Uzun yıllar televizyon dünyasının içindeydim, bilirim..
RTÜK’ün bir tek hedefi vardır; memleketin ahlak polisi olmak..
Yıllardır hamleler yapar.. Eski RTÜK Başkanı Zahit Akman pek meraklıydı.. Almanya’daki Deniz Feneri hırsızlığına adı karışınca hevesi kursağında kaldı..
Bayrağı devretti..
Yeni başkan da bu işe hevesli.. Türk aile yapısına uygun olmayan dizileri yaşatmayacakmış..
Niye..
Aile tehdit altındaymış..
Bizim aile yapımız bir diziyle darmadağın olacaksa kafadan yandık..
Yapısı mapısı yok demektir..
* * *
Bihter’e, Behlül’e, Adnan Bey’e takmışlar.. Aşk-ı Memnu’ya anlayacağınız..
O diziyi cezalarla yıldırırlarsa, erken final yaptırırlarsa sanki aile yapımız kurtulacak!
Saçmalık tabii..
Ama maksat o değil..
Zapturapt kapısını açmak istiyorlar.. Başarırlarsa gerisi kolay..
Diziciler, RTÜK’ün önünde kuyruk olacak..
Türk aile yapısına uygun mu değil mi?
* * *
Bu arada..
Bizdeki diziler Doğu aile yapısına, Arap aile yapısına daha uygun ki oralarda acayip tutuluyor..
Bihter orada daha meşhur!
* * *
Neyse!..
Alttan alta kampanya yapılıyor.. Kimi kanallar bize ne, durup dururken RTÜK ile neden kötü olayım diye ses çıkarmıyor..
Çıkarmıyor ama dizilerle başlayıp sıra yarışmalara, eğlence programlarına, en önemlisi haberlere gelince ne yapacaklar..
Tartışma programlarına..
‘Bu konuyu tartışmanız siyasi yapımıza uygun değildir’ denilirse..
Fantezi değil, gün olur gelir!..
* * *
Birileri toplumu ‘toplumun yararı’ adına şekillendirmeye başlarsa sonunun nereye varacağını kimse bilmez..
Örnek mi?
Çok!..
EL?YAKAN?KONULAR!
Kendilerini ‘liberal demokrat’ olarak adlandıran, AKP’ye yakın duran kesimin fikir beyan edemeyeceği en güncel meseleleri sıralayalım..
BİR:12 Eylül ürünü olan YÖK’e eskiden olduğu gibi karşı olup olmadıkları..
İKİ: Rektör atamalarında neden en çok oy alanın hiçbir zaman tercih edilmediği.. Kriterin ne olduğu..
ÜÇ: Yüzde 10’luk seçim barajının demokratik olup olmadığı..
DÖRT: Türkiye’nin hâlâ bazı şeylere henüz hazır olup olmadığı..
BEŞ: Türkiye’nin parlamenter demokrasiyle mi, liderler demokrasisiyle mi yönetildiği..
ALTI: Valilerin görevleri arasında seçim öncesi buzdolabı dağıtmanın olup olmadığı..
Liste uzar.. Şimdilik yeter..
5 Mİ, 7 Mİ? HALKA SORALIM!
Gazeteleri alıyorsu-nuz, televizyonları açıyorsunuz hep aynı tartışma..
Beş mi, yedi mi?
Cumhurbaş-kanı’nı halk seçecek de ne zaman seçecek?
2012 de mi, 2014’te mi?
Aslında meselenin boyutu farklı.. Çok daha vahim..
Anayasa değişikliğini yapanlar bile ne yaptıklarını bilmiyor.. Biri beş diyor, diğeri yedi.. Demek ki değişiklik yalapşap, üstün körü yapılmış..
Ayıkla pirincin taşını hali bundan..
* * *
(Daha durun, ne sorunlar, ne kavgalar çıkacak!
Cumhurbaşkanı adayının meydanlara nasıl çıkacağı, çıkınca ne söyleyeceği bile kavga konusu..)
* * *
Beş mi, yedi mi meselesine artık Meclis karar veremez.. Orası belli..
Halka mı sorsak..
Beş mi, yedi mi referandumu!
İyi mi olur kötü mü olur bilemem ama en azından eğlenceli olur..
Beşçiler.
Yediciler..