Çaresi yok, Başbakan’ın fırçasından sonra Muhteşem Süleyman artık bu şekilde yaşayamaz..
O hayatı süremez..
Yaşam tarzını değiştirecek..
Nasıl değiştirecek?
Ya at sırtına bindirilip seferlere çıkarılacak ya da hızla yaşlandırılacak birkaç hafta içinde Zigetvar seferine yollanacak ve ölecek..
Birincisi olursa savaş dizisine döner ki kimse izlemez.. Bütün dizilerin olduğu gibi bu dizinin de ana müşterisi kadınlar.. Onlar hiç izlemez..
Başbakan Kütahya’da; ‘Bizim böyle bir ecdadımız yok. Biz böyle bir Kanuni tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı savaşlarda geçti. Sarayda o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmeniz lazım. Bunu çok iyi anlamanız lazım’ derken ön sıralarda yer alan kadınlar alkışladı..
Alkışladılar ama önce o kadınlar seyretmez..
Kadınlar niye seyrediyor?
Aşk var diye seyrediyor, haremde entrika var diye seyrediyor, dizi olduğu için seyrediyor.. Yap Kanuni belgeseli bak bakalım bi Allah’ın kulu izliyor mu?
Kısaca, Kanuni’yi at sırtına bindirip seferden sefere koşturmakla, alelacele son seferine gönderip öldürmek arasında pek bir fark yok..
Tabii Kanuni cart diye Zigetvar seferine de çıkamaz..
Önce Pargalı İbrahim Paşa’yı boğdurtması lazım, Hürrem Sultan’ın ölmesi lazım..
Yani vakit lazım..
Peki, TV kanalı bu; dizi, belgesel değil, zaten yayının başında gerçekle ilgisi yoktur yazıyoruz dese yoluna devam etse, olmaz mı?
Dilerim öyle olur..
Diziyi sevdiğimden değil, iktidarların dizilere müdahale yolunu açmadığı için iyi olur..
Küçük bi soru.. ‘Muhteşem Yüzyıl’ izleme rekorları kırdığına göre yayından kalkarsa sevenleri tepki gösterir mi?
Başta kadınlar..
Valla kimsenin kılı kıpırdamaz.. Muhteşem Yüzyıl izleyicileri anında başka kanala geçer..
Kuzey-Güney ihya olur..
Bunlar işin magazin kısmı.. Başbakan bu kadarla kalsaydı, Muhteşem Yüzyıl gerçeği yansıtmıyor deyip geçseydi yine de kabul edilebilir değildi ama neyse derdik!..
Gündemi değiştirmek için yaptı der geçerdik...
Başbakan bununla kalmadı, yargıyı da uyardı.. ‘Yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz’ dedi..
Bu çağrıyı duyan savcı ne yapacak? Dizinin yapımcısına, TV kanalının sorumlusuna, dizinin oyuncularına dava mı açacak?
Kanuni’yi at üstünde göstermekten, ömrünü sarayda geçirmiş gibi sunmaktan, hakaretten dava mı açacak?
Türkiye’ye ayıp olur..
Kışla mı cami mi?
Taksim’e kışla olmaz diyenler kervanına Kültür Bakanı da katıldı.. Gerçi bugüne kadar Taksim’e kışla şart, kışla Taksim’in simgesi diyen çok çıkmadı..
Ama bir inattır gidiyor.. Kışla olursa bir süre sonra AVM olacak.. O işte rant var tabii..
Yayalaştırılan Taksim’e şahane bir park yapsan rant yok..
Taksim’e camiye gelince.. Bu yıllardır siyasi çekişme konusu oldu, kimse ihtiyaç var mı yok mu, gerekli mi, gereksiz mi diye bakmadı..
İhtiyaç var mı?
Evet var.. Yıllardır var.. Oradaki iki cami yetmiyor.. Cuma günleri namaz kılınacak yer yok.. İnsanlar çaresiz sokaklarda kılıyor.. Taksim dediğiniz yerden günde on binlerce insan geçiyor ama cuma camii yok..
Otoparkın orası müsait işte..
Gezi Parkı’na kışla yapacaklarına otopark alanına cami yapsınlar..
Başbakan gündemi de değiştirdi ‘Kanuni’ye ayar da çekti
Soru şu..
Başbakan durup dururken Kanuni dizisine neden çaktı.. Neden hedef haline getirdi..
Gündemi değiştirmek için mi, böyle düşündüğü için mi? Yani rol mü yapıyor sahici mi?
Her ikisi de.. Hem sahici hem gündemi değiştirmek için yapıyor.. Öyle düşünüyor, düşüncesini zamanlamayı ayarlayarak açıklıyor..
Örnek mi?
Başbakan kürtaja karşıydı, sezaryenle doğuma karşıydı..
Ne zaman söyledi?
Uludere’de 34 vatandaşımız yanlışlıkla bombalanınca söyledi.. Her kürtaj bir Uludere’dir diyerek gündemi değiştirdi..
Uludere’yi konuşturtmadı..
Herkes kürtajı konuştu, kürtaj yasağı geliyor, gelmiyor tartışması yapıldı..
Ne oldu?
Hiçbir şey.. Yasak masak gelmedi..
Sezaryen de öyle.. Yok heyet raporu lazım yok tıbbi gereklilik denildi.. Temelde ne değişti?
Hiç.. Normal doğum yapmaktan korkuyorum beyanı getirildi...
Başbakan dün İspanya’ya gitti.. Gazetelere de televizyonlara da bir hafta sürecek malzeme bıraktı..
Artık ne PKK, ne Irak yönetimiyle kavga, ne Suriye ile dalaşma, ne İsrail’le atışma konuşulur..
Varsa yoksa Kanuni konuşulur, Hürrem konuşulur..
Başbakan her zaman olduğu gibi bir taşla iki kuş vurdu..