Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Burhan Kuzu’su olmadığı için.. Onun da Burhan Kuzu ayarında anayasacısı olsaydı, gece gündüz ağlamazdı.. Parlamentosuna dil dökmek zorunda kalmazdı..
Amerikalı Kuzu işleri kuzu kuzu ayarlardı..
*
Başbakan istiyor.. İstediği için de başkanlık sistemine geçmek mi zor kalmak mı zor konulu tartışmalar yoğunlaştı..
Bu işin mimarları sazı eline aldı..
Bunların başında AKP milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu geliyor..
Yıllardır başkanlık sistemini hararetle savunan Kuzu, sistemi ABD’den kopyalarken beğenmedikleri kısımları almadıklarını açıkladı..
Türk tipine çevirdiklerini söyledi..
*
ABD’deki sistemin kötü tarafları neymiş?
ABD Başkanı’nın kararname çıkarma yetkisi yokmuş, bu yüzden parlamentoya yalvarmak zorunda kalıyormuş..
Bizde böyle bir durum olmayacak.. Başkan Meclis’in keyfi yerine gelsin diye beklemeyecek.. Kanun gücünde kararnamelerle yasama görevi de görecek!..
Böylece tıkanıklık olmayacak..
İstikrar olacak!..
Başka..
ABD’de başkan yüksek mahkeme üyelerini, büyükelçileri, üst düzey bürokratları atarken senatonun onayını alıyor..
Bizde bu da yok..
Türk tipinde başkan istediğini göreve atıyor.. Böylece istenen hız sağlanıyor, Meclis’te her kafadan bir sesin çıkması önlenerek istikrar korunuyor!..
Başka..
ABD Başkanı’nın Kongre’yi fesih etme yetkisi yok..
Bizde olacak.. Bütün bu yetkilerine rağmen başkan meclisten memnun değilse hiçbir gerekçe göstermeden seçimleri yenileyebiliyor..
*
Hoca’nın istediği dünyada yok değil.. Var.. Latin Amerika’da var.. Oradaki başkanlar yasama organını by-pass da edebiliyor fesih de..
*
Diyorum ki; bu işler bitsin Burhan Hoca’yı Washington’a yollayalım.. Beyaz Saray’da otursun çalışsın, ABD’deki sistemi de Türkleştirsin..
Obama’ya yazık.. Gece gündüz ağlayarak hayat geçer mi? Ülkesini keyfe keder yönetsin.. Adam dört yıldır Kongre’ye dert anlatmak için çile çekiyormuş..
Hoca vurdursun neşteri ABD’ye istikrar gelsin!

Haberin Devamı

Hem skandal hem ayıp hem günah

Haberin Devamı

MASAK mı yanlış yaptı, avukatlar not alırken mi hata yaptı, yoksa içlerinden biri kasıtlı mı çarpıttı bilmiyorum..
Haber bomba gibi düştü..
12 Eylül darbesini yapan askerlerin gelinleri, kızları gayrimenkul zenginiymiş.. Hem de öyle böyle değil..
Birinin 224 dairesi varmış, ötekinin Bodrum’da 169 yazlık evi..
224 daireli gelin..
Başlık güzeldi, cazipti, çekiciydi..
Habere bakınca insan ne götürmüşler be demeden edemiyordu ama bir tuhaflık olduğu da seziliyordu..
Bu evler 1980’lerin başında alınsa, komutanların astığı astık kestiği kestik dönemde, aradan 30 yıl geçti.. Hiç mi fark edilmedi?
O dönem devasa arsalar alıp sonra müteahhide verip mi gayrimenkul zengini olmuşlardı?
Böyle olsa duyulurdu...
Mesela Nurettin Ersin’in kızı Bodrum’da 169 yazlık evi ne yapıyordu ki.. Satmamış da kiraya mı vermişti!..
30 yıldır tüm gazeteciler bu haberi atlamış mıydı?
*
İşin aslı astarı bir gün sonra ortaya çıktı.. Yanlış anlaşıldı.. 224 daire Çankaya’daki jandarma lojmanları çıktı.. Bodrum’daki yazlık ise 16/9’daki evmiş.. Aradaki taksim işareti düşünce 169 villa olmuş..
Hatayı kim yaptıysa yaptı; olmuş bir kere.. Ama meselenin boyutu var.. Komutanların kızları, gelinleri karalandı, doğrusunu yayınlayarak aklamak lazım değil mi?
Dün baktım haberi ilk gün gören hatta büyük gören birçok gazete doğrusuna yer vermemiş..
Çamur at izi kalsın olmuş..
Başlıkta hem skandal, hem ayıp, hem günah demem bundan..

Haberin Devamı

Araya yine türban sıkıştırıldı

Kılık kıyafet yönetmeliğiyle türban arasında ilişki kurulduğunu duyunca ne alaka demiştim..
Türbanı ihya etmek için çıkarıldığı iddia edilince itiraz ettim..
Paranoya dedim..
Yanılmışım diyemem ama yanılmış gibiyim diyebilirim..
Bu da mı ne demek?
İktidarın böyle niyeti olmasa bile ekranları kaplayan iktidar yanlıları bu havada.. Hepsi zafer naraları atıyor..
Üç çarpı dördün ikinci dördünden itibaren, tesettür serbesttir diye göbek atıyorlar.. Kararnameyle imam hatipte okuyan kızlara başörtüsü hakkı, türban hakkı tanınıyor ama fiili durum zaten öyle..
Gidin imam hatiplere bakın..
Kuran dersinde başlar açık olacak diye ısrar etmenin anlamı yok.. En laik olanımız bile Kuran okunan bir ortama girince ince bir tülle de olsa başını hafiften örter..
Kararnamenin bu bölümünü bu sebeple normal bulmuştum..
*
Ekranlara çıkanları dinledikçe çok iyi niyetliymişim diye düşündüm..
Şunu ima ediyorlar..
Türban okula seçmeli dersle girsin, gerisini getiririz.. Gördüm ki çok takıntılılar..