Yüksek sesle telaffuz edilmese de referandum haritasının can sıktığı bir gerçek..
Nasıl sıkmasın ki; üç renkli Türkiye hoş değil..
Hem de o üç rengin üç ayrı bölgede yoğunlaşması meseleyi daha da zorlaştırıyor..
Ayrışmayı belgeliyor..
Peki çözüm ne?
Ne yapmak lazım?
Meseleye sağdan da baksanız, soldan da baksanız aynı kapıya çıkıyorsunuz..
Evetçi, hayırcı, boykotçu fark etmez..
Türkiye’nin ayrışmış görüntüden kurtulması için, kırmızı ile sarıyı, mavi ile kırmızıyı aynı ülküde birleştirmek gerekiyor..
Ortak bir zemin lazım, buluşma noktası..
Her kesimin heyecan duyacağı, peşinden gideceği sağlam bir hedef..
Buraya kadar hemfikir miyiz?
Evetse..
O hedefin ne olabileceğini düşünelim..
Avrupa Birliği’ne ne dersiniz..
Türk’ün de, Kürdün de itiraz edemeyeceği..
Mütedeyyinin de laiklik hassasiyeti fazla olanın da karşı çıkamayacağı bir hedef olamaz mı?
Yeniden AB ipine sarılsak..
* * *
Başka çaremiz de yok galiba..
AB’de ne varsa bizde de olsun.. AB, meselelerini nasıl çözmüşse biz de aynı yöntemle çözelim..
AB’yi şablon alalım..
İtiraz seslerine AB ölçüleriyle yanıt verelim..
* * *
İşte o zaman Adıyaman, Mersin’e yaklaşır.. İşte o zaman Şırnak’la Kırşehir anlaşır..
AB yolculuğu bizi törpüler.. Daha anlayışlı, daha az kırılgan yapar..
2005’ten önceki Türkiye’yi düşünün.. AB ile yatıp kalktığımız günleri, kendimize hedef koyduğumuz yılları..
Bu kadar hırgür, bu kadar çekişme, siyasi haritada bu kadar bölünme var mıydı?
AB koşusunu yavaşlatınca, Avrupa hedefi ikinci plana düşünce..
Hırgür arttı..
Kürt meselesi böyle çözülmez
İster sivil itaatsizlik de demokratik bir haktır deyin.. İster başka türlü sesimizi duyuramıyorduk deyin.. İster anadilde eğitim hakkımız deyin..
Ne derseniz deyin..
Söyledikleriniz yüzde yüz doğru olsa bile..
Boykot doğru olmadı..
Kürt meselesinin çözümü altı yaşındaki, yedi yaşındaki çocuklara kadar indi..
Hiç hoş olmadı..
Biliyorum, o çocuklar gece gündüz bu meselelerin konuşulduğu ortamlarda büyüyor.. Biliyorum, o çocuklar taş atan çocuklar diye her gün gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında.. Biliyorum, Güneydoğu’nun çocuğu batının çocuğu gibi değil, politik..
Bütün bunlar hafifletici neden olamaz.. Eğitim kurumu kötü bir seçimdi..
Yedi, sekiz yaşındaki öğrencilerle öğretmeni karşı karşıya getirmek, öğretmeni bu işin tarafı yapmak çok yanlış..
Bir hafta sonra ne olacak?
İlkokul ikinci sınıf öğrencisi hocasına; ‘dersi Kürtçe anlat ya da hiç anlatma’ derse kim ne diyecek!..
‘Okula gelmem ha’ tehdidini savurursa.. Daha önce de yaptık diye zırt pırt boykot yolunu seçerse..
Kim ne derse nesin bu boykot kötü oldu..
Beşiktaş’ın çocuğu!
Kötü bir sezon geçirdi.. Uyumdu muyumdu dendi.. Beşiktaş’ın çocuğu diye sineye çekildi..
Fenerbahçe maçındaki hali bardağı taşırdı..
Nihat Kahveci’yi söylüyorum..
4 yıl için 10 milyon euro garanti paraya imzayı attı mı? O parayı cebine indirecek mi?
Evet..
O zaman hakkını da verecek.. Seyirci para veriyor, karşılığını ister..
Herkesten fazla koşacak, herkesten fazla çalışacak..
Beşiktaş’ın çocuğu olduğunu gösterecek..
Parayı kaptı yatıyor imajını silecek..