Meliha OKURGeçmisin gömlekçileri gömleği bırakıp bilgisayara sahip olmanın avantajını öğrendiler. Oynamaktan bıkmıyorlar. Oyuna karşı olmak mümkün mü? Hayır. Ama onların çoğu manipülasyon yapıyor. Biz de bu yüzden onları izlemeye devam ediyoruz.
Şimdi "nereden çıktı bu gömlekçi meselesi, ne demek yani?" gibi bir soruyla karşılaşağımızı düşünüyoruz. Anlatalım;
Eskiden borsada seans salonuna girip işlem yapan broker ve dealerlar yani aracı kurum çalışanları gömlek giyerdi. Gömlekler, şirketleri, renkleriyle bir de arkalarına yazılan kurum logosuyla tanımamıza neden olurdu.
Ancak gelin görün ki çok parası olup oynamaktan keyif alanlar, gidip aracı kurum patronlarıyla pazarlık yaptılar. Yüklü komisyonlar ödeyerek bu gömleklerle seanslara girmeye başladılar. Kendi ceplerine çalıştıkları için onların aracı kurumlar nezdinde de özel bir yeri vardı. Kolay mı sanki? Para sahibi büyük yatırımcı elinde kalem tahta çiziyor. O vakitler borsada işlemler tahtada yapılır herkes kimin ne alıp sattığını bilir, yatırımcılar da seansı izlerdi.
1994 yılında elektronik borsaya geçince ne gömlek kaldı, ne tahta. Gömlekçiler de sonuçta işlerinden olacak değil ya İMKB Başkanlığı'nın aracı kurumlara verdiği terminalleri aracı kurumlarla anlaşarak aldı ve yeniden seansı izlemeye başladılar. Bunlar bu piyasada kanıksanmış artık.
Fakat biz bir şirketi yakın izlemeye aldık ya bir gömlekçi de bu şirketi alıp götürüyor ya onun için bunları yazdık. Meyve suyu işi galiba çok cazip. Ersu'dan bahsediyoruz. Şirket neden halka açılmak için bu kadar bekledi bilmiyoruz. Ama ünlü bir gömlekçinin bu şirketin hissesinde yaptığı operasyonları izleyince şaşırıp kalıyoruz. Huylu huyundan vazgeçmiyor.
Spekülatörler işbaşında
Biliyorsunuz bu ünlü oyuncu ününü, gazete manşetlerine "renkli özel hayatıyla" taşımıştı. Geçmiste batan bir aracı kurumla çok aktif bir işbirliği içindeydi. Sonrasında birkaç kuruma gidip geldi. Portföyüyle aracı kurum ve banka menkul kıymet şirketleri için hala önemli bir isim.
Diyeceksiniz ki bu kişinin Ersu ile ilgisi ne? Söyleyelim. Ersu'nun halka arz esnasında hisselerin çoğunu bu büyük yatırımcı tek başına aldı. Şimdi oynuyor da oynuyor... Ersu'nun halka arzı esnasında kim ne almış derseniz aktaralım:
1694 yurtiçi bireysel yatırımcı yüzde 33.08'lik hisse almış. Alım gücü yüksek 42 yatırımcı ise yüzde 31.66'lık paya sahip. 10 yurtiçi kurumsal yatırımcının payı 7.82, Ersu çalışanları ve bayileri ise yüzde 2.45 paya sahip. Yani 10 kişi. 4 yurtdışı kurumsal yatırımcı ise yüzde 25 hisse almış. Birini yazalım, Vision Emerging Market Fund. Virgin adalarından anlayacağınız.
Anlatmak istediğimiz şu: Güç kimin elinde ise fiyatı yükseltiyor. Yani suni olarak. Bunun adını biz koymayalım, olur mu?
Günün yorumu
BiIançoları izleyinPiyasa dün iki ayrı seans yaşadı. Birinci seans satılcılıydı. İkinci seans ise birinci seanstan tamamen farklıydı. İMKB 30 hisselerindeki alımlar doğal olarak İMKB 100 hisselerini harekete geçirdi. Ve İMKB 100 Endeksi günü 13.304 puandan ve 358 puanlık bir artışla kapattı. İşlem hacmi 355 trilyonla haftanın en yüksek işlem hacmiydi. Bundan sonra ne olur derseniz bilançolarla birlikte gelen hareketin devam edeceğini söyleyebiliriz. Ancak trend değişikliği yok. Dün ikinci seanstaki çıkış için Moody's'ten kredi notu ile ilgili bir haber mi geldi yorumları yapıldı. Bunu hafta başında göreceğiz. Ancak hafta boyunca süren satışların nedeni "bir büyük oyuncunun borsada işlem yapma yasağına ilişkin büyük oyuncuların eylemi" demek yanlış olmaz. Bu oyuncuya gelen yasak doğal olarak diğer büyük oyuncuların tepkisine neden oldu. Borsada ne derler, "bir spekülatörün peşine takıl, o seni beslesin sen onu..." Kural bu. Oyun içinde oyun... Söylemek istediğimiz şu: Paniğe kapılmayın ve şirketlerinizle ilgili bilançolara bakarak geleceğin ne olacağını yorumlayıp karar verin...