Yaşları daha 13, 14, 15.. İktidarın kararsızlığının, her bakanın kendine göre yöntem izlemesinin, eğitimin yaz boz tahtasına dönmesinin bedelini onlar ödüyor..
Milli Eğitim yine karar değiştirmiş!..
SBS bu yıl son demişlerdi..
Değilmiş..
Peki ne yapacaklarmış?
Bilmiyorlarmış!..
Abartmıyorum; bil-mi-yor-lar-mış!..
*
SBS’nin kalkacağı, bazı okullara girmek için ders notları esas alınacağı, elit okulların kendi sınavını kendisinin yapacağı, yabancı okullara karışılmayacağı söylenmişti..
Bu haber..
Bu bilgi doğru değilmiş..
SBS kalkacak kalkmasına da yerine ne konulacağı bulunamamış.. Şunu biliyoruz, her okul kendi sınavını kendisi yapmayacak..
Benim zamanımda böyleydi.. Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, yabancı okullar kendi sınavını kendi yapardı..
Her okulun sınavı farklı gündü..
O zaman talep bu kadar büyük değildi.. Anadolu Lisesi diye de bir şey yoktu..
Şimdi öyle mi?
Bu sebeple her okula kendi sınavını yap demek saçmaydı.. On binlerce genç o okuldan bu okula koşturacaktı.. Bakan bu uygulamaya şimdilik geçilmeyeceğini açıkladı..
*
Eee ne olacak?
Ben sormuyorum 13 yaşındaki çocuklar soruyor.. Önümüzdeki yıl iyi bir okula gitmek isteyenler soruyor..
Sen dersine bak, okuluna bak mı deniyor?
Anneleri babaları da soruyor..
Çocuklarını nasıl hazırlayacaklarını, nasıl motive edeceklerini bilmiyorlar..
Bu sebeple soruyorlar..
Ne olacak?
Bakanlık çalışıyormuş!. SBS’yi kaldırdılar kaldırmasına da yerine ne koyacaklarını bulamıyorlar..
Yıllardır yazıyorum, söylüyorum..
Olan çocuklara oluyor.. Her gelen bakan daha iyisini yapacağım diye istemeden de olsa çocukları kobay olarak kullanıyor..
Vallahi günah demem bu sebeple..
Vay be! Balbay hapse düşeli 4 yıl olmuş
Dün dört yılı doldurdu beş yıla girdi..
O gün atın atın, hepsini içeri atın diye yayın yapanlar bugün ne diyordur?
Söyleyeyim..
Pişkin pişkin uzun tutukluluktan bahsediyorlar..
Fazla oldu diyorlar..
Eee, vicdan denilen yerinde durmuyor ki.. Adamı rahatsız ediyor, vıdır vıdır ediyor, kemiriyor..
Vicdanları niye rahatsız..
Dört yıl önce yargısız infaz ettikleri için.. Kendilerini hem savcı, hem hakim yerine koydukları için..
Onlardan şöyle bir yazı beklerdim..
Dört yıl az on yıl daha yatmalı..
Yazamıyorlar, isteseler bile yazamıyorlar.. Elleri isyan ediyor, parmakları isyan ediyor.. Tuşlara gitmiyor.. Kalemi tutmuyor..
Bu yüzden eskisi gibi at koşturamıyorlar..
Sadece Mustafa Balbay için değil, Tuncay için de, Haberal için de, Hilmioğlu için de, Başbuğ için de..
Çoğunluğu için de..
Dün çoğu yerde etkinlik vardı.. Milletin vekili serbest bırakılsın diye..
Oğlu baba gel artık demiş..
Dördüncü yargı paketi baba oğlu buluşturur mu? Milletle vekilini?
Mesele paket meselesi değil, demokrasi meselesi..
Halkın sevgilisiydi ama diktatördü
Venezuela’nın 14 yılına damgasını vuran Chavez konusunda kafalar karışık..
İki önemli özelliği vardı..
Seçimle gelmişti..
Sıkı solcuydu..
Bush’a şeytan diyecek seviyede Amerika düşmanıydı.. Halkın sevgilisiydi.. Yoksulların kahramanıydı..
Ülkesine çağ atlattı.. Gelir dağılımını adaletli hale getirdi.. Yaşam kalitesini arttırdı..
Halk arkasından gitti.. Seçimlerde oy oranı yüzde 63’e kadar çıktı..
Gelelim kritik soruya..
Chavez diktatör müydü?
Evet..
Ülkesinde muhalif ses bırakmadı.. Medyayı falan dümdüz etti..
Halkın sevgilisi olması seçilmiş diktatör olma gerçeğini değiştirmiyor?
Tarih kitapları diktatörler listesine koyacak?
Şu notu da düşelim..
İyi diktatör kötü diktatör diye bi ayrım yok..