Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Nedir bu sorular.. BİR: Türkiye laiklikten ayrıldı mı?
İKİ: Demokrasiden saptı mı?
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye raporu nisan ayında yayımlanacak..
Merak edilen şu.. Raportörün; ‘Türkiye demokrasiden ve laiklikten ayrıldı’ tespiti veya görüşü rapora girecek mi, girmeyecek mi?
Avrupa Konseyi’nin bileceği iş.. Raporu beklemeyelim, gelin bu iki soruya biz yanıt verelim..
Bizi bizden iyi bilecek halleri yok ya..
Soru neydi?
Türkiye laiklikten ayrıldı mı?
Hayır.. Ayrılmadı ama laiklik anlayışı sakatlandı..
Nasıl mı?
Şöyle.. Başbakan ‘dindar nesil yetiştireceğiz’ dediği gün laiklik sarsıntı geçirdi.. Bu amaçla eğitim sistemi baştan sona formatlanınca sakatlandı..
Biliyoruz ki; 4 artı 4 artı 4 sistemi dindar nesil yetiştirmek için getirildi..
Böylece, devlet eylül ayından itibaren dindar nesil yetiştirmeye başladı..
Dindar nesilden kasıt ne?
Müslüman Sünni..
*
Bütün dinlere, mezheplere eşit mesafede olması gereken devlet, dindar Sünni nesil yetiştirmeye soyunursa laiklik sakatlanmaz mı?
Sakatlanır..
Çünkü devlet ‘din konusunda’ artık taraftır..
*
Gelelim demokrasi meselesine..
Demokrasiyi sandığa gitme, oy kullanma, yerel ve merkezi yöneticileri seçme bağlamında kullanıyorsak demokrasi sapına kadar var .. Belirleyici olan sandıktır.. Seçmenin iradesidir..
Demokrasiyi bununla sınırlı tutmazsanız, alanını genişletip, içine protesto, gösteri, yürüyüş, ifade özgürlüğü, adalet, adil yargı gibi kavramları da katarsanız, demokrasi tam manasıyla var denemez..
Haa, yok da denemez..
Yarım yamalak denilebilir.. Batı normlarından uzak..
Kanıt!.. İspat!..
Adaletin olmadığı yerde demokrasi olur mu?
Olmaz!..
Peki, Türkiye’de adalet var diyebilir miyiz?
Diyemeyiz.. Hemen örnek..
Başbakan Yardımcısı daha geçen gün söyledi; adalet saraylarını yaptık ancak kendisini arıyoruz dedi..
Başbakan; gerekçesiz tutukluluktan, uzun tutukluluktan şikâyet etti..
En büyük en etkin hukuk fakültesinin dekanı tutukluluk kararlarının yüzde 99’unun hukuka aykırı olduğunu söyledi..
Bu üç demeç not vermek için yeter de artar bile..

Haberin Devamı

Ak Parti’deki iki eski genel başkan

Haberin Devamı

Bir dönem Demokrat Parti’nin başında olan Soylu lastiği patlattı.. HAS Parti’yi kapatarak AKP’ye katılan Kurtulmuş’u da aynı akıbet bekliyor..
Din değiştirenler daha sofu olurlarmış ya.. Bunlar da AKP’yi kuranlardan çok AKP’li olmak zorunda..
Soylu zembereği erken boşalttı.. Erdoğan’ı Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanı ilan etti..
Uçtu yani..
Numan Kurtulmuş’tan benzer vecize bekliyorum.. O da er geç zembereği boşaltacak..
Bunu yağcılık olsun diye yapmayacaklar.. İhtiyaçları yok.. İkisi de onurlandırıldı, ikisi de genel başkan yardımcısı yapıldı.. Milletvekili olmaları çantada keklik gibi.. Bakanlık çok uzakta değil..
Eee.. O zaman.. Yağcılık kokan abartılı sözlere ne gerek var?
Sıkıntı tepede değil tabanda..
İkisi de gittikleri yerlere, konuştukları yerlere ilk defa gitmiyor.. İkisi de o kitlelere ilk defa hitap etmiyor.. İkisi de Türkiye’yi turlayan siyasetçiydi...
Adam, Soylu’yu daha önce de dinlemiş.. AKP’ye verip veriştirdiğine, Erdoğan’a söylemediğini bırakmadığına şahit olmuş..
Adam, iktidarın nasıl zenginleştiğini Kurtulmuş’tan duymuş..
Aradan bir yıl, iki yıl geçmiş.. Bu kez övgü dinliyor.. Sormazlar mı?
Dün söylediklerin mi doğru, bugün söylediklerin mi?
*
Sıkıntı bu.. Soylu’nun sigortasının atma, zembereği boşaltma nedeni de bu..
Hitap ettiği kişilerin gözünün içine bakamaması..