Mikdat Kadıoğlu

Mikdat Kadıoğlu

kadioglu@itu.edu.tr

Tüm Yazıları

Ölümle sonuçlanan fırtına, piknik yapanların üzerine devrilen ağaç ve hortumlarda uçuşan çatı haberlerini sıkça duyuyoruz artık. Yürüdüğünüz yerde tabela olmamasını tercih ediyor, piknik alanında ağaçlardan uzak duruyorsanız sizin de rüzgar korkunuz var demektir

Hortumu  ciddiye alın

Sizi korkutan fırtınalar, şiddetli rüzgarlarla birlikte zararlara neden olan yağmur, kar, dolu ve benzeri meteorolojik durumları belirten genel bir terimdir. Bunun için de fırtınaların, yağmur fırtınası, rüzgar fırtınası, kar fırtınası, dolu fırtınası, toz fırtınası, kum fırtınası ve benzeri gibi çeşitli adları vardır. Ama rüzgar olmadan fırtına olmaz.
Rüzgar fırtınaları, yapıları gereği bir yönde “düz esen” ve “kendi ekseni etrafında dönenerek esen” rüzgarlar olarak ikiye ayrılır. Ülkemizde yaygın olarak görülen düz esen rüzgarlar, belli bir şiddeti aşınca “fırtına”, “fırtına çıktı” ya da “kasırga koptu” şeklinde adlandırılır. Dönen rüzgarların ise en küçüğüne “toz şeytanı”, çapı 100 ile 600 metre arasında olanına “hortum” ve çapı 600 kilometre olanına da “tayfun” denilmektedir.

Hortumlar sadece Amerika’ya mahsus değil
Hortumlar; küçük, güçlü ve alçak basınç alanlarında, hızlı bir şekilde kendi etrafında dönen rüzgarlardır. Hortumların oluşumu, filin hortumuna benzer bir huni şeklini almış bulutla başlar. Şiddetli yağmur ve dolu ile birlikte dönerek ilerleyen huni, bulut yere temas edince hortum olarak adlandırılır. Hortum, dünyanın birçok yerinde meydana gelebilir ve önemli tehlikeler oluşturur. Amerika’da her yıl yüzlerce hortum oluşmakta ve onlarca insan ölmekte. Biraz da bu yüzden, hortumlar sadece Amerika’ya mahsus bir atmosfer olayıymış gibi yanlış bir kanı oluşmuştur.
Ülkemizde de hortumların neden olabileceği can kaybı ve maddi hasarlar, iklim değişikliği, artan nüfus ve şehirleşme ile beraber büyümektedir. Bununla beraber ülkemizde hortumların oluştuğu yerleri ve etkilerini yeterince bilemiyoruz. Halbuki bu tür
bilgiler ülkemizde de havalimanı, fabrika, santral vb. sanayi ve yerleşim bölgelerinin seçiminde ve sigortalamaya yönelik risklerin belirlenmesinde önemlidir.

Dünyada hortumların zarar
ve risklerini azaltma konusunda atılması gereken adımlar; hortumun tehlikeleri, risk ve zarar görebilirliğini analiz etmek, risk seviyelerini değerlendirmek, gözlem ve tahmin yapmak şeklinde sıralanır. Küresel iklim değişikliğiyle artan hortumlar için alınabilecek önlemlerin, olası hortum afetlerinin etkilerini azaltabilecek seviyede ve sürdürülebilir olması önemlidir.
Bu yüzden Türkiye’nin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne
ilişkin II. Ulusal Bildiriminin Hazırlanması Projesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ana faydalanıcılığında UNDP tarafından uygulanıyor olması çok önemli. Küresel Çevre Fonu
(GEF) tarafından desteklenen bu
proje kapsamında “Türkiye’de İklim Değişikliği Risk Yönetimi” raporu 2012 yılında tarafımca hazırlanmıştı. Bu raporda Türkiye’de hortum riski ve bu riskin yönetilmesi ilk defa ele alınmıştı...

Haberin Devamı

Fırtınaya dayanıklı ağaç türleri dikilmeli

Haberin Devamı

Fırtına için alınacak önlemler en azından aşağıdakileri içermelidir:
* Ölümcül hale gelen hortumdan korunmak için ülkemizde artık herkes çök-kapan-tutun, içeri tahliye ve yerinde sığınak konularında eğitilmeli.
* Yapılar artık yerel fiziki coğrafya koşulları dikkate alınarak inşa edilmeli; eski yapılar, gereksinime (çatı, duvar, kapı, pencere, vb.) göre güçlendirilmeli.
* Çatı, pencere, tabela, reklam panosu, klima, bina yüzey kaplaması, vb. artık daha şiddetli rüzgarlara dayanacak şekilde yapılmalı.
* Devrilme aşamasına gelmiş ve olası bir fırtınada tehlike oluşturabilecek yaşlı, hasta ve bakımsız ağaçlara müdahale edilerek gerekli önlemler alınmalı ve artık fırtınaya dayanıklı ve kök sistemleri derinlere inen ağaç türleri dikilmeli.
Özetle, küresel iklim değişikliği hortum vb. fırtınaları da hızla artırmakta. Bu iklim riskini azaltabilmek için de öncelikle sera gazlarını azaltmak ile birlikte erken uyarı ve fırtına tahmin sistemlerini geliştirmek, yerleşim yerlerini doğru seçmek ile birlikte yoksulluk ve temel afet bilinci eğitimsizliğinin azaltılması, can ve mal güvenliğimizle birlikte ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için olmazsa olmaz önceliklerimizden biri haline getirilmeli.