Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eğitim sistemi yaz boz tahtasından beter oldu.. Her bakan olan yeni bir şey icat ediyor.. Kendine göre ayar çekiyor..
Neredeyse son on yılımız böyle geçti..
Bakanlar aynı partiden ama çocukları liseye nasıl yerleştireceklerine bir türlü karar veremediler..
Birinin yaptığını öteki bozdu..
*
Minicik çocukların geleceğinin bir, bir buçuk saatte şekillenmesi doğru değil denildi, sınav sistemi üç yıla yayıldı..
Çocuklar altıncı sınıftan itibaren sınava girmeye başladılar.. Sadece sınav notuyla yetinilmedi, okul notu da katıldı.. Öğretmen kanaati de konuldu..
Öğretmen kanaati işi bozuyor araya torpil, iltimas giriyor diye itiraz edildi..
Çıkarıldı..
Yabancı okullar zaten bu sistemi hiç kabul etmedi.. Bakanlık bastırınca kapatır gideriz diye hafiften tehdit ettiler, bakanlık bastıramadı..
Bu sisteme geçilmesinin nedeni dershane düzenine son vermekti..
Tersi oldu, dershaneler ihya oldu..
*
Bakan değişince üç yıllık sınav maratonu da rafa kaldırıldı.. Yeni Bakan “öğrenciler mahvoldu, çocukluklarını yaşayamadılar, eğitim sistemi test çözme sistemine döndü” dedi ve kendine göre ayar çekti..
Sınavları bir yıla indirdi..
O Bakan gidince yerine gelen Bakan eğitimin tümüyle oynadı..
Yeniden kurguladı..
4+4+4 denilen yapıya böyle geçtik.. Bakan okul düzenini değiştirdi ama sınav düzenini değiştirmeye ‘bakanlık ömrü’ yetmedi..
Görevden gitti, yeni Bakan geldi..
*
Yeni bakanla birlikte sınav sistemi sil baştan yapıldı..
Kaldırıldı.. Kaldırılmış gibi yapıldı diyebiliriz.. Öğrencilerin liseye girmelerinde ders notlarıyla birlikte ders dışında katıldıkları etkinlikler de etkili olacakmış!..
Ama durun..
Bu yöntem Kabataş, İstanbul Erkek, Galatasaray gibi memleketin iyi okullarını kapsamayacakmış..
Oraya nasıl girilecek?
Yine sınavla.. Her okul ayrı sınav yapacakmış?
Bu şu demek, ortaokul son sınıfa gelenin hayatı sınavdan sınava koşmakla geçecek..
Şöyle izah edeyim.. Kabataş Lisesi’ne girmek için yüz binlerce öğrenci sınava girecek.. Aynı yüz binler Kadıköy Anadolu Lisesi sınavında da buluşacak.. İstanbul Lisesi sınavında da..
Bitmedi..
Yabancı okullar sınavı var..
Özel okullar sınavı var..
*
Durun telaş etmeyin..
Nasıl olsa bir sonraki Bakan ‘bu ne biçim’ iş diyerek kaldırır..

Haberin Devamı

Kitaptan zarar gelmez..

Haberin Devamı

F tipi cezaevlerinden birbirine benzer çok mektup aldım.. Benzerlikleri şurda; şikayetleri aynı..
Kitap..
İdare çok kitap olunca koğuşları rahat arayamıyoruz gerekçesiyle kitap sayısını kısıtlamış..
10 kitap, 10 gazete, dergi..
Mahkumlar yetmez diyor.. Baş ucumuzda şiir kitapları da olsun başka kitaplar da olsun isteriz diyorlar.. Canımız istediği zaman istediğimiz kitabı karıştıralım..
Haklılar..
Zaten kitaplar denetlenerek mahkumlara verilmiyor mu? Bir de sayıca kısıtlamak ne oluyor..
Çoğu 10 yıldır, 12 yıldır dört duvar arasında.. Tek lüksleri kitap-dergi.. Bazen bomba kadar tehlikelidir dense de aldırmayın.. Kitaptan zarar gelmez!.

Kafayı taktım ama takılmayacak gibi değil!

Okurlar arıyor; başkanlık sistemine taktın diyorlar..
Valla takılmayacak gibi değil ki..
İktidar adamları dışında iyidir, şahanedir, her ülkeye lazımdır diyeni duymadım..
Siyaset bilimciler, anayasa hocaları; aman ha!.. Dikkat edin ha! diyorlar..
*
Zaten uzmanların uyarmasına gerek yok.. İktidar adamlarının demeçlerini okumak yetip de artıyor bile..
En son Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun Taraf gazetesine verdiği demece baktım..
Kafayı takmakla haklıymışım..
Başkanın tek adam olması için, karşısına en küçük bir güç odağının çıkmaması için her şey planlanmış.. En küçük bir hava deliği bile bırakılmamış..
Burhan Hoca anlatmış..
İşe başkanla meclis seçimlerinin aynı güne getirilmesiyle başlanmış..
Niye mi?
Milletvekili listesini başkan adayı yapsın diye.. İstikrar içinmiş!.. Başkan meclisi belirleyemezse zayıf kalırmış..
Yine kalırsa.. Vekiller başkanın her dediğini emir kabul etmezse.. Ayak sürerlerse..
Bu duruma karşı da formül hazır..
Burhan Hoca şöyle açıklamış; ola ki istenilen yasalar zamanında çıkmazsa, parlamento direniş gösterirse, gevşeklik yaparsa başkan kararname çıkaracak..
Başkanla meclis arasında itiş kakış sürerse.. Sürtüşme bitmezse..
Başkan meclisi fesih ediyor..
Kendisi de seçime gidiyor ama partisinin vekil adaylarını kendi belirliyor.. İstediğini listeye koyar istediğini koymaz.. Başkana yamuk yapılamıyor!..
*
Hal bu.. Savunulacak tarafı var mı? Zaten üç beş kişi dışında da savunan yok..