Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vesayet denilince aklımıza hemen askerler geliyor.. Yıllardır her söz askeri vesayetle başladığından olsa gerek vesayet kavramıyla askeri özdeşleştirdik..
Oysa vesayet askerle sınırlı değil.. Mesela bürokratik vesayet de askeri vesayet kadar önemlidir..
Bazı kurumlar vesayet rejiminin temel taşıdır.. Kuruluş amacı da budur..
YÖK gibi..
Vesayet kurumudur..
Aslında cumhurbaşkanı vesayetini icra etmektedir.. Daha doğrusu cumhurbaşkanı vesayetini perdelemek için icat edilmiş kurumdur..
Kimin için icat edildi?
Kenan Evren için..

Dört gün sonra Türkiye’nin en eski üniversitesinde, en saygın üniversitesinde, dünyaca tanınan üniversitesinde rektörlük seçimi var..
Beş aday yarışıyor.. Normal şartlarda birinin ipi göğüslemesi gerekirdi.. Üniversite hocalarından en çok oyu alanın rektör olması lazım..
Böyle olmayacak!..
Çünkü YÖK vesayeti buna izin vermiyor..
YÖK, Köşk’e sunacağı listede sonuncuyu birinci yapabilir.. En çok oyu alanı liste dışına atabilir.. Cumhurbaşkanı’nın önüne sandıktan çıkan listenin tam tersini koyabilir.. Büyük ihtimalle liste Köşk’le paylaşılarak hazırlanıyordur..
Cumhurbaşkanı’nı sandık iradesine aldırış etmiyor pozisyonuna düşürmemek için..

Bu durum yeni değil.. 30 yıllık.. Bin kez yazıldı, şikayet etmeyen kalmadı ama elini süren de olmadı..
Galiba vasi olmak herkesin hoşuna gidiyor..

İstanbul Üniversitesi’nde seçim var dedik.. Sonuç belli..
Sonuçtan söz etmiyorum ne olup ne biteceği belli..
Profesörlerin oyu yine oydan sayılmayacak.. İradelerine saygı duyulmayacak.. (Tabii sandıktan iktidarın beğendiği aday çıkmazsa)
Profesörler çobanın oyuna gıptayla bakacak..
Daha açık söyleyeyim..
Seçim tiyatrosu, demokrasi tiyatrosu oynanacak..

Haberin Devamı

Türkiye iki ölümün peşini bırakmamalı

Biri Gülşah öğretmenin ölümü.. Diğeri Cemil kaptanın mürettebatıyla ölümü..
Vicdanlı ülke peşini bırakmaz..
Çünkü ikisinde de soru işaretleri var.. İkisinde de insafsızlık iddiası var..
Doğruysa ülke kaldırmaz..

Gülşah öğretmeni biliyorsunuz.. Van’da çalışırken manyağın biri kafayı takmıştı.. Benimle evlenmezsen öldürürüm diye tehdit etmişti..
70 milyonluk ülke, bunlar olabilir..
Olabilir de bundan sonrası önemli.. Gülşah öğretmen vali yardımcısına gidiyor, yardım istiyor.. Daha doğrusu tayin istiyor..
Eğer doğruysa bundan sonrası sorun..
Vali yardımcısı; En kötü ihtimalle ölürsün, ölüm haktır, ölümden kaçış yoktur demiş, makamından göndermiş..
Böyle olduğunu nerden biliyoruz..
Gülşah öğretmen ölmeden önce mahkemeye verdiği dilekçede yazmış..

Cemil kaptana geçelim..
Şile’de batan gemiye görevdeki arama kurtarma ekibi gitmeyi reddetmişti.. Bu havada bu tekne ile denize açılınmaz demişlerdi..
Cemil kaptan ve mürettebatı izindeydi.. Evinden çağrıldılar..
İddia şu.. Arayan kişi Cemil kaptanı işten atmakla tehdit etmiş..
Hatta denen o ki; kurtarma gemisi kayalıklara vurduğunda Cemil kaptan birisini arayıp ‘işte istifam’ diye bağırmış..
Gerçek bu mu değil mi?

Haberin Devamı

İstanbul’da ulaşım sizlere ömür!

Haberin Devamı

Kısacası; öldü..
Nasıl mı?
Metrobüs sistemi çöktü altında kaldı!.. İş saatlerinde ne biniliyor ne iniliyor, ne de gidiliyor.. Metrobüsler peş peşe geliyor ama nafile..
Yoğunluk o kadar fazla ki ne yapsan olmuyor..
Hele içlerinden biri arıza yaptı mı?
Yandı gülüm keten helva..

Bu durumu Büyükşehir Belediye Başkanı da kabul etti.. Açmazı şöyle anlatmış.. “Yoğunluğu azaltmaya imkan yok, daha fazla otobüs koyma imkânı da yok, sistem çalışmaz tıkanır.”
Vaziyet şu; bir otobüs daha ilave edecek imkan yok, kullanan sayısı her gün artıyor..
Sen sağ ben selamet durumu..

Müsaade edin de sorayım artık.. Bu idare İstanbul’u dün devralmadı ki.. İstanbul’u kucaklarında bu halde bulmadılar ki..
1994 yılından beri kenti yönetiyorlar.. 19 yıl oluyor..
Soru şu..
İstanbul’un iyi yönetildiği söylenebilir mi?
Her yer konut oldu, her yer AVM!..