Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Usame Bin Ladin nasıl hatırlanacak? İkiz Kuleler’i vuran adam diye mi? Önce Rusya’ya sonra ABD’ye kafa tutan adam diye mi?
İslam için mücadele veren adam diye mi?
Hayır, hayır..
İslam’ı bölen adam diye anılacak.. İslam dininin imajını yerle bir eden adam diye anılacak..
Radikal İslam..
Ilımlı İslam..
Uzun süredir dillerde bu söylem var.. Sanki iki İslam varmış gibi.. Sanki İslam şiddeti de içeriyormuş gibi..
Ladin’in yaptıkları yüzünden Batı’da neredeyse bütün Müslümanlara terörist gözüyle bakıldı..
Son yıllarda ölüm saçan teröristlerin tamamı Müslümandı ama bu bütün Müslümanların terörist sayılması sadece Batı’nın kolaycılığıyla açıklanamazdı..
O imajın oluşmasında Usame Bin Ladin’in imzası vardı..
*
Yurtdışına sık sık çıkanlar tanık olmuştur.. Herhangi bir yerde bombalar patladığı an İslam dünyasından olanlara ters bakıyorlardı.. Kuşkuyla bakıyorlardı.. Herkesi aynı kefeye koyuyorlardı..
Ilımlı İslam kavramı böyle çıktı..
Olması gereken gibi olan ülkelere, örgütlere, yönetimlere, kişilere Ilımlı İslam dediler..
Ladin’in İslam dünyasına yaptığı en büyük kötülük budur!..
*
Bir de iyiliği var..
Bombalar patlatarak, masum insanları öldürerek, çata patayla hak aranmadığını, bir şeylerin değiştirilmediğini İslam dünyasındaki bütün örgütler gördü, anladı..
Terör çare değilmiş!..
*
Ladin’den sonra daha barışçı bir dönem başlayacaktır.. Batı’nın ılımlı İslam diye yaptığı ayrımın aslında İslam’ın gerçek yüzü olduğu kabul edilecektir..

Haberin Devamı

45 yıl önce ‘ileri demokrasi’ vardı
Dışişleri Bakanı, Suriye, Tunus, Mısır’ı tahlil ederken, “2002 yılından sonra reformları yapmasaydık biz de onlar gibi olabilirdik” demiş..
Hangi reformlar bizi Mısır olmaktan kurtarmış bilmiyorum ama bu sözleri duyan da..
Zanneder ki 2002 yılından önce Türkiye tek adam diktatörlükleriyle yönetiliyordu..
Zanneder ki insanların çıtı çıkamıyordu..
Zanneder ki Mısır’daki gibi göstermelik seçimlerle demokrasi oyunu oynanıyordu..
Tamam, zaman zaman asker müdahale etti.. Zaman zaman burnunu soktu, yönlendirme yaptı..
Ama bu topraklarda hiçbir zaman göstermelik demokrasi olmadı..
Hele hele yüzde 10 barajının olmadığı 12 Eylül öncesinde, bütün fikirler Meclis’te temsil ediliyordu..
Şimdiki gibi değildi..
İstikrar adına demokrasi zedelenmiyordu..
1965 seçimlerinde yüzde 2 ile Meclis’e giren İşçi Partisi’ni düşünün..
Meclis’te yaptıklarını, katkılarını..
1973’te yüzde 3 ile gelen MHP’yi..
1977 yılında Milli Selamet Partisi yüzde 8 ile, MHP yüzde 6 ile hükümet ortağı oldu..
Davutoğlu’nun benimsediği fikirler Meclis’e böyle girdi.. Böyle yükseldi..
Dışlanmadı, Meclis’in kapısı kapatılmadı!..
Demek ki 45 yıl önce demokrasimiz daha ileri seviyedeydi..

Haberin Devamı

Yarışma kültürü sıfır..
Sinema filmleri gibi televizyon dizilerine de ödül konuldu.. İkincisi bu yıl dağıtıldı..
Her dalda bir kişi birinci olacak, ödül alacak..
Bu işin kuralı bu..
Böyle olmuyor, hemen küsmeler, kaprisler, surat asmalar başlıyor..
Teşvik için konulan ödüller o ödülü koyanlar için cefa olmaya başlıyor..
Başıma geldiği için biliyorum.. atv’yi yönetirken ödül koyalım, gece düzenleyelim, televizyondan da canlı yayınlayalım özendirici olsun dedik..
Sen misin diyen!..
Sanki jüri değil de biz seçiyormuşuz gibi burnumuzdan getirdiler..
Aynısı Antalya’da olmuş.. Ödül alamayan küsmüş..

Haberin Devamı

RADİKAL İSLAM ILIMLI İSLAM

Hafta sonunun en talihsiz adamı
Yılmaz Vural’ın yerinde olmak istemezdim.. Adamın iki takımı birden küme düştü!..
Lige Kasımpaşa’yı çalıştırarak başladı.. İlk yarının sonunda Konyaspor’a geçti..
Cumartesi günü Kasımpaşa ile Konya karşı karşıya geldi..
Konya yense umudu sürecekti.. Berabere bitince ikisi de düştü..
Yılmaz Vural maç boyu ne hissetmiştir acaba.. Profesyonellik falan demesin kimse..
İnsanız.. Emek verdiği iki takım kol kola ikinci lige giderse insanın dünyası altüst olur..
Bu durum her teknik adamın başına gelmez.. Faturası hayat boyu çıkar!..