Suriye ile kriz bu boyutta kalır mı, dallanıp budaklanır da ateş topuna döner mi?
Millet birbirine bu soruyu soruyor..
İki silah patlarsa turizm tuş olur mu?
Zaten bu yıl işler kötü!.. Euro krizi nedeniyle nefes darlığı çeken Yunanistan ve İspanya fiyatları yüzde 30 aşağıya çekti..
Ucuz tatil cenneti olan Türkiye..
Pahalı kaldı..
Bu sebeple, ilk beş ayda gelen turist sayısı yüzde 4.3 azalmış.. Zaten euro bölgesi rahat değil.. Kimse eskisi gibi rahat para harcamıyor..
Ne İngilizler harcıyor, ne Almanlar..
Antalya’ya bayılan Ruslar da İspanya sahillerinin yolunu tutmuş.. Doluluk oranı geçen yıla göre yüzde 15 aşağıda..
Neyse biz konumuza dönelim..
Silah patlar mı, çatışma yaşanır mı, ateş bacayı sarar mı?
Valla gidişat hoş değil..
Türkiye, Şam’ın uçağımızı vurmasından sonra diktatörle baş etmeye çalışanlara daha fazla destek vereceğini açıkladı..
Yani Özgür Suriye Ordusu’na..
Ne verilecek?
Para verilecek, silah verilecek, askerler eğitilecek..
Esad gidene kadar..
*
Buna karşı Esad ne yapabilir?
PKK’ya destek verir, arka çıkar, toprağını açar..
Yapıyor zaten.. Dağlıca boş değil..
Zaten örgütün şahin kanadı Suriyeli.. 1500’den fazla Suriyeli PKK’lı var.. Onları taşeron olarak kullanır..
Belki İran da gizliden yardım eder.. Militanlara arka çıkar..
Belki Irak da..
Belki Rusya da..
Beki Ermenistan da..
PKK’nın hamileri çoğalabilir.. Çünkü komşularla sıfır sorundan komşularla sırf sorun durumuna geçtik.. Bi göz atalım..
Suriye hasım.. Esad’la kanlı bıçaklıyız..
Irak.. Maliki ile kanlı bıçaklı değiliz ama küsüz.. Irak Başbakanı Ankara’yı iç işlerine karışmakla suçluyor.. Köprüler atılmış halde..
İran..
Kürecik’e kurulan radar sisteminden sonra aramız limoni.. Zaten İran öteden beri Suriye’nin yanında..
İran Devlet Televizyonu uçak olayında Türkiye’yi provokasyon yapmakla suçladı..
Rusya da bize bozuk..
Bakmayın vizenin kalktığına eski havamız yok.. Rusya Dışişleri Bakanı, Suriye’nin eylemi kasti ve kışkırtıcı bir eylem olarak algılanmamalı deyince Başbakan Erdoğan, Rusya’nın Suriye diliyle konuştuğunu söyledi..
Ermenistan?
Malum..
*
Kısaca..
Bölgemizdeki durum böyle.. Ne diyelim.. Allah korusun diyelim..
Bizdeki uzun tutuklular!..
Başka ülkelerdeki uzun tutuklulukları diline dolayan Ankara’nın kendi içine de bakması lazım..
Bütün raporlar doğruluyor..
Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.. Bu ülke kolay tutukluluk, uzun tutukluluk ülkesi oldu..
Yedi sekiz aydan önce ilk duruşmaya çıkamıyorsun.. Son örnek ..
28 Ekim’de KCK’dan tutuklanan Marmara Üniversitesi öğrencisi Büşra Beste Önder 2 Temmuz’da hâkim karşısına çıkacakmış..
8 ay sonra..
*
Bunun nedeni şu.. Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği sempozyumda; ceza yasası hocaları hâkim ve savcılara brifing verdi..
Hatalarını söyledi..
Dedikleri şuydu; önce tutukluyorsunuz sonra delil arıyorsunuz..
Ne yapılmalı?.
Tersi tabii ki..
*
Çoğu kişi, o meşhur maddeden içeri düşüyor.. Bir türlü değiştirmiyorlar.
Örgüt üyesi olmamakla beraber örgüt adına faaliyet yürütmekten terörist muamelesi yiyebiliyorsun..
Örgüt adına para toplamana.. Örgütün bildirisini dağıtmana gerek yok..
Mesela parasız eğitim pankartı açarsan, gösteriye katılırsan otomatikman DHKP-C sempatizanı muamelesi yiyorsun..
Parasız eğitim istemenin suç olup olmadığı önemli değil..
Değil zaten..
DHKP-C de aynı şeyi istiyor ya.. Yandın..
*
Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi tutuklu öğrenciler raporunu açıkladı..
Onlara göre 771 tutuklu öğrenci var.. Çoğu KCK’dan..
Az buz değil..
Şu notu da düşelim.. Tutuklu gazeteciler, tutuklu öğrenciler dayanışma platformu var...
Yakında bunlara..
Tutuklu sendikacılar, tutuklu öğretmenler, tutuklu eczacılar, tutuklu doktorlar, tutuklu mühendisler, tutuklu avukatlar dayanışma platformları da eklenirse şaşırmam!!..
İlk ve tek örnek Türkiye olacak
Bunca gürültünün, patırtının, çalkantının arasında inceden inceye başkanlık sistemi de tartışılıyor..
Aslında tartışılmıyor..
Hükümet adamları ‘başkanlığı’ empoze etmeye çalışıyor..
Dün Bekir Bozdağ gündeme getirdi.. Kuvvetler ayrılığı isteniyorsa bunu sağlayan sistemin adı; başkanlıkmış!..
Başkanlıkta, yasama yürütmenin emrinde değilmiş.. Yasama yürütmeyi denetlermiş.. Parlamenter sistemde yasama yani meclis yürütmenin yani hükümetin emrinde olurmuş..
Başkanlığa örnek diyorsun?
ABD’yi gösteriyorlar..
Orada eyalet sistemi olduğunu hatırlatınca.. Başkanlığın eyalet sisteminin üzerine inşa edildiğini söyleyince de..
Başkanlık sistemini savunan hemen herkes eyalet şart değil o ABD’ye özgü diyor..
O halde ABD’yi bir kenara bırakalım..
Başkanlık sisteminin dört dörtlük yürüdüğü eyalet sisteminin de olmadığı bir örnek gösterin..
Efendim.. Duyamadım..
İlk örnek biz mi olacağız!..