklananın neden tutuklandığını bilmemesi hukukun ruhuna aykırıdır diyecek olduk..
Gizlilik kararı varsa hâkim tutukluluğa gerekçe olan belgeleri göstermek zorunda değildir dediler.. Yasa böyleymiş!..
Uzun tutukluluk demeye kalmadı..
AİHM normlarına uygun diye karşı çıktılar.. Ama son günlerde alçak sesle de olsa galiba fazla oldu demeye başladılar..
Eski rektör Hilmioğlu’yla birlikte ölümüne tutukluluk dönemine mi geçtik diye sorduk..
İlk defa.. Ses çıkaramadılar.
Üzgünüm! Haklı çıktım
Yönetimin yaptığı en kötü seçim diyebilirim..
Samet, Beşiktaş’ı alıp bir yerlere taşıyamaz, Avrupa takımı yapamaz.. İddia ediyorum.. Beşiktaş bu kararla önümüzdeki yılı heba etti..
Haa.. Yönetim günah keçisi olarak seçtiyse, Samet de ne pahasına olursa olsun yeter ki Beşiktaş’a teknik direktör olayım diye kabul etmişse.. Danışıklı dövüş hali varsa o başka.. O zaman seyirciye yazık.. Dilerim yanılıyorumdur.. Dilerim..
*
Bu satırları 18 Haziran’da yazmışım.. Cumartesi akşamı İnönü’den Taksim’e doğru ağır ağır çıkarken başı önde, yüzü asık binlerce insan gördüm.. Keşke haklı çıkmasaydım..