Mesele döndü dolaştı dürüstlük engeline takıldı.. O bariyeri bi aşsak.. Kürt meselesini de, PKK meselesini de, terör meselesini de çözeceğiz..
Aralarına ‘dürüstlük’ kavramı girmese, iktidarla ana muhalefet el ele verebilse, kangrene dönen sorun daha kolay çözülecek..
Lakin, olmuyor işte..
Başbakan CHP liderine.. CHP lideri Başbakan’a aynı çağrıyı yapıyor..
Dürüst ol..
Mesele de burada kilitleniyor..
İzah edeyim..
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İmralı sürecine destek vermesi, iktidara kredi açması güzel şeyler oluyor dedirtti..
Öyle ya.. Ana muhalefet, ‘terörist başı’ ilan edilen kişiyle görüşülmesini kullanabilirdi..
‘Şehit kanı’ söylemiyle yola çıkıp sabote edebilir, ortalığı gerebilirdi..
Yapmadılar..
Kılıçdaroğlu, kan dökülmemesi için, barış ve huzur için, köstek değil destek olacaklarını açıkladı..
İktidara kredi açıyoruz derken dört madde sıraladı.. Biri Başbakan’a yönelikti.. Samimi ve dürüst olma şartıydı..
Başbakan da aynı taleple cevap verince bariyer oluşmaya başladı..
Başbakan, Afrika gezisine çıkarken CHP liderini ‘dürüst olması lazım, dürüst değil, sıkıntı burada’ sözleriyle şikâyet etti..
Özeti şu.. İki taraf da birbirlerini yalan söylemekle, kandırmakla, çıkarı için aldatmakla suçluyor..
Anlaşılan o ki; güven sıfır..
Dürüst ol çağrısı gırla..
Medya daha ne yapsın?
Başbakan, PKK’yı dağdan indirme konusunda medyanın şu ana kadar destek vermediğinden şikâyet etti.. Medyayı suçladı..
İki gündür yazılan çizilenleri okuyorum.. Gazetelerin manşetlerine bakıyorum.. Ekranlardaki tartışmaları izliyorum..
Diyorum ki; medya daha ne yapsın?
Neredeyse herkes iktidarın arkasında hizalanmış halde.. Dudaklardan aynı kelimeler dökülüyor..
Barış gelsin de..
Başbakan ya gazetelere göz atma fırsatı bulamadı ya da yanlış bilgilendirildi..
Davutoğlu ‘muhalefet’ lideri gibiydi
Türkiye’nin değil Suriye’nin..
Şöyle gelişti..
Suriye Devlet Başkanı Esad yedi ay sonra opera salonunda taraftarlarının karşısına geçerek kendince yol haritası açıkladı.. Özetle şöyle dedi.. Silahlar sussun, çatışmalar dursun.. Diyalog konferansı kuralım.. Suriye’nin birliği için bir metin kaleme alalım.. Referandumla halka sunalım.. Geniş kapsamlı bir hükümetle seçime hazırlık yapalım..
Buna oyalama taktiği de denilebilir, zaman kazanma hamlesi de..
Neyse.. İlk tepki veya anında tepki kimden geldi?
Davutoğlu’ndan..
Suriyeli muhaliflerden önce.. Hemen ekrana çıktı.. Esad’a verdi veriştirdi..
Tabii ki büyükelçiler toplantısı nedeniyle basın toplantısı düzenledi.. Tabii ki soru üzerine Suriye meselesine girdi.. Ama zamanlama müthişti.. Esad bitirdi, Davutoğlu başladı..
Ne mi dedi?
Esad’ın teklif ettiği yöntemi iki yıl önce de konuştuklarını, artık çok geç olduğunu, yaşananlar nedeniyle inandırıcılığını kaybettiğini, söylediklerinde yeni bir şey olmadığını..
Özetle..
Kabul etmediklerini açıkladı.. O anki hali Suriye’nin muhalefet lideri gibiydi..
