Başbakan’ın sözleri içinde öne çıkan ‘başkanlık sistemine duyduğu özlem’ olsa bile bence değil..
Ne peki?
BİR: Cumhurbaşkanı’na gönderdiği ince mesaj..
İKİ: Referandumun nasıl olacağına dair öngörüsü..
Hemen hoppala demeyin..
Önce kısa bir bilgi notu..
30 maddelik anayasa değişikliğinin üçü geçici madde.. Onları saymayalım.. 27 maddeden 24’üne CHP ‘evet’ diyor..
Üç maddeye itirazları var.. Anayasa Mahkemesi ile HSYK’nın yeni yapısı ve parti kapatmayla ilgili madde..
CHP’nin stratejisi belli oldu.. Her madde tek tek oylanacak ya.. CHP, 24 maddeye ‘evet’ oyu verecek..
Bu şu demek..
BDP, DSP ve bağımsızlar da katılırsa -ki katılır- 500’e yakın oy demek..
* * *
Misal.. 24 madde 460 oyla kabul edilir..
367 sınırını fersah fersah aşar.. Büyük uzlaşma sağlanmış olur.. Cumhurbaşkanı’nın bir imzasıyla anında yürürlüğe girer hale gelir..
Kalan üç madde ise 367 çıtasını aşamaz..
Referandum zorunlu olur..
* * *
Buraya dikkat!..
Anayasa paketine göre bir de tümü üzerinde oylama gerekiyor.. Diyelim ki o oylamada 367’nin altında kaldı..
Cumhurbaşkanı ne yapar?
Önünde iki yol var..
Ya milletvekillerinin verdiği 450 oyu tanımam, tümünü referanduma götürürüm der..
Ya da sadece 367’nin altında kalan maddeleri zorunlu olarak referanduma yollar, gerisini onaylar..
Öyleydi, böyleydi..
Önemli olan tümü, önemli olan maddeler demeyin.. Boş yere çenenizi yormayın..
Yetki Cumhurbaşkanı’nda..
* * *
Gelelim Başbakan’ın mesajına..
Başbakan’ın öngörüsüne..
* * *
Dedi ki; “Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifine bırakılacak süreç var. O da nedir? Cumhurbaşkanı kalkıp üç madde ile ilgili inisiyatif kullanabilir, bunların referanduma gitmesini isteyebilir. Muhalefetin arzusu da bu vesileyle yerine getirilmiş olur.”
* * *
Öngörüsü şu..
Referandum olacak ama galiba üç madde için olacak..
Niye mi?
Cumhurbaşkanı, vekillerin oyunu saymam diyemeyeceği için.. Başbakan kendi oylarını değersiz görüp, bir de halka soralım ısrarında olamayacağına göre üç maddelik referandum olur..
* * *
İnce mesajı da şu..
Cumhurbaşkanı bu yolu seçerse itiraz etmem..
Başbakan’ın ‘Muhalefetin arzusu da bu vesileyle yerine getirilmiş olur’ sözünün anlamı bu..
BAŞKANLIK PROVASI!..
Başbakan pat diye söyledi..
Başkanlık sistemini övmesini.. Faziletlerinden bahsetmesini söylemiyorum..
Pat diye söylediği şu..
Başkanlık sisteminin provasını yapıyormuşuz!.. Cumhurbaşkanı’nı halka seçtirmelerinin anlamı buymuş..
Prova!..
* * *
Şu an yürürlükte olan ne olduğu belli olmayan yapı için Cumhurbaşkanı vesayet rejimi diyordum.. Başbakan fiili yarı başkanlık sistemi dedi..
Resmi değil..
Fiili..
Doğru söyledi..
12 Eylül’le birlikte böyle bir fiiliyat doğdu.. Cumhurbaşkanı’nı halk seçtiği gün resmileşecek..
Aslında Başbakan’ın istediği bu değil..
Yarı başkanlığı beğenmiyor..
Tam başkanlık istiyor!..
* * *
İleri demokrasi, ileri demokrasi diyenlerin, Türkiye demokratikleşiyor nutukları atanların anayasa değişikliğiyle Gül’ün, Evren’den daha fazla yetkiyle donatılıp, sorumsuz kılınmasının nedeni buymuş..
Hazırlık..
Prova!..
BAŞKANLIK (ABD dışında) DİKTATÖRLÜK DEMEK..
Deneyen ülke çok.. Başaran var mı?
Yok.. Hemen hepsinin sonu seçilmiş diktatörlükler oldu..
ABD’yi ayrı tutmak lazım..
(Çok devletli, nüvesini göçmenlerin oluşturduğu topluluk, her devletin, eyaletin ayrı bir yönetimi var.. Federatif devletin kuruluş felsefesine uygun.)
Orada tıkır tıkır işliyor..
Diğer ülkelerde hüsran oldu.. Avrupa’nın parlamenter demokrasiden şaşmamasının nedeni budur..
Haa, demokrasiyi sorgulamayıp sadece seçimle gelen güçlü başkan isterseniz o çok..
Çevremize bakalım..
Mübarek var, Esat var, Aliyev var..
En önemlisi Putin var.. İki dönem başkandı, şimdi gizli başkan, 2012’de yine başkan olacak..
Hugo Chavez var!..
Özgürlük, daha fazla demokrasi, milletvekillerinin, senatörlerin gücü, meclislerin etkisi derseniz o yok.. Boşuna aranmayın!..
Zaten ABD dışında başkanlığı seçen ülkeler de istenmiyor..