İlkokula başlama yaşı 60 ay oldu ama.. 66 aylığa kadar olanlar ‘genelgeyle’ yırttı.. 66-72 arası ‘raporla yırtma’ peşinde..
Herkesin genelgeye uyacak, herkesin rapor alacak hali yok..
Okullar açılınca göreceğiz.. Mesela; 61 aylıkla 81 aylık yan yana diz dize oturacak..
Seneye de aynısı yaşanacak..
Bu yıl 70 aylık olup ‘raporla’ evde oturanlar seneye zil çaldığında 82 aylık olacak..
72 aylıklar 84 aylık olacak.
Kendileri bebe olmaktan çıkacaklar ama seneye onların yanına da bebeler gelecek..
Yasa alelacele uygulamaya konulduğu için bu böyle sürüp gidecek..
*
Hal böyle olunca; olan 60 aylık, 66 aylık çocuklara olacak deniliyordu..
Müfredat çıkınca gördük ki kazın ayağı böyle değil.. Olan büyük küçüklere olacak..
Altı yaşın üstünde olanlara..
Çünkü; birinci sınıfın ilk altı ayı lagada lugada.. Bebeler alışsın, okula ısınsınlar diye ders yok, oyun var.. İlk yarı yıl 10’a kadar saydılar mı yetiyor..
İki de harf öğrendiler mi, iş tamam.. Okuma yazma ikinci yarı..
*
Bu, 60 aylık, 66 aylık, 68 aylık çocuğa uygun.. 78 aylık çocuk ne yapacak? Gelmiş 6.5 yaşına..
Tam ders dinleme, okuma yazma öğrenme yaşında..
Sınıftaki minikler azıcık büyüsün diye bekleyecek.. Ne okuma öğreten olacak, ne yazma..
Bebelerle oyun oynayacaklar!..
Dön baba dönelim, hacılara gidelim..
Yağ satarım bal satarım, ustam ölmüş ben satarım..
*
Aynı çocuk okul dönüşü internet kafeye uğrayacak.. İnternete girip sörfün kralını yapacak.. Bilgisayar oyunlarına takla attıracak..
Maalesef olan bu çocuklara olacak..
Geçmiş yılları düşünün.. 6, 6.5 yaşında okula başlayan çocuklar iki ay sonra okuma yazmayı sökerdi.. Eylülde okul açılır kasımda okuma bayramı yapılırdı..
Şimdi ilk yarı sonuna kadar oyun..
*
Diyecekler ki; size de hiçbir şey beğendiremiyoruz.. Ders koysak olmuyor, oyun koysak olmuyor!
Doğru.. Bakanlık ne yapsa olmaz.. Çünkü getirilen sistem o kadar kötü ki düzeltmek imkansız..
Yasa, ben yaptım oldu yasası, inat yasası, 28 Şubatçılardan intikam yasası.. Bu sebeple eğitim sistemine oturmuyor..
Ya minikler kurban olacaktı; 60, 66, 70 aylıklar..
Ya büyük küçükler harcanacaktı; 75, 77, 79 aylıklar..
Bakanlık ikincisini tercih etti!..
*
Genelgeye sığınarak, rapor alarak çocuklarını erken okula göndermeyenler sevinmesin..
Seneye ne olacak?
Cemil Çiçek’in Meclis Başkanlığı’nda son yılıdır!
1980 öncesi.. Terör almış başını gitmiş..
Dönemin Cumhurbaşkanı Korutürk bir mektup kaleme almıştı.. Günlerce, aylarca muhatabı bulunamamıştı..
İktidar da muhalefet de mektubun muhatabı değiliz demişlerdi..
Benzer bir durum şimdi de yaşanıyor.. Meclis Başkanı, 11 maddelik teröre karşı ulusal mutabakat önerisi yayımladı..
O da muhatap bulamadı..
Muhalefet yüz vermedi.. İktidar ise fena halde bozuldu..
Hükümet sözcüsü kızdı; muhatabı yok, muhatabı hükümet değildir dedi..
AKP sözcüsü de çok bozulduklarını ifade etti.. Meclis Başkanı’na sitem etti..
Hükümet niye mi kızmış?.
Çiçek, güvenlik güçlerinin imkanlarının geliştirilmesini, şehit ailelerinin durumlarının iyileştirilmesini istemişti ya..
Bu talebe bozulmuşlar.. AKP sözcüsü; daha ne yapalım her türlü imkanı verdik, maksimum seviyede verdik dedi..
*
Peki gelelim kritik soruya.. Çiçek kendi arkadaşlarını kızdıracak bu girişimi niye yaptı..
Kendi ifadesine göre cenaze törenlerine katılanların talebi..
Tabanın isteği yani!..
Siyasi sonuçları ne olur derseniz.. Çiçek’in Meclis Başkanlığı’ndaki son yılıdır derim..