Olcay Gülgün Karaoğlu

Olcay Gülgün Karaoğlu

Tüm Yazıları

Noel Baba pek hediye getiremez oldu son yıllarda buralara; asgari ücret karşısına dikiliverdi heyula gibi acayip zamlar ve vergilerle birlikte…

“Bu daha iyi günlerimiz, Noel Baba’ya da yasak gelir böyle giderse önümüzdeki yıllarda” demek yersiz bir karamsarlık değildir artık; bakınız: AKP Mardin milletvekilinin yılbaşı için mümtaz görüşleri!..

Noel Baba değil ama T.C. yasaları canilere acayip bir hediye verdi: “Buyurunuz, sizleri şöyle hapishane dışına alalım!”

Vergi kaçakçılarını da hediyesiz bırakmaya gönlü razı olmamış ki T.C. yasalarının, “Torba” içinden onlara da “af” çıktı!

Haberin Devamı

******

Asgari ücret ne demektir: Lüks tüketime kaçmadan asgari oranda en temel insani hak olan barınma, beslenme, sağlık, hatta sosyalleşme için gerekli alt sınır!

629,96 TL bu sınırı karşılıyormuş!

Pek seçkin vekiller, yetkililer öyle diyor; sonra aynı kişiler koruma orduları ile T.C. sınırları içinde geziyor, ki akıl almaz bir durumdur şahsen benim için, bilmem ne ülkesinin dini kutlamalarına katılıyor ekipler halinde özel uçak ile, bize ne yararı varsa, Dışişleri Bakanı aylık 39.000,- TL kira bedeli olan villada oturuyor…

Villanın sahibinin Kayserili olması da ayrı bir durum tabii ki; hani yani ederi 10.000,- TL ise, 39.000,- TL’den kiralanmadığı ne malum!

Nasıl olsa oturan vermiyor ya!...

******

AKP Mardin milletvekili alternatif bir yeni yıl kutlamasına katılmış, dualar okunmuş, ilahiler söylenmiş… O huşu içinde Mardin’de vitrinini ağaç ve ışıklar ile süsleyen esnafa veryansın etmiş: “Özümüzü kaybetmeyelim!” demiş!

Özümüz?

Pardon, Arap kültürü ne zamandan beri özümüzdür?

Anlayamadığım şeylerin başında da bu gelmektedir: Halk tarafından seçilen vekiller neden yine halk tarafından sorgulanamaz?

İnsanoğlu hata yapar, hata yapa yapa doğruyu öğrenir!

Diyelim ki seçtiği kişilerden beklediğini bulamadı, hatta kandırıldığını düşündü, hatamdan geri dönmek istiyorum deme hakkı yok mudur bir insanın?

Hele ki demokrasi, hele hele ileri demokrasi ile yönetilen ülkelerde?

Neden dokunamıyoruz o zaman?

Aklın alması mümkün değil!...

Haberin Devamı

******

Her adam öldüren cani değildir; mesela, adamın evine hırsız girer, hırsız adamı, karısını, çocuğunu silah ile tehdit eder, içgüdüsel olarak adam ailesini korumak ister.

Bir punduna getirip hırsızın elindeki silahı alırken silah patlar; ya da o anda hırsızın savunmasına bağlı olarak kendini ve ailesini savunur…

Haydi bakalım, hırsız ölür, ev sahibi cani statüsünde yargılanır!

Birisi genç bir kızı bilerek evine çağırır, başını keser, gitar kutusuna koyar gider…

Bir başkası tecavüz eder, şikayet etmesin diye boğar gider!

Diğerinin boşandığı karısının sevgilisi vardır, “Namus” der üç-beş kişiye mezar hazır eder!

Davalar, temyizler falan filan derken bir Noel Baba çıkagelir; “Buyurunuz, dışarı alalım sizi!”

Allah bilir evini korumaya çalışan adam hüküm giymiştir bile, 20 yıl yatar o içeride, beş yılı dolduran hükümsüzler serbest dolaşıma girmişlerdir bile!

******

Yine en anlayamadığım bir durum: Bir yasa çıkartılırken, çocuk oyuncağı olmadığının farkında değil midir; vatan haini statüsünde yargılananlar dört yıl mı, on yıl mı hükümsüz yargılanır diye belirtilmeden öylesine yasa çıkarılır?

Haberin Devamı

Bir yasayı böyle muğlak bir şekilde çıkarmak, üzerinde yeterince çalışılmadığını gösterir!

Üzerinde yeterince çalışma yapılmayan yasalar ise demek ki Noel Baba’nın hediye “Torba” sı gibidir!

Hooo! Hoooo!... Bir hediyem var size!

******

Yine en anlaşılmaz olan: Bir ülke neden canilere, kaçakçılara, tecavüzcülere ve dahi vergi kaçıranlara yatırım yapar da, profesörlerine, gazetecilerine, yazarlarına ve komutanlarına ceza verme yarışına girer?

Yok, seçmenlerini bu kişilerden oluşturmak istemez herhalde bir hükümet; yani… Öyle olmaması gerek, değil mi?

Yoksa?

Bu mudur çıplak gerçek?