Durun durun.. Telaşlanmayın, sevdiğiniz dizilere şimdilik (!) bi şey olmaz..
İzlemeye devam edeceksiniz..
Aslında reyting denen hadise televizyon izleyicilerini ilgilendirmiyor..
Elinizde kumanda var.. Özgürsünüz..
Basın tuşuna istediğiniz kanalda istediğiniz filmi, diziyi, tartışma, yarışma, eğlence programını izleyin..
AGB şirketinin yayınladığı izlenme oranlarına bakarak neyi izleyeceğinizi seçmiyorsunuz değil mi?
Eeee..
Herkesin bi dizisi var.. Her gün için var, birden çok dizisi var..
*
Peki, reyting kimi ilgilendiriyor?
Önce yapımcıları.. Reytingi iyi olan iyi para kazanıyor.. Reytingi kötü olanın dizisi, programı yayından kaldırılıyor.. Adam zarar ediyor, iflas edenler bile var..
Sonra kimi ilgilendiriyor?
Reklam verenleri.. Adam çoğu zaman verdiği reklamın parasını reytinge göre veriyor.. Kanalın verdiği birim fiyat reytingle çarpılıyor, yayınlanan reklamın saniye başı gerçek değeri belirleniyor..
Başka?
Kanalları.. Gelir gider dengesi reyting üzerinden kuruluyor?
*
Gelelim reyting operasyonuna..
İddia şu.. Bazı kişiler deneklerin adresini tespit etmiş, onlara para veya hediye vererek istedikleri programlara yönlendiriyormuş..
Yani..
Belli saatte belli programı açtırtarak o programın reytingini yükselttiriyorlarmış!..
Diyorlar ya.. Ne kadar reyting o kadar para..
Tezgâh buymuş.. İşin aslı astarı da..
*
Peki, bunu yapıyorlarsa kimi kandırıyorlar?
Kanalı mı, reklam vereni mi?
Veya kimi mağdur ediyorlar?
Mağdur ettikleri belli.. Rakip programları.. Emeklerini çalıyorlar, paralarını çalıyorlar.. Öteki kanalları daha iyi gelirden mahrum ediyorlar.. Onların da paralarını çalmış oluyorlar..
Peki reytingle oynayarak, izlenmeyen programı izlenmiş gibi göstererek kendi kanallarını kandırıyorlar mı?
TV kanallarının pek umurunda olduğunu zannetmiyorum..
Onlar reyting gelsin de nasıl gelirse gelsin peşinde..
*
Gelelim reklam verenlere..
Geniş kitleye, hedef kitleye ulaştık diye tonlarca para dökmüşler ama haybeyeymiş..
Meğer verdikleri reklamı kimse izlememiş..
Kandırılmışlar!..
İyi de.. Verdikleri reklamın geri dönüşümünü takip etmiyorlar mı?
Etselermiş!
Geri dönüşüm olmayınca kuşku duysalarmış..
Düne kadar akılları nerdeymiş..
*
Peki gelelim işin özüne..
Reyting baskını, reyting operasyonu doğru mu sorusuna..
Bu piyasayı bilenlerle konuştum.. Aldığım yanıt şu..
Geç bile kalındı..
Pis kokular meydanı kaplamıştı, dedikodular had safhaya çıkmıştı diyorlar..
İş, zıvanadan çıkmıştı diyen de var..
*
Kabahat kimin?
TV kanallarının, reklam verenlerin!..
Kendi ekmek teknelerindeki pislikleri temizlememişler.. Üç beş çakal yapımcıya teslim olmuşlar..
Manzara bu..
Sonunda savcılık el koydu, polis devreye girdi..
Çünkü yapılan organize hırsızlık..
*
Şu da var.. Reyting öyle saklı gizli bi şey değil.. Gün boyu yapılan ölçümler saniye saniye yayınlanıyor.. Çocuk mu, kadın mı, erkek mi izlemiş sabah sabah bu işle ilgilenen herkesin önüne konuluyor..
Üzerinde kafa yoran hileli durumu görür.. Bu işte bi acayiplik var derdi..
Demeliydi..
Absürt örnek vereyim..
Mesela bir program diyelim ki 7-8 share’de giderken bir anda 20-25 share’e fırlıyor.. O dakikada ne oldu diye bakıyorsunuz..
Aaa, reklama girmiş..
Mantıksız değil mi? Reklamda share düşer, çıkmaz..
Çıkıyorsa çakallık var demektir..
İnsan görmez mi?
Demem şu.. Bu işler yapılıyorsa, yapılmışsa anında kanallar tarafından el konulması gerekirdi..
Olayın bu boyutlara gelmemesi lazımdı.. Belli ki herkes üç maymunu oynamış..
Olacağı buydu..
Polis operasyonu..
*
Tabii çok farklı iddialar da var..
Denilen şu.. Ülkeye hâkim olan muhafazakâr iklimle diziler uyumlu değil.. Tecavüz, aldatma, hile hurda aldı başını gitti..
Bu biraz da dizileri zapturapt altına alma operasyonudur!.
Olabilir mi?
Olabilir de olmayabilir de.. Emin değilim..
Ama ünlü yapımcıların, kaliteli iş yapan şirketlerin, çok izlenen dizilerin hedef alınması kuşku doğuruyor..
Soru işaretine neden oluyor..
Mesela ‘Muhteşem Yüzyıl’, ‘Kuzey Güney’, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ gibi dizilerin ön plana çıkarılması manidar!..
Bildiğim kadarıyla bu diziler zaten çok izleniyor.. Ben hiçbirini izlemedim ama işitiyorum herkes bu dizilerden bahsediyor..
Demek ki izleniyor..
Sokakla reyting çakışıyor..
Aslında muhafazakâr kesim de, mütedeyyin aileler de bu dizileri izliyor..
Çünkü..
Başka hayatlar hep merak edilir..
*
Bu operasyonun sonunda başka bir düzen kurulur da, yeni deneklerle, yeni bir reyting dünyası yaratılır, muhafazakâr iklime uygun diziler furyası başlatılır mı, yapımcılar mecbur bırakılır mı bilemem..
Biraz komplo teorisi gibi..
Ama bildiğim şu..
İddialar doğruysa..
Televizyon dünyası kendi ayağına ateş etmiş.. Şimdi ah uh demelerinin anlamı yok..
Karakolluk olmuşlar..