ABD Şam’ı vuralım diyordu.. Moskova karşı çıkıyordu..
ABD, kimyasalın Esad yönetiminin işi olduğunu iddia etti.. Moskova’dan muhalifler yapmış olamaz mı itirazı geldi..
Ters düşmüşlerdi.. Dünya çapında kriz kapıdaydı.. Hatta Putin BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan Obama Şam’ı vurun emri verirse BM çatısı çöker tehdidini bile savurdu..
İpler gergindi..
Bir hamleyle çözüldü..
Kerry ile Lavrov Cenevre’de anlaştı.. Suriye’yi kimyasal silahlardan arındırmak için altı maddelik plan açıkladılar..
Basın toplantısında muhabbet gırlaydı, espriler birbirini kovaladı.. Can ciğer kuzu sarması fotoğrafı verildi..
İngiltere, Fransa, Almanya, Çin memnuniyetini açıkladı..
Türkiye korktuğumuz bu yorumunu yaptı..
Esad’ın iktidarda kalması kesinleşti gibi.. Elindeki kimyasalları verirse müdahaleden kurtulacak..
Türkiye bir kez daha taca çıktı..
Gerçi Kerry, Paris buluşmasına Davutoğlu’nu da çağırdı.. Çağırdı ama bu Ankara’nın tezi masaya yatacak anlamına gelmiyor..
*
Ankara ne diyor?
Kimyasalla 1500 kişi öldürüldü, oysa Suriye’de yüz binden fazla ölüm var, mesele sadece kimyasal değil ki diyor..
Diyor da dinleyen olmuyor..
Neden?
*
Ankara haksız mı?
Değil; iç savaş durdurulmalı.. Bir daha kimyasal atılmayınca Suriye’ye huzur mu gelecek? Esad kimyasalları teslim edince savaş ortamı mı bitecek?
Yoooo..
Ankara sorun sadece kimyasal değil derken haklı..
Haklı ama hiçbir başkent kulak kabartmıyor..
Neden?
Ankara oturup bu sorunun yanıtını vermeli.. Pozisyonu değerli yalnızlık mı, yoksa derin yalnızlık mı?
*
Peki, neden Ankara dinlenmiyor?
İki nedeni var..
Bir: Fazla taraf oldu.. Dünyada El Kaidecileri destekler imajı yarattı.. Çözümü Esad’ın devrilmesinde görüyor..
İki: Esad devrilmeden masaya oturulmasına da karşı çıkıyor.. Esad gitmeden iç savaş bitmez görüşünü savunuyor.. Askeri müdahale istiyor..
Yani başka formüllere kapalı duruyor..
Bu sebeple doğruyu söylese de dünyaya dinletemiyor..
Fener maçına gaz maskeli mi gitmeli?
Cuma akşamı Kadıköy’de yaşananları biliyorsunuzdur..
Polis sokak sokak gösterici aradı.. Çantasında baret, deniz gözlüğü ve gaz maskesi çıkanları gözaltına aldı..
Gaz maskesi denilen doktor maskesi..
Çantalarında taş, silah, bomba var mıymış?
Yokmuş..
Eee.. Suç ne?
*
Bugün Kasımpaşa-Fenerbahçe maçı var.. Gaz maskesiyle mi gitmeli?
Bence evet..
Niye mi?
Ya geçenlerde oynanan ümit milli maçına stadın üzerine çöken biber gazı bulutu nedeniyle ara verilmedi mi?
Bir saat kırk dakika ara verildi..
Hakem, futbolcular soyunma odasına kaçtı; ya seyirciler?
Gözler kıpkırmızı olmuştur, ciğerler ağza gelmiştir..
*
Sorum şu.. Bu akşam polisin ortalığı biber gazına boğmayacağının garantisi var mı? Yok mu?
Hal böyleyse.. Tedbirli davranan, Kasımpaşa-Fenerbahçe maçına gaz maskesiyle, doktor maskesiyle giden terörist mi sayılacak?
Çantasında doktor maskesi, gözlük çıkan gözaltına mı alınacak?
Darbe çağrısına kesin çözüm
Başbakan sık sık darbe çağrısı yapıldığından şikâyet ediyor..
Yapılıyorsa çağrı kime yapıyor?
Veya kimin darbe yapma gücü var.. Askerlerin var..
Çağrı Genelkurmay’a yapılıyorsa, birileri komutanların iktidara el koymalarını istiyorsa bu çağrıya bu isteğe sessiz kalanlar da zan altındadır..
Genelkurmay iki satırlık açıklama yapsın; darbe aklımızın ucundan bile geçmiyor desin olsun bitsin..
Darbe çağrıları da darbe tartışması da sona versin..