Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakan; ‘Taksim büyük meydan ama Kazlıçeşme daha büyük’ kıyaslaması yapınca gündemimize meydan meselesi de girdi..
Hangi meydan daha çok kalabalık topluyor..
Hangi meydanın sesi daha gür çıkıyor..
Hangi meydan daha etkili..
Bence en büyük meydan; twitter meydanı..
Rakibi var mı?
Var; facebook meydanı..
Taksim’e de, Kazlıçeşme’ye de göbek attırır..
*
Twitter ve facebook meydanına döneriz ama isterseniz önce eskiyen meydan mitingi anlayışına bakalım..
Eskiyen diyorum çünkü ileri teknoloji öncesinin enstrümanı.. Liderler seviyor olmalı ki; bizde hala sürüyor.. Gerçi eskisi gibi insanlar koşa koşa mitinge gitmiyor..
Götürülüyor..
Eskiden sabahın erken saatlerinde yollara düşülür, mitingde yer kapılırdı.. Akşam dönüş başka bir eziyetti.. Şimdi öyle değil.. Mahallenden kalkan klimalı otobüse biniyorsun, kumanyanı da veriyorlar.. Sandviç, meyve suyu falan.. Meydana gidince itiş kakış olmuyor.. Her ilçenin yeri belli.. Dönüşte, araç bulurum, bulamam, saatlerce yürümek zorunda kalır mıyım derdi de yok.. Servis mahalleye kadar..
*
Son Kazlıçeşme mitingi böyleydi.. Binlerce otobüs alana insan taşımıştı.. O otobüsler olmasa üçte bir, beşte bir, onda biri zor gelirdi..
Adam istese bile Kartal’dan, Pendik’ten kalkıp Kazlıçeşme’ye nasıl gelsin ki.. Adam yeni ilçe Arnavutköy’den kalkıp Kazlıçeşme’yi nasıl bulsun ki..
Kaç vasıta değiştirecek, saatlerce yol, para!..
Haa, mitinge gidenler zorla gidiyorlar demiyorum.. Mutlaka iktidar partisini sevdikleri için, iktidar partisine oy verdikleri için meydana geliyorlardır.. İlçe teşkilatlarının otobüsler kaldırması işlerine geldi..
Hem rahat rahat mitinge gittiler hem de ilçenin otobüsüne binerek mitinge katıldıklarını tescil ettirdiler.. Adlarını yazdırdılar..
Aracına atlayıp gitse, tek başına gitse gittiğini kim bilecek ki!..
Böylesi iki tarafın da işine geldi.. Partiler meydanın dolmasını garantiye aldı, sayıyı kontrol edebildi.. Seçmenlerin de bu imkanlar hoşuna gitti..
Kazan kazan vaziyeti..
*
Twitter meydanına geçmeden önce şu notu düşmezsek olmaz.. Taksim meydanına herkes kendi imkanıyla gitti, Kazlıçeşme meydanına parti imkanıyla..
*
Meydan nedir?
Toplanma yeri.. İletişim yeri.. O zaman ‘twitter’dan büyüğü yok..
Televizyon yayınını bir kenara koyun, siyasi partiler meydan mitingiyle kaç bin kişiye ulaşıyor.. Kaç bin kişiye doğrudan mesajını iletiyor..
50 bin, 100 bin, 500 bin.. Twitter için küçük rakam, facebook için ufak sayı..
Mesaj anında milyonlara ulaşıyor, ülke sınırları içinde de kalmıyor.. Saniyede sınırları aşıyor..
Yüz binler bu kanallarla haberleşebiliyor, randevulaşabiliyor..
Konuşuyor, dertleşiyor, paylaşıyor..
Bu sebeple olacak ki güvenlik birimleri Kızılay’ı, Taksim’i, Gündoğan’ı diğerlerini de bu iki meydandan kontrol etmek istiyor..
Twitter meydanından..
Facebook meydanından..
*
Telefonun önüne geçti.. Eskiden polis telefon konuşmalarını takip ederdi.. Geçen yıla kadar bilmem kimle, bilmem kimin telefon tapeleri çıktı diye haber yapılırdı.. İnternete düşen telefon görüşmeleri ortalığı sallardı!..
O devir geçti mi ne!..
Artık, polis şu tweeti niye attın diye soruyor? Niye Gezi Parkı’nda buluşalım dedin.. Taksim Dayanışması tweet atmak suretiyle halkı isyana teşvikle suçlanmıyor mu?
*
Daha da ötesi var.. Haber Radikal’de çıktı.. Gezi’ye destek verdiği söylenen iki dans okulu mercek altına alınmış..
Polis dansçılara, facebook sayfalarındaki profil resminde ağaçlara sarılmış insanların anlamını.. Ne tür paylaşımlarda bulunduklarını.. Sayfadaki bazı görüntülerin onlara ait olup olmadığını sormuş..
Onlar da cevap olarak; sanal ortamda beğendiğimiz bazı görüntüleri sayfamıza aldık demişler..
Durum vahim diyeceğim ama pazar pazar moralinizi bozmayayım..
En büyük meydan gözaltında anlayacağınız..
*
Yeri gelmişken şunu da söyleyeyim.. Birileri için twitter Arap Baharı’nın gizli kahramanıydı..
Öve öve bitirememişlerdi.. Yeni dünya demekti..
Şimdilerde, çapulcuların tehlikeli oyuncağı ilan edildi.. Aynı kişiler yere yere bitiremiyorlar!..
*
Ne yapmalı derseniz?
Putin gibi yapalım derim..
Ne mi yapmış?
Daktiloya geçmiş.. Elektronik ortamdaki izlenmelere karşı korunabilmeleri ve gizli raporları yazmaları için ekibine 20 tane daktilo aldırmış.. 20 tane daha aldıracakmış..
Ne de olsa eski istihbaratçı..
İyi pazarlar..