Bunu bekliyordum.. Mısır üzerinden Türkiye’ye bakarak kalem oynatanların, hak talebinde bulunanları sindirmeye çalışacaklarını tahmin ediyordum..
Tahminim çıktı..
Bakın ne yazıyorlar; ‘Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir diye söze başlamak peşinden hangi laf gelirse gelsin darbeye arka çıkmaktır.’
Kısaca, darbeciliktir!..
*
Benim bildiğim de şu; ‘demokrasi sadece sandıktan ibarettir demek diktatörlüktür.’
Örneği çoktur..
Demokrasi sadece sandıksa..
Sivil toplum kuruluşlarının..
Sendikaların..
Derneklerin..
Odaların..
İşlevi ne?
Neden protesto, gösteri ve yürüyüş anayasal hak kabul ediliyor?
Batı’nın değer normları bu..
Doğu’nun!..
Türkmenistan’ı mı sayayım, Kazakistan’ı mı? İran’ı mı, Suriye’yi mi, Mübarek dönemi Mısır’ını mı?
Sandık var mı?
Var..
Demokrasi var mı?
Yok..
Demek ki, demokrasi sadece sandık değil..
*
Türkiye’de ki 60 yıllık demokrasi tarihimizde hiçbir zaman olmadı - demokrasiyi sadece sandıkla eşdeğer kılmak diktatörlüğe gel gel yapmaktır..
Otoriter rejime davetiye çıkarmaktır..
İktidara gelene dilediğini yap demektir.. Astığın astık, kestiğin kestik olsun demektir..
*
Mısır korkutmasıyla; her eyleme, her hak talebine, her itiraza darbeci muamelesi çekilmesinin hazırlığı yapılıyor..
Hani bir zamanlar, çok değil, iki üç yıl önceye kadar.. Sesini her yükselten Ergenekoncu yaftasıyla karalanmaya çalışılıyordu ya..
O yazarın satırlarından anladım ki; şimdi de sokağa çıkana, söyleyecek sözüm var diyene, iki satır yazana darbe çığırtkanı suçlaması yapılacak..
Hazırlık bu mu?
Buysa, vay Türk demokrasisinin haline!..
İktidarın mahkemeye mesajı: Bırakma
Anayasa Mahkemesi terör suçlarında 10 yıllık tutukluluk süresine fazla buldu; bozdu..
Uygulama şöyleydi.. İddia makamı, yani savcı sizi terörle suçluyor, mahkeme daha kararını vermeden on yıl yatıyorsunuz..
Terörist misiniz, değil misiniz belli değilken..
Feci bi durum..
Bu madde iptal edilince hatırı sayılır hukukçular beş yılı tutuklu geçirenlerin bırakılması gerektiğini söyledi.. AYM’nin yeni yasa için bir yıl süre vermesini oyun içinde oyun olarak nitelendirenler de çıktı..
*
Başbakan Yardımcısı Bozdağ iktidarın görüşünü açıkladı.. Dedi ki; AYM 5 yılı değil 10 yılı fazla buldu.
Bir yıl zamanımız var.
Bu sözden ne anlarsınız ?
10 yılı 8’e çekebiliriz, 7’ye çekebiliriz; sakın bırakma..
Ne zamana kadar?
Bence, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuna kadar..
İktidarın böyle bir yorum yapması demokrasiyle bağdaşıyor mu bağdaşmıyor mu; siz söyleyin!..
35. maddeyi kalkan yapmayın
Meşhur madde var ya.. Darbelere hukuk zemin oluşturan.. “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır“ diyen ünlü madde var ya..
1980’de darbe yapanların sırtlarını dayadıkları madde..
Ne zaman demokratikleşme dense, iktidar 35. maddeyi değiştiriyoruz diye ortaya çıkıyor.. Darbelerin önünü keseceğiz diye.. Nedense beş yıldır, on yıldır değiştirmiyorlar.. CHP hadi diyor; değiştirelim..
Ama tık yok.. Görüşüm şu; iktidar demokratikleşme konusunda adım atmamak için 35. maddeyi kalkan olarak kullanıyor.. Partiler yasasını, seçim yasasını, ceza yasasını, terör yasasını değiştirmemek için..
*
Bu ülkede ne darbe isteyen var, ne darbeden medet uman, ne de darbeye niyetlenen.. Bir gecede değiştirin de önümüze bakalım..
Gezi’den mi diyeyim, gençlerden mi diyeyim; bilemedim.. Ama talep bu..
Tam demokrasi..
İktidara gelen ülkeyi yönetsin, toplum mühendisliğine soyunmasın..