Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yaz bitti, balık tutma yasağı kalktı.. Balıkçılar denize açıldılar bile.. Bakalım bu yıl deniz ne verecek?
Bu aralar verse verse çinekop verir, çingene palamutu verir, istavrit verir.. Nadiren de olsa sarıkanat verir..
İşte mesele burada başlıyor..
Balıkçılar ne yapacak?
Biz ne yapacağız?
Geçen yıl kampanya vardı, gönüllülük esastı.. Bu yıl lüferin yavrularını tutmak, satmak yasak..
20 santimin üzeri olacak..
Çinekop kafadan yasak demektir..
Sarıkanatların boy atmışı tutulabilir..
Uyacak mıyız?
Yemeyecek miyiz?
*
Metro güzel bir iş yaptı.. Reyonlarında çinekop ve sarıkanat satmayacağını açıkladı.. Keşke diğerleri de katılsa.. Çinekop en azından büyük marketlerin tezgahından kalksa!..
Yeterli olur mu? Kampanya tutar mı?
Üzülerek söylüyorum ki tutmaz.. Herkes ama balık seven herkes bu kampanyaya katılmadıkça tutmaz!
Geçen yıl çinekop yeme ki lüferi gör kampanyası vardı; ne oldu?
Tutmadı..
Başarılı olmadı!..
İstisnasız bütün balıkçılar 20 santimin altında balık sattı.. Balık lokantaları keza!..
Millet de yedi..
Daha ucuz diye satın aldı.. Balık yüzü gördük diye evine götürdü..
*
Bu yıl bir de yasak var.. Faydası olmaz mı?
Olmaz!..
Balıkçılar ağdan çektiği balığı bu 20 santimin üstünde, bu 20 santimin altında diye tek tek ayıklayacak mı? 20 santimin altındakileri denize atacak mı?
Yooo..
Atmazsa kim denetleyecek ki?
Sahil güvenlik mi?
Güldürmeyin!..
*
Geçen yıl balıkçı tekneleri bir ara Boğaz’ı, Kireçburnu’nu mesken edinmişti.. Akşam saatlerinde ağ atıyorlar, kıraça (istavritin ufağı )topluyorlardı..
Frigofirik kamyonlara, kamyonetlere kasa kasa yükleyip Anadolu’ya gönderiyorlardı.. Yazıldı, çizildi.. Sahil Güvenlik müdahale edeceğini söyledi..
Hava cıva..
Dönüp bakan olmadı..
Çinekop için de aynı şey olacaktır..
20 santimin üstündekiler balık lokantalarına altındakiler kenar semtlere, Anadolu’ya gidecek..
Olacağı bu..
*
Balıkçılar bu işe gönüllü değil.. Kılıf hazırlamışlar bile.. Diyorlar ki; biz tutmasak çinekop Yunanistan’a gider onlara yarar..
Sorum şu..
Kuzey komşularımız kalkan yasağı uygularken biz kalkana mı boğulduk?
*
Çinekop bu kadar mı önemli mesele mi diye sorarsanız..
Evet önemli.. Denizlerin geleceği açısından çok önemli..
Balığı fotoğraf olarak görmek istemiyorsak boyun eğeceğiz..
Peki ne yapılması lazım?
Üç koldan kararlılık gerekiyor..
Birincisi, balıkçılar gönüllü olacak.. Birbirlerini denetleyecekler.. Ufuk balığı sahile getirmeyecekler..
İkincisi, satın almayacağız.. Almamakla kalmayıp satanı, lokantasında servise koyanı şikayet edeceğiz..
Üçüncüsü, dinlemeyene ağır yaptırım uygulanacak.. Belediyeler denetleyecek.. Başka çaresi yok..
Formül basit..
Tutma, satma, alma, yeme!..
*
(Not: Olta balığı diye satmaya kalkan lokantalara inanmayın, balıkçılara güvenmeyin)



Beyoğlu normale dönüyor

Bayramın birinci günü akşam saatlerinde masalar dışarı çıkarılmaya başlandı..
Zabıta esnafı tek tek dolaşarak sokağa masa koyabilirsiniz demiş..
Gittim, gezdim, gördüm..
Eskisi gibi değil tabii.. Makul ölçülerde, belediyenin çizdiği sınırlar içinde..
Beyoğlu böyle güzel..
Beyoğlu bu şekilde anlamlı.. Beyoğlu’nda yaz sokakta geçirilir, geçirilmeli..
Burası eğlence merkeziyse.. Beyoğlu’nun geçmişinde bu varsa, geleceğinde de olmalı..
İnsanları içeri tıkmak, içki içenleri kapalı kapıların arkasına hapsetmenin anlamı yok.. Bundan rahatsız olanlar, o tür mekanlarda bulunmak istemeyenler o sokaklara gitmesin..
İstanbul’da gidilecek başka yer mi yok?
*
Şunu da söyleyeyim..
Bu yasak biraz ramazan yasağı gibi oldu.. Ramazanda ortalık yerde yemek yenmesin, içki alınmasın diye sanki!..
Düzen tamam da, devletin bu işlere karışmaması gerekir..
*
Neyse, fırtınaydı, geldi geçti diyelim..
Fırtınayı yarattı diye sadece belediyeyi suçlamak doğru değil.. Fırtınaya zemin hazırlayan esnaf da bundan ders çıkarmalı.. Hazır talep var, iki masa daha atıp, yolumu bulayım mantığı terk edilmeli..
Yoksa..
Beyoğlu’nun külleyen bitiririz.. Batakhaneye çeviririz..