Uçak krizine şöyle bi göz atalım.. Bugün dördüncü gün..
Cuma günü derin sessizlik vardı.. Ankara ilk sekiz saat uçağın düşüp düşmediğini bile açıklamadı..
Açıklayamadı..
Uçağın düşmediği, düşürüldüğü ortaya çıkınca sessizlik bozulmadı..
Ankara 48 saat sustu..
Pazar günü öğle saatlerine doğru Dışişleri Bakanı Davutoğlu ekrana çıkıp, ne olup bittiğini açıkladı..
Anladık ki..
Ankara hata yapmamak için.. Tüm bilgilere, tüm verilere ulaşmak için susmuş.. Elini güçlendirmiş.. En küçük bir açık bile bırakmamış..
Takdir ettik..
Mesele NATO’ya bu güçle taşındı.. İlgili büyükelçilere ayrıntılı bilgi verildi..
Soğukkanlı davranıldı..
Yine takdir ettik..
Hükümet bununla da yetinmedi.. Milli mesele ilan etti.. Başbakan, CHP, MHP, BDP liderleriyle ayrı ayrı buluştu..
Onların görüşü alındı.. Yol haritası belirlenmeye çalışıldı.. Dün de Bakanlar Kurulu uçak krizini enine boyuna konuştu.. Atılacak adımları tartıştı..
*
Peki ne yapacağız?
Başbakan bugün açıklayacak..
Nerede açıklayacak?
Partisinin grup toplantısında..
Kime açıklayacak?
Partisinin milletvekillerine..
Hani milli meseleydi.. Bu ne biçim milli mesele!
Başbakan milli meselede sadece AKP grubunu bilgilendirecek..
CHP, MHP, BDP ne oldu?
Son dakikada milli mesele dışına mı atıldılar..
*
Biliyorsunuz eskiden, liderlerin grup konuşmalarını Meclis TV canlı yayınlardı.. Artık yayınlanmıyor..
Liderler hamaset yapıyor, particilik yapıyor, ortalığı geriyor diye yasaklandı..
Yani Başbakan’ın tarihi açıklamasını Meclis TV vermeyecek..
Çünkü parti toplantısı..
Çünkü yasak..
*
Suriye ile savaşa mı gireceğiz?
Misilleme yapıp biz de onların uçağını mı düşüreceğiz?
Ablukaya mı alacağız?
Meseleyi NATO’ya mı devredeceğiz?
Diplomatik kanallarla mı yetineceğiz?
Rotamız ne?
*
Bu soruların cevabı hepimizi ilgilendirmiyor mu?
Hepimizi ilgilendiriyor..
CHP’liyi de, MHP’liyi de, BDP’liyi de..
Demek ki; Başbakan sadece kendi partisini, kendi milletvekillerini dikkate alıyor.. Muhatap kabul ediyor.. Bu sebeple tarihi açıklamayı AKP grubunda yapacak..
Demek ki; CHP’li, MHP’li, BDP’li vekilleri önemsemiyor..
Önemsese..
Ya basın toplantısı düzenlerdi.. Ya da tarihi konuşmayı Meclis’te yapardı.. Tüm vekillere hitap ederdi..
Milli meselede hareket tarzımızı öğrenmek isteyen parti toplantımızı izlesin demezdi..
Veya..
Demek ki; uçak krizi milli mesele değil..
İçimdeki Suudi aşkı bambaşka - 2
Boğaz’ın en güzel yeri.. Sevda Tepesi imara açıldı ya.. Suudi Kralı villa yapsın diye..
Hani Türkiye’ye 10 milyar dolar hibe edecekleri söylenmişti ya.. Ortalık çalkalanmıştı..
Doğru değilmiş..
Uydurukmuş, palavraymış..
Suudi Kralı Abdullah para mara vermeyecek.. Zaten mantıksızdı.. Villa başına 2.5 milyar dolar avanta olur mu?
Olmaz!..
Peki madem arada para mara yok, 28 yıl sonra 57 bin metrekarelik alanı neden imara açtık..
Suudi Kralı mağdur olmuş.. AKP de mağduriyetlere karşı olduğu için Kral’ın mağduriyetine son verilmiş..
Boğaz’a Suudi Kent kurulmasına izin bu sebeple çıkmış..
Kısaca..
İçimizdeki Suudi sevgisi bambaşkaymış!
Karayollarını dinledim anamdan emdiğim süt!..
Bir arkadaşım aradı.. Aynen böyle dedi.. Karayolları Genel Müdürü’ne inandım, anamdan emdiğim süt burnumdan geldi dedi..
Hayrola dedim..
İki köprü onarıma alınınca İstanbul felç olmadı mı?
Oldu..
Karayolları Genel Müdürü çözüm olarak ne önerdi?
İmkânı olan İstanbul dışına gitsin dedi..
Ben de gittim.. Adam havayolları değil, karayollarından sorumlu.. Sözüne güvendim İstanbul’u karayoluyla terk ettim.. Perişan oldum..
Niye?
Arabayla Bodrum’a gitmeye kalktım, yollar feci.. En az yedi sekiz yerde çalışma var.. Çoğu yerde yol tek şeride iniyor.. İş makinelerinden geçilmiyor.. Bazı yerler takır tukur.. Delik deşik..
Sen de uçakla gitseydin.. Daha ucuz..
İsyanım bundan.. Hatam karayollarına güvenmek..