Dün anayasa değişiklik taslağındaki Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın yeni yapısını görünce..
Başkanlığa hazırlık dedim..
Cumhurbaşkanlığı vesayet rejimi genişletiliyor, başkanlık sistemine dönüştürülüyor..
Meselenin aslı astarı şudur..
* * *
1982 Anayasası Kenan Evren’in Cumhurbaşkanı olmasına göre kurgulandı.. İhtilalin lideri güçlü Cumhurbaşkanı olarak 7 yıl daha toplumun başında otursun..
YÖK’ü..
Üniversiteleri..
Yüksek yargıyı..
HSYK’yı istediği gibi şekillendirsin..
Bakanlar Kurulu’na başkanlık yapabilsin, böylece hükümeti kontrol etsin istendi..
Bunları yaparken sorumsuz olsun.. Resen atamalarından dolayı yargıya bile başvurulmasın..
Diğer yetkilerini saymıyorum bile..
Yeter de artar!..
* * *
Cumhurbaşkanlığı vesayet rejimi o günden kalma.. 12 Eylül’ün ürünü!..
* * *
Yıllardır Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin çok fazla olduğu tartışılıyor.. Sorumsuzlukla bu kadar büyük yetkinin uyuşmadığı dile getiriliyor..
Gelelim AKP iktidarının anayasa değişikliğiyle yaptığına..
Cumhurbaşkanı’nın resen yaptığı atamaları kısıtlayacağına, genişletiyor..
Evren’den fazla yetkiyle donatılıyor..
Bunu demokratikleşme adına yapıyor!
* * *
Anayasa taslağına göre; Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi üyelerinin 7’sini resen, istediği gibi, 9’unu gösterilen adaylar arasından seçecek..
21 üyelik HSYK’nın 4 üyesini resen atayacak, 15’ini adaylar arasından belirleyecek..
Kısaca taslak, YÖK gibi, Anayasa Mahkemesi de HSYK da Cumhurbaşkanı’nın kontrolünde olsun istiyor..
* * *
Meselenin başka boyutu da var..
Cumhurbaşkanı artık o göreve seçimle gelecek..
Halk oyuyla..
Başkan gibi kampanya yaparak, oy isteyerek,. Vaatte bulunarak!..
* * *
Dünyanın neresinde böyle sistem var?
Doğrusu şudur..
Ya Cumhurbaşkanı’nın yetkileri kısıtlanır ya da sorumsuzluk zırhı kaldırılır..
* * *
Seçimle gelen..
Başkan gibi geniş yetkili..
Sorumsuz Cumhurbaşkanı olur mu?
Olsa olsa adına..
Cumhurbaşkanı vesayet rejimi denir..
Başbakan’ın çifte standardı..
Diyorlar ki; Türkiye’nin kendine özgü şartları vardır diye yıllardır demokrasi lüks ve tehlikeli görüldü..
Doğrudur..
Sıkışan, kıvırmak isteyen ‘Türkiye’nin şartları’ diye lafa girer..
İşi yokuşa sürer..
Başbakan da dün yüksek yargıya gönderme yaparak, ‘Türkiye’nin kendine özgü şartları var diyerek kimse çağdaşlıktan geri tutamaz’ dedi.
Haklı ama bunu söylerken kendisiyle çelişkiye düştü..
Çünkü.. Yüzde 10 barajının indirilmesi sorulduğunda, ‘Türkiye henüz hazır değil’ demişti..
* * *
‘Türkiye’nin kendine özgü şartları var’ lafıyla..
‘Türkiye henüz hazır değil’ karşı çıkışı arasında ne fark var?
Yaklaşım aynı!..
Bu haberi TV’ler veremez!
RTÜK konusunda acayip iddialar var..
İddia değil tespit.. Cumhurbaşkanı Gül’ün onayıyla yayımlanan Devlet Denetleme Kurulu raporu..
TV’lerden reklam gelirlerinin yüzde 10’unu alan RTÜK bu parayı har vurup harman savurmuş..
Bu parayla ne yapmış..
Neler yapmamış ki, İstanbul’da milyon dolarlık iki daire, İzmir’de iki villa almışlar.. Dayamışlar döşemişler, aileleriyle tatil yapıyorlarmış..
Harcırah alıp sık sık yurtdışına gitmişler, yurdu gezmişler..
Ankara’dan 3600 liradan daire kiralamışlar..
Haber mi?
Haber.. TV’ler bu haberi verebilir mi?
Biraz zor!.. Hepsi haberden imtina etti..
Yoksa RTÜK basar cezayı..
Bu haber nedeniyle değil.. Bilmem ne dizisinde bilmem ne firmasının reklamının ucu göründü diye, 40 yıllık filmde sigara için adamın eli iyi kapatılmadı diye, reklam kuşağı 14 saniye 22 salise sarktı diye keser faturayı..
Cezalar da üç beş kuruş değil.. 300 bin lira!..
* * *
RTÜK böyle bir kurul! Ters bakanı her an çarpar..