Mesele şu.. İlkokul birinci sınıflara yönelik çeşitli kaynak kitaplar yayınlanır..
Bunlardan biri de ‘Paytak Penguenler’ adlı kitap..
Çizgi roman..
Yayıncı ne yapmış biliyor musunuz?
Dişi penguenlerin başını başörtüsüyle örtmüş.. Bunu yapan yayınevinin amacı ne olabilir?
BİR: Yağcılık..
İKİ: Kitabın satılmasını sağlamak..
ÜÇ: 4+4+4 diye adlandırılan eğitim sistemine uyumlu yayıncılık..
DÖRT: Bakın penguenler bile artık başörtüsü takıyor diyerek beş yaşındaki çocukların bilinçaltını işlemek..
Her neyse.. Yayınevinin gerçek niyetini bilmiyorum..
Ama bildiğim bir şey var..
Bu yapılan İslam’a hakarettir.. Dini ayaklar atına almaktır.. Daha açık söyleyeyim Allah’a şirk koşmaktır..
Niye mi?
Allah pengueni böyle yaratmış.. İsteseydi erkeğini farklı dişisini farklı yaratırdı.. Yayınevi kabul etmiyor.. Penguenin dişisi böyle dolaşamaz diyor, başını örtüyor..
*
Merak ediyorum.. Diyanet tepki gösterecek mi? Diyanet’ten Sorumlu Bakan iki laf edecek mi?
Muhafazakar medya ne yazacak? Mütedeyyin yazarlar ne diyecek?
Yoksa..
Görmezden, duymazdan, bilmezden mi gelecekler?
Yoksa..
Yapılanı İslam dinine uygun mu bulacaklar?
*
Bir hayvana başörtüsü takarak İslam tarihinde bir ilke imza attık.. Bunun dinle, imanla, Müslümanlıkla ilgisi yok..
Allah’ın emri değil..
Kulun uydurması..
*
Bir süre önce bir İslam ülkesinde tanık olduğum manzaranın penguene başörtüsü takmaktan farkı yoktu..
Otelin kahvaltı salonundayız.. Tam yanımdaki masaya peçeli dört kadın oturdu..
Yemek yiyişlerini görseydiniz..
Üzülürdünüz..
Kadın çatalıyla bir parça peynir alıyor, sol eliyle hafif peçesini kaldırarak sağ eliyle peyniri ağzına götürüyor, hemen peçeyi örtüyordu..
Her lokmada aynı işlem yapılıyor..
Sol el peçeyi aralıyor sağ el lokmayı ağza atıyor..
İnanın..
Bu manzaraya şahit olan melekler de ‘Allah sizi böyle yaşayın diye yaratmadı’ demiştir..
*
Birileri karşı çıksa da..
Başörtülü penguenden sonra türbanlı dişi balina, tesettüre bürünmüş dişi fille karşılaşmasak..
Uludere yaradır
CHP lideri Kılıçdaroğlu çok iyi yaptı.. Dünkü grup konuşmasının neredeyse tamamını Uludere’ye ayırdı..
İktidar milletvekillerinin örtbas etmek için nasıl çaba saf ettiğini anlattı..
14 aydır yanıt aranan iki soruyu yine sordu..
İstihbarat nerden geldi?
Vur emrini kim verdi?
İnsansız hava aracından (İHA) ilk görüntülerin alınmasıyla bombanın atılması arasında geçen süre 4 saat 40 dakikaymış..
Yani o grubun terörist mi, kaçakçı mı olduğuna karar vermek için yeteri kadar süre varmış..
*
İktidar sıkıntıya düşmesin diye ‘muhafazakar medya’ bu meseleye girmiyor, bu meseleyi açmıyor, konuşmuyor..
Farkında değiller ama Uludere konuşulmadan..
Dersim konuşulamaz.. 33 kurşunla hesaplaşılamaz.. Türkiye tarihiyle yüzleşilemez..
Çünkü Uludere vicdandır..
Ergenekon’da tanık vakası
Duruşmanın sonuna doğru mahkemeye çok önemli tanıklar geliyor.. Fakat tanık olduklarını bir türlü kabul ettiremiyorlar..
Heyet dinlemiyor..
Geçenlerde eski Genelkurmay Başkanı söyleyeceklerim var diye Silivri’ye gitmişti..
Sadece o değil..
Dönemin Hava, Deniz ve Jandarma komutanları da oradaydı..
Tanık sıfatıyla ifade vermek istediler..
Mahkeme kabul etmedi..
Önceki gün de benzeri yaşandı.. Eski Başbakanlık Müsteşarı duruşmaya gitti..
Tanık olmak istedi..
Yasa açık, duruşmada olan tanık dinlenir diyor ama mahkeme gerek görmedi..
Deniliyor ki; bu hamleler davayı uzatmak için.. Dava bitmesin direnişi..
Tamam da tanık olmak için mahkemeye gelenler sıradan insanlar değil ki.. Dönemin Genelkurmay Başkanı.. Dönemin kuvvet komutanı.. Dönemin başbakanlık müsteşarı..
Köy muhtarı, köy bakkalı değil..
Hem davanın uzaması tutuklu sanıklara ne kazandırır ki.. Hiçbirinin tahliye olma umudu yok..
*
Ne olacak biliyor musunuz?
Usul nedenleriyle Yargıtay kararı bozacak.. Yargılanmaya yeniden başlanacak..
Tahliyeler de o zaman olacak..
Balyoz örnek oldu, Ergenekon’da aynı sulara yelken açtı..
Yoksa herkesi dinle en önemli kişileri dinleme..
Olacak iş mi?
Hukukçu olmayan bile usul hatasını görüyor, anlıyor..